9-sunoo neden bilmiyor

125 22 31
                                    

elde olmadan kıskançlıkla sunghoon'a gözümü diktiğimde bana bakıp gülümseyerek önüne dönüp yemeğine devam ettiğinde iç çekmiştim.

"sunoo bu balık keki çok iyi denesene"

sunghoon boşluğuna gelmiş olacaktı ki önüme yiyecek bıraktığında jungwon "sunghoon sunoo üstüne atlayacak gibi bakıyor" demişti.

"kedi resmen ya" felix güldüğünde sunghoon ise tekrar bana bakmıştı ve ben de saniyesinde önüme dönmüştüm.

"abartmayın"

"bence... neyse bunu sormayacağım. bence bu kişi kendini çok seviyor" dediklerinde ben sunghoon'u göstermiştim.

herkes farklı farklı insanları gösterdiğinde en çok oy alan sunghoon olmuştu.

"ben sunghoon'un çıkacağına emindim ama jungwon'un da çıkmasını beklemiyordum"

"ben mutlu ve kendini seven bir insanım hyung niye öyle diyorsun?"

heeseung yorum yapmamışken ben de "kendinden çok sevdiğin var sonuçta ama neyse" diye mırıldandığımda jungwon karşımdan bacağıma tekme attığında elde olmadan acıyla inlemiştim.

jungwon "öhöm öhöm-pardon sunoo-shiii" diyip gözlerini büyülterek bana baktığında felix'in ima ile "ne dedin ki?" demişti.

"bir şey demedim ya öylesine konuşuyorum işte"

herkes önüne dönmüş yemek yerken oyuna devam etsek de genel olarak zaman sakin geçiyordu. belki de hepsi maçtan dolayı yorgundur diye düşünürken riki bu düşüncemi çürütecek bir şekilde konuşmaya başlamıştı.

"of yeter bir durun. ben sevgilimle geçirebileceğim vakti size veriyorum siz ot gibi yaşıyorsunuz şu an. nerede o götü başı dağıtan arkadaşlarım ya? jisung bile çok sakin"

felix de iç çekerek "gerçekten hepiniz çok gerginsiniz" demişti.

"açıkçası hepimiz yorgunuz ne bekliyordunuz ki" diyen minho ile jisung "tabii zorla getirdik beyefendiyi" demişti.

böyle bir şey diyeceğini beklemediğimiz için jungwon ve felix ile şaşırarak birbirimize baktığımızda jisung önündeki tteokbokkilere işkence ediyordu.

"ne demek istiyorsun jisung? sanki kolumdan tutup getiren sen değilsin"

"benim kolunu tutmam mı sorun? kurtulman kadar kolay bir şey yok"

"tamam birbirinizle tartışın diye dememiştim bunu"

"ne yapalım riki?" sunghoon konuştuğunda riki sinirle ona bakmış "bizi neden sebepsiz bir şekilde maç yaptırıp kavgaya soktun ya da neden sonrasında arkasındaki gerçeği öğrenemedik bunu anlatabilirsin mesela?" diyerek kaşını kaldırmıştı.

herkes riki'nin bağırarak bunu soracağını beklememişti ki gergin bir şekilde bir sunghoon'a birde riki'ye bakıyordu.

"tamam onlara tartışmayın diyorsun sen ne yapıyorsun riki... boşuna germeyelim ortamı" diyen sunoo ile riki kahkaha atmıştı.

"sunoo neden bilmiyor sunghoon? ikiniz de okulda en yakın arkadaşlar olarak biliniyorsunuz ama sen ona söylememişsin bile halbuki ne güzel bir şekilde seni koruyor. neyse hepiniz bu sessizliğe devam edecekseniz ben gidiyorum. tebrikler park sunghoon maçı kazandığımız için değil kazandığın için"

sunghoon sessizce elindeki çubukları acı pirinç kekine attığında ben onu durduracaktım ki beni engellemişti.

jungwon önündekilerle çubuklarıyla oynarken konuşmaya başlamıştı "maç bile yaptınız neden söylemiyorsan artık-ah" ki ben de en sonunda bacağına vurarak susturmuştum.

gözlerini büyütüp bana baktığında ağzımla 'sus' işareti yaptığımda "haha bacağımı sallıyordum bu sefer sunoo'nun sandalyesine çarptı" diyince hepsi daha fazla bu konunun üstünde durmak istemiyordu bu yüzden önlerine dönmüşlerdi.

tabii ben de gerilmek istemiyordum.

riki iç çekip ayağa kalktığında jay ise "bendensiniz bugün. riki'ye yetişmem gerekiyor sonra görüşürüz" diyip dükkanın önünde onu bekleyen sevgilisinin yanına gitmişti.

heeseung artık dayanamamış olacaktı ki "bak sunghoon saklamak istiyorsun biliyorum ama böyle arkadaşlarını kırmadan yapsan olmaz mıydı? riki'nin en çok seni sevdiğini biliyorsun. burada kim bunu yapsa kalkıp gitmezdi ama en yakın arkadaşından bunu beklemiyordu" diyerek sanki duvara konuşmuştu.

hala tepkisiz kalan sunghoon ile minho "zorlamayın sonra konuşalım" demişti. bunun üstüne jisung ise "keşke sen de bazı şeyleri zorlamaman gerektiğini fark etseydin az önce" diyince felix "abii~ jisungie~ tartışmayın hadi erişteleriniz şişti zaten" diyince ikili önlerine dönmüştü.

ben gergince felix'e baktığımda ses çıkarmadan dudaklarıyla 'sorun yok' dese de rahatlayamamıştım.

en azından herkesin odağı üstümüzden gidince onlar felix sayesinde tekrardan konuşmaya başladıklarında ben de sunghoon'a dönüp "miden ağrımaz değil mi acı sevmiyorsun" demiştim.

sorgulayacağımı sandığı için böyle bir şey soracağımı beklemiyordu ve başta şaşırmış ardından da "baharatlı şeylerle beraber çok etkilemedi" diyince rahatlamıştım.

•••
arkadaslar ficteki herkes koc burcu gibi
cok yuksek
cok odun
ama cok dusunceli
YANI SASIRMAYIN HICBIR SEYE
her an kavga edip her an duzelebilirler
(koc burclari kapatilsin hepsine asik olucam yoksa)

12 ʏᴇᴀʀꜱ-ꜱᴜɴꜱᴜɴ ✓Where stories live. Discover now