46. Bölüm {Soğuk Kalpler}

35 4 0
                                    

Merhabalar!

Bayadır yazmıyorum o yüzden bu ara hızlı hızlı bölüm yazmak için sabırsızlanıyorum.

Üstelik açığa çıkacaklar varken bölüm yazmak daha çekici oluyor.

Hadi bakalım bölüme geçelim.

İyi okumalarrr!

🍁🍁🍁

Kurt ve kuzu karşılaşmasında kazanan her zaman belliydi. Kurt kuzuyu yerdi. Hikaye biterdi. İki kuzu karşılaşırsa da son belliydi. Sürüye katılırlar ve kim olduklarını unuturlardı. Nasıl olsa fazlasına yetmezdi onların düşünceleri.

Peki ya iki kurt... İki kurt karşılaşırsa ne olurdu? Savaş demekti iki kurt. İki yabancı sürünün liderleri aynı sürüyü idare edemezdi. Kin vardı arada... Nefret vardı. Kimse kendi yerinden vazgeçmezdi. Peki ne olurdu o savaşın sonu? Kim kazanırdı?

"Hoş geldin Selçuk. Hoş geldin kardeşim."

"Geleceğimi biliyormuşsun. Ne o vahiy mi iniyor sana arada?"

"Yok. Sadece birini düşman seçeceksem aldığı soluğu bile ne zaman alacağını bilmek isterim."

Selçuk masaya doğru yaklaştı.

"Afife'yi sormadın? Merak etmiyor musun?"

Selçuk derin bir nefes aldı.

"Ben biliyorum nasıl. Sonuçta ben varım yanında."

Selçuk yumruğunu sıktı.

"Amacın ne?"

"Sen söyle. Senin amacın ne? Niye geldin?"

"Seni hatırlıyorum." Tunç'un gülümsemesi yüzüne kaskatı kesildi. Gözünü kırpmadan Selçuk'a bakmayı sürdürdü.

"Sen Afife ilk ortadan kaybolduğunda benim bulduğum fotoğrafta da vardın. Sen bu olayın en başındasın. Afife'nin hayatına ne zaman girdin?"

"Bir tahminin var mı?" Selçuk şakaklarını ovdu.

"Oyun oynama lan benimle!"

"Tamam. Ama önce beni takip et. Hadi."

Tunç hızla yanından ayrılırken Selçuk onu takip etti. Mecburen... Tunç koridorun sonundaki kapının asma kilidini çıkararak kapıyı ardına kadar açtı.

"Sen sevmezsin serin hava ama..." terasa çıkmışlardı. Selçuk onun hastalıklı bulduğu hareketlerini donuk bir yüz ifadesiyle seyretti.

"Ee... Niye buradayız?"

"Sen rahat nefes al diye. Duyacakların hoşuna gitmeyebilir de o yüzden." Tunç kahkaha atarken Selçuk olduğu yerde ona bakmaya devam etti.

"Afife'yi ne zamandır tanıyorum? Aslında... Ben onu çok uzun zamandır tanıyorum. Senin karşına çıktığı günden beri..."

Selçuk kaşlarını çattı.

"Nasıl yani?"

"Sen Selçuk... Senin hayatına giren herkesi tanıyorum. Afife'yi de tanıyordum. Karşısına çıkmak için doğru zamanı bekledim o kadar."

~AFİFE~Where stories live. Discover now