8-yalvarmak da bir seçenek

115 23 28
                                    

"aslında-"

merakla ona döndüğümde jisung sunghoon'u dürterek lafını kesmişti.

"hadi aranızda konuşmayın oyun oynayacağız"

"oğlum tamam oyuna kabulüm ama ceza ne olacak?" jay'in sorduğu soru ile "bekle düşüncem" diyen felix'e diğerleri gülerken sunghoon "ne oynuyoruz ki" demişti.

"tabii asla dinlemediniz" diyip göz deviren riki ile minho "onlar burada değiller bile" demişti.

jungwon'a baktığımda oyunu sorduğumu anlamış "herkes sırasıyla bir soru soracak. soruyu en çok yaptığını düşündüğümüz kişiyi göstereceğiz" dediğinde ikimiz de onu onaylarken felix "acaba sadece birine de sorabilir miyiz?" diye soru sorunca "sen ne olmasını istiyorsun felix" diyen minho ile "hiçbir şey abicim. mutluluklar, güzellikler, belki de aşk-" derken jisung "öhöm öhöm. yemekler geldi hadi soğutmadan yiyelim" demişti.

"ben ceza buldum" diyen riki ile hepimiz ona dönmüştük.

"senden gelecek fikir korkutuyor beni ama..." heeseung bunu diyince riki dudaklarını büzüp bakmıştı.

jay gülümseyerek "hadi ama sevgilim takma sen onu söyle" dediğinde de heyecanla konuşmaya başladı.

"doğru kişiyi seçmediysek eğer seçtiğimiz kişi ceza için birini seçsin"

"eee ne yapsın?" felix gülerken jisung kaşıkla kafasına vurmuştu. "sus artık bir anlatamadı gitti"

ikisi tartışırken riki göz devirip "ceza için seçilen kişi de şarkı söylesin" dediğinde felix heyecanla "karaoke bara mı gidiyoruz yes" dediğinde minho "bugün olmaz yorgunum ya" dediğinde jay "minho haklı aslında" dediğinde riki "zaten ben de yorgunum oyun sonunda not alıp hafta sonu gidelim" demişti.

jungwon "yani birkaç gün sonra da buluşuyoruz" demişti. heeseung kafa sallayarak "bugün maç yorgunluğu ile eğlenemeyiz zaten" demişti.

"of şarkı söylemek mi... bu çok acımasızca değil mi?" sunoo oturduğu yerde dudak büzerek yayıldığında felix ise "o zaman aranızda anlaşmalar yapın. şarkı söylememek için yalvarmak da bir seçenek" demişti.

herkes kahkaha atarken sunghoon "peki ceza vermek için yalan söylesek? yalan söylediğimizi nasıl-"

felix "sunghoon burada herkes en az bir kişiyle yakın" demişti sözünü keserek.

herkes onaylar bir şekilde mırıldandıklarında yemekler geldiğinde jungwon içeceğini açarken açıklama yaparcasına konuşmuştu.

"birde aramızda zaten jay ve riki çift sadece onlara gram acıyın"

"aramızdaki tek sevgilileri olan onlar mı?"

jisung ise heeseung ve jungwon'un arasında olanları bilerek ima yaparak  "evet başka varsa açıklayabilirsiniz" demişti.

tabii kendi topuğuna sıktığının farkında bile değildi.

"evet jisung yoksa senin var mı?"

"yok-hayır" afallayarak cevapladığında ben jisung ile minho arasında geçen bu anlamsız konuşmaya kıkırdarken jungwon 'o zaman ben soruyorum' diyerek herkesin dikkatini toplamıştı.

"bence platonik olarak hoşlandığı biri var?" dediğinde herkes sunghoon'u göstermişti.

ben ise sunghoon ile heeseung'a parmağımı uzatmıştım.

"yok artık." sunghoon kafasını onaylamaz bir biçimde sallarken heeseung "asıl sana yok artık en yakın arkadaşını ne diye ifşa ediyorsun" diyen heeseung ile ben de aklıma sonradan gelmiş gibi parmağımı sunghoon'a çevirmiştim.

"doğru senin maç yapma nedenin vardı. hani hiçbirimizin bilmediği. belki de sadece ben bilmiyorumdur"

sunghoon göz devirip "sunoo yapma böyle" dediğinde omuz silkip elime çubuğumu alıp yemeğime dönmüştüm.

"bu hızlı bir başlangıç oldu sanki" heeseung elini ensesine atıp ovduğunda jungwon "ben eğlendim aslında" demişti heeseung'un gözlerine bakarak.

heeseung yutkunup önündeki yiyecekleri deşerken felix mızmızlanarak "hadi heeseung sıra sen de" demişti.

hala sunghoon'un bu masadan kimi sevdiğini ve onun için maç yaptığını düşünüyordum.

sevgili yapmadan bu kadar uzaklaşmışken yapınca ne olacaktı ki? benim her şeyim oydu.

•••
sunghoonun sozunu kestik diye bana ve jisunga sovmeyin lutfen ikimizde kirilgan kalbe sahipmisiz 😔😔

12 ʏᴇᴀʀꜱ-ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Where stories live. Discover now