Güney Kore cemiyet hayatının en gözde ve sevilen omegası Park Jimin, gördüğü ilk anda kızgınlığa girmesine neden olan alfa Min Yoongi'den nefret ediyordu. Yoongi'nin ise masum güzelliği ve saf ruhu ile dikkat çeken bir asilzade olan omega ile ilgili...
Selamlar, bölüme geçmeden önce yazar notunu okuyun lütfen.
Öncelikle bu 6k'lık uzun bölüme etkileşim vermezseniz çoook ama çook üzülürüm gerçekten😔 Elimden geldiğince sık bölüm paylaşıyorum ki bir ay, üç ay ve hatta bir yıl sonra bölüm güncellenebilen bu platformda okuyucuya düzenli bölüm alma konforunu sağlayan biri olarak gerçekten karşılığını görmek istiyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
Bu bölümü sürekli kurgularınla ilgili kafasını şişirdiğim yoonierkive 'e adıyorum🌸
Siz de bölüm adanmasını istiyorsanız etkileşim vererek listeye girebilirsiniz. Bu işe girişirken de belirttiğim gibi amacım yorumlarıyla olsun oylarıyla olsun ya da ne bileyim kitabın reklamanı yapmayı kendilerine vazife edinişleriyle olsun destek veren okuyucularıma biraz da olsa teşekkür edebilmekti. Sizin de hoşunuza gittiği için mutluyum🤍
Kendinize iyi bakın🤍🤍
Not: Bölümü okumak isteyip istemediğinize aşağıya bıraktığım uyarıları dikkate alarak karar verebilirsiniz🤷🏻♀️
***
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yoongi her zaman iradeli bir alfa olduğunu düşünmüştü.
Otuzlu yaşlarına yaklaştığı şu günlerde ise yeni yetme bir alfa olduğu yıllara nazaran çok daha sağlam çok daha güçlü bir ruh haline ve iradeye sahip olduğuna emindi. Her zaman akıl ve mantığa göre hareket eder, bir karar vermeden önce çıkarlarını mutlaka gözetir ve eskilerin deyimiyle yaş tahtaya basmazdı ama tüm bunlar Park Jimin'in dahil olmadığı durumlar için geçerliydi elbette. Omeganın müdahil olduğu herhangi bir meselede Yoong'nin eli kolu bağlı, boynu kıldan inceydi. Bazı akşamlar yatak odasındaki terasta oturup viskisini yudumlayarak omegayı düşünmeye, daha doğrusu hayal etmeye koyulduğunda onun için pek çok şeyi yapabileceğine kanaat getirirdi. Jimin için dağları ve denizleri aşabilir, tüm dünyayı karşısına alabilir ya da gözünü kırpmadan kurşunların önüne atlayabilirdi. Jimin'e duyduğu aşk Yoongi gibi sokaklarda ve çetelerin arasında büyüyen, geçmişi kadar kirli ellere sahip olan bir alfayı bile yola getirerek yumuşatmaya yetmişti.
Şimdi de ona ait olan lüks otelin çatı katındaki özel kral dairesinde ter içinde sırtına yapışan kıyafetlerine ve aklını karıştırmak için elinden geleni yapan kurduna rağmen Jimin'in üzerine atlamamasının sebebi buydu. Ona deliler gibi aşıktı ama aşkın gözü kör ettiğine inanan ve bencilce kararlarına kulp bulmaya çalışan diğer tüm aşıkların aksine kızgınlığını bile görmezden gelerek daha iyisini hak ettiğini bildiği omegaya elini sürmemek için tüm iradesiyle çabalıyordu. Jimin Yoongi'yle tanışana kadar kendi kendine dokunma cüretini bile göstermemişken Yoongi, kızgınlığın getirdiği ateşle ona dokunmak, masumiyetini yakıp yok etmek istemiyordu.
