3.1*

476 21 4
                                    

Medya: Gazapizm/Sanki Bir Halkın
Keyifli okumalar🥂

***

"Nasılsın?"

Mesaj bildirimi ile telefonu elime aldığımda hafifçe gülümsedim. Sanki çok uzun zamandır görüşmemişiz gibi hissettmeme engel olamadım. Oysa yapılan tetkikler sonucu bunun basit bir şüphe olduğunu anlayan doktorlar taburcu olmamı öngörmüştü. Sonunda evime ulaşmış, yatağımda uzanıyordum.

Geciktirmemek adına telefonu ellerim arasına aldım.

" İyiyim, ya sen?"

Cevap yazıp telefonu yatağa bıraktığımda üzerimdeki battaniyeye biraz daha sarıldım. Üşüyordum, uzuvlarım titriyordu sanki. Eylül işteydi, ben ise uzun zamandır uğramadığım iş yerine bugünde gitmemiştim.

Sessizliğin kol gezdiği odada öylece duvarı seyrediyordum. Sıkılmış olacağım ki telefonumdan bir şarkı açmak için harekete geçtim.

" Olmadığının farkındayım, her dakika aklımdasın
Tabutlar kaldırılır ve çocuklar kandırılır
Yaralar sardılır bir yenisi eklenir
Sabahında acısı tattırılır
Herkes mi onu andırır?"

Hüzne boğulmaya alışkınım, insan vazgeçemiyor alıştığından. Yaşadıklarından ders çıkarıp yola devam etmek bir hayli büyümek işi, çocuk yanım dizlerimde ağlıyor. Mutsuz olmam için sebep yok gibi duruyor öyle değil mi?

Her çocuk gibi annesini özleyen yanım yine ağır basmıştı. Kırgınlıklarım bir kenara dursun, bir kez olsun içten bir anne şefkati görse kalbim, çok mu? Başımı iki yana sallayıp düşünmeye son verdim.

Yataktan hızla doğrulup dolaba yöneldiğimde ne bulduysam üzerime geçirip odadan çıktım. Hava almalıydım. Ev kapısını kilitleyip bina merdivenlerinden inmeye başladığımda Eylül'e bilgilendirici bir mesaj attım.

Temiz havayı doyasıya içime çekerken gülümsedim, yaşamak güzel şeydi. Yavaşça yürümeye başladığımda sokakta oyun oynayan çocuklara takıldı gözlerim. Yürümeyi bırakıp olduğum yere çöktüm, tüm gün onları izleyebilirdim.

Başımı dizlerime yaslamış şekilde onların mutlu ve yorgun gülümsemelerini seyretmeye başladım. Erkekler futbol oynarken kızlar el birliğiyle kaldırım taşlarına şekiller çiziyordu. Belki de seksek oynayacaklardı? Meraklı gözlerle onlara baktığımı farketmiş olacaklar ki içlerinden yeşil gözlü, kumral tenli bir kız çocuğu hafifçe gülümsedi.

Dönüp arkadaşlarına bir şeyler söyledikten sonra yanıma ilerlemeye başlaması ile olduğum yerde hareketlendim. Sonunda yanıma ulaştığında otuz iki diş sırıttı.

" Adın ne? "

Bilmişçe gözlerini kısıp cevabımı beklemeye başladı.

" Vera, senin adın ne küçük kız?"

Suratı hafif düştüğünde pot kırdığımı anlamam uzun sürmedi.

" Tam 10 yaşındayım, büyüdüm ben."

Onu onaylar şekilde kafa salladığımda tekrar gülümsedi.

" Hem senin adının anlamı ne?"

Yaklaş der gibi parmaklarımı salladığımda meraklı gözlerle yaklaştı. Kulağına çok önemli bir şey fısıldayacak gibi derin bir nefes aldığımda sabırsızca beni bekliyordu.

" Senin ismini bilmiyorum daha?"

Hafif kızar gibi kaşlarını çatan bu küçük kıza gülümsemeden duramıyordum.

VERA | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now