32. Bölüm {Yıldızlar Ve Kırık Kalp}

47 7 119
                                    

Herkese iyi günlerrr...

Yine yeni yine yeniden karşınızdayız. Nasılsınız, durumlar nasıl? Hayat nasıl gidiyor?

Kötü gidiyorsa üzülmeyin kafanızı dağıtmaya geldim. En azından 5 dakikalığına dikkatinizi dağıtabilirim :)

Bir önceki bölüm yaşananları az çok hatırlıyorsanız ne mutlu bana. Şimdi kaldığım yerden devam ediyore...

Herkesle iyi okumalar!

🍁🍁🍁

Gözlerini kapatıp tekrardan Afife'nin dudaklarına uzandığı esnada araba fren sesi duydu ve mesafelerini bozmadan gözlerini açıp sessizce küfür etti.

Afife geri çekilirken fısıltıyla:

"Fatih geldi." diyerek aralarındaki mesafeyi açıp boğazını temizledi. Islak kirpikleri ışıkları boğuklaştırırken gözlerini sildi ve ıslak saçlarını geriye doğru attı.

Fatih imalı bir gülümsemeyle arabadan inerken ellerini ceplerine koydu. Daha sonra kalçasını arabanın kaputuna yaslayarak ikisini de süzdü.

"Vay... Vay.... Vay... Ben böyle ihanet görmedim. Gerçekten ikinize de çok kırıldım, gücendim, kalbim paramparça."

"Ne ihaneti? Ne saçmalıyorsun?" Selçuk Fatih'in diline düşeceklerini çoktan fark etmişti.

"Benden neden sakladınız?! Bensiz öpüşüyorlar bir de! Ayıp ayıp! Ben bu ilişki olsun diye kaç gece dua ettim senin haberin var mı?!" Selçuk tek kaşını kaldırdı.

"Sen? Dua ettin? Ve kabul olacağını düşündün? Öyle mi?"

"Evet! Ben Tanrı'ya inanırım." arlarında mandiar bir bakışma geçtikten sonra Selçuk başını iki yana salladı.

"Tamam, tamam. Hadi gidelim artık. Afife'yi eve bırakacağız."

Fatih ciddileşirken Afife'yi görmek için sağa doğru eğildi.

"Selam!" Afife elini kaldırarak selam verdi.

"Selam Fatih."

"N'oldu sana gözlerine falan-" Fatih tam soruyu sorarken Selçuk'un kaşlarını kaldırdığını görünce sustu.

"Neyse canım iyiyseniz problem yok. Hadi atlayın. İkinizde arkaya binin ama öne başkasını alacağım." Selçuk göz devirdi.

"Yalan söyleme. Kimi alacaksın öne."

"Çantam oturacak. Sana ne?" Selçuk gülümseyerek başını iki yana salladı ve Afife'ye döndü. Elini uzatarak tutmasını bekledi. Afife elini tutunca arabaya ilerledi. Arka kapıyı açarak Afife'yi bekledi. O geçtikten sonra yanına oturdu.

Fatih radyodan sakin bir şeyler açarken Selçuk'ta Afife'ye baktı. Kollarını göğsünde birleştirmiş camdan dışarı bakıyordu. Ellerini yavaşça saçlarına uzatıp bir araya toplayarak ensesinden çekti ve bir kaç kez döndürüp omzunun üstüne bıraktı. Hiçbir şey söylemeden geri çekildi.

"Selçuk."

"Hmm..."

"Ben eve gitmeyeceğim." Selçuk kaşlarını çattı.

~AFİFE~Where stories live. Discover now