3.2*

458 23 1
                                    

Ülkemizin başı sağolsun.

Medya: Vanished World/ Oi Va Voi

***

Ruhumun zedelenmiş yanlarını yontuyorum. Bir sırra ortak gibi, büyük bir zelzelede kalmış gibi. Ayaklarımın dövdüğü sokaklar yabancı, baktığım yüzler silik. Dinmeden akan yaşların kalbime damladığını, oradan göğsüme tutunduğunu hissediyorum. Büyüyor muyum?

Soğuk içimi titretiyordu. Kollarımı bedenime sarıp yürümeye devam ettim. Nereye yürüdüğümü bilmiyordum. Gözlerimle etrafı taradığımda gözüme ilişen kilise ile adımlarımı o tarafa yönlendirdim.

Kilisenin açık kapısından içeriye baktığımda birkaç kadın ve erkeğin Papaz'ı dinlediklerini gördüm. Fazla izlemiş olacağım ki Papaz'ın hafif öksürüğü ile gözler olduğum yere çevrildi. İçeri girmeli miydim ya da buna iznim var mıydı kestiremedim. Papaz, kafa karışıklığımı hissetmiş gibi eli ile oturmamı işaret etti.

Komutu ile sessizce içeri girdim ve bir yer bulup oturdum. Böylelikle gözler üzerimden çekilmişti. Huzursuzca yerimde kıpırdanıp olduğum yere daha çok yerleştim. Meraklıydım.

" İlahi kitaplar, Tanrı ve insan arasında bir bağdır. Ölümlüler olarak daimi olan Tanrı için ibadet etmeli ve ruhu ( özü ) temiz tutmalıyız. "

Söyledikleri ile içimde oluşan huzuru önemsemeden dikkatle dinlemeye devam ettim.

" Yaratılanların en vahşisidir insan. Dengeyi bozan her söz, her düşünce doğayı sarsar. Bizler bu sarsıntıda ezilenlerden değil, muktedir Tanrı için hoşnutluk duyanlardan olmalıyız."

Nefesini düzenleyip bir süre dinlendi. Bakışları ile etrafı incelediğinde göz göze geldik.

" Bu kilisede sizi ilk kez görüyorum genç hanım. Sizce niçin Tanrı'ya her şeye kâdir denir?"

Beklemediğim soru ile ne söyleyeceğimi bilmeden bir süre bekledim, düşündüm.

" Tek ve üstün oluşundan kaynaklı olabilir mi?"

Gözlüğünü çıkarıp gözlerini kıstığında cevaba yaklaştığımı anlamıştım.

" Yaklaştınız. Her şeyin mümkünlüğü Tanrı içindir, bizler bu gerçeğin etrafında birleşiriz."

Parmaklarımla oynadığım sırada telefon ekranına düşen bildirim ile telefonu elime aldım. Sessizde olduğu için şanslıydım. Mesajlar bölümüne gelip göz gezdirdim.

Kenan | 15.17 |: Seni merak ediyorum.

Mesaja cevap vermeden telefonu kapattım. Papaz'ın arkasını dönüp ilerlediğini gördüğümde sohbetin bittiğini anlamam uzun sürmedi. Yavaşça yerimden kalktım. Burada olmak ruhumun yaralarını hafifte olsa iyileştirmiş gibiydi.

" Tanrı, iyi bir oyun arkadaşıdır."

Çıkışa doğru ilerlediğim sırada duyduğum ses ile hızla arkamı döndüm. Hiçkimseyi göremediğimde korkuma engel olamamıştım. Nihayetinde kiliseden çıktığımda etrafa bakınmaya devam ettim. Duyduğum söz Didem Madak'a âitti. Bu sözün kilisede, kim tarafından söylendiğini bilememek ise ürkütücüydü.

Buraya geldiğimde kullandığım yolu tekrar ettim. Kaybolmaktan her zamankinden daha fazla korkuyordum. Az önce olan şey neydi bilmiyorum ama hoşuma gitmediği kesindi. Telefonum tekrar titrediğinde cebimden çıkardım. Mesajlar bölümüne girdiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı.

+90 53* *** ** ** | 15.30 |: Korkuttum mu küçük kız?

Telaşla etrafa baktığımda bomboş sokakta tek başımaydım. Panikle telefona sarılıp arama bölümüne girdim. Kenan'ın numarasının üzerine tıkladığımda telefonu kulağıma sabitledim. Birkaç çalıştan sonra açılan telefon ile gözyaşlarıma engel olamadan konuşmaya çabaladım.

VERA | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now