43. Bölüm {Yarım Kalmış Her Şey}

29 4 0
                                    

Merhabaaa...

Hepinize iyi geceler, iyi günler...

Nasılsınız, umarım iyisinizdir? Sizi bilmem ama ben yeni bölüm için oldukça heyecanlıyım.

Selçuk'un alışık olmadığımız yüzüyle tanışacak olmak ilgi çekici ama biraz da merak ediyorum neler çıkacak.

En son Afife'yi yalnız başına bırakmıştık ama Selçuk'tan haberimiz yoktu bakalım Afife kalbi ağzındayken Selçuk nerelerdeydi?

Ben daha fazla uzatmayı sevmiyorum bir an önce bölüme geçme taraftarıyım. O halde başlayalım!

İyi okumalar!

🍁🍁🍁

Üç adam saatlerdir bebeğin susmasını bekliyorlardı. Kutay kundağa sardığı küçük kızı kucağında sallarken Selçuk gömleğinin kollarını sıvamış elleri belinde yorgun gözlerle bebeğe bakıyordu.

"Yorulmadı mı hâlâ ağlamaktan sen?" derken elinin sırtını bebeğin yanağına sürttü Fatih. Selçuk Kutay'a bakarak iç çekti.

"Bir şeyi mi var acaba? Anlamaz mısın sen?"

"Yani kızacaksınız ama... Mama verdik, ki içti artık aç olduğunu sanmıyorum. Altını aldım. Ee gazı falan da yok. Açıkcası bu saatten sonra derdi varsa da bir tek annesi anlar. Zaten çok küçük bu bebek. Bizim şu an yaptığımız bile çok saçma."

"Ben de babasıyım." dedi Selçuk kaşlarını çatarak. Kutay yatağa oturup bebeği pışpışlamaya devam etti. Bir yandan Selçuk'a doğru bakarak söylenmeye devam etti.

"Anlıyorum ama... Kucağınıza almayı bile reddettiniz. Üstelik ben de çocuklarımın derdini anlıyorum az çok ama anneyle bebek arasındaki bağ çok farklı. Telepati kuruyor gibiler..."

Fatih gerginliği azaltmak için sabahtan beri 10. kez sunduğu teklifle tekrar araya girdi.

"Selçuk belki kucağına alsan-"

"Fatih. İstemiyorum. Zorlamayı keser misin?"

"Neden ama? Bize güvenip mi aldın lan bebeği!?"

"Çok küçük çünkü! Bir de..." elini ensesine götürerek yutkundu.

"Hiç bebek tutmadım ben. Canı yanar falan. Şey olmasın..." Fatih dik dik suratına baktı ama onunla uğraşmak istemediğinden Kutay'a yaklaşıp diziyle yatağa yaslandı ve kollarını uzattı.

"Bana ver belki ben susturabilirim."

"Emin misiniz?"

"Eminim ama... Göster önce." Kutay bebeği ona uzatırken kollarını konumlandırmasına yardımcı oldu.

"Başına dikkat ettikten sonra sıkıntı yok." Fatih kollarını bebeğe sararken gözleri ışıldadı. Çok güzel bir kızdı.

"Çok güzelsin, tavşan." Selçuk yüzünü buruşturdu.

"Tavşan mı?"

"Evet. Sonuçta... Adını bilmiyoruz. Tavşanları severim." Selçuk mırıltı gibi, bebeğe bakarak bir şeyler söyledi.

"Aleda..."

~AFİFE~Where stories live. Discover now