06. || Baba

635 30 0
                                    

- CEREN -

Sabah erkenden kalktım, tıpkıtam Akının söylediği gibi. Odayı toparladım, üstüme değiştim ve Karacanın makyajını kullandım. Yemek masasında oturup kahveme bakakaldım.

Akının kahvesinden daha iyidi bu, ben yaptım nasıl olsa. Gece ne olduğunu hatırladıkça yanaklarım kızarmaya başladı. Ben bu oğlandan nefret etmeliydim. Neden ona yemek yapıp kahvesini içtim ve neden aklım şimdi başıma geliyordu?

"Oooo günaydın Ceren hanım."

Yamaç içeriye girince bakışımı kahveden kaldırıp sarı saçlı adama sarıldım.

"Günaydın. Kahve ister misin abi?"

"Yok Ceren hiç zahmet etme, çıkalım mı biz?"

"Akın? O gelmiyor mu-"

Yamaç abi beni iyice bi ineceledi. Sormak da mı yasaklandı?

"Gelecek, sen bekleme diye söyledim."

Omuzlarımı silkip gülümsedim. Kahvemin son yudumu alıp fincanı mutfağa götürdüm.
Yine Yamaçın önüne dikilince hazır olduğumu söyledim ve beraber evden çıktık.

Siyah bir arabaya bindik ve Yamaç abi adalet sarayı hedefe aldı. Ne konuşacağımı bilmiyordum.
Ne konuşulur ki Çukurun Babasıyla?

"Beğendin mi Çukuru?"

Başımı Yamaça çevirdim ama onum gözleri yoldaydı.

"Beğendim- galiba."

"Galiba mı?"

Yamaç abi gülerek sorunca bende kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

"Tamam anladım ben. Babanı gördükten sonra bizim çocuklar seni evine bıraksınlar."

Buna karşı çıkmadım. Çukurda kalmak istesemde Babam bunu izin vermezdi. Ne ben nede Yamaç Babamın fikrini değiştiremezdi. Neyse, Babamı sağ Salim görmek bana yeterdi başlangıç için.

Adalet sarayına yaklaşınca arabadan inip Yamaç abiyi bir parka kadar takip ettim. Akının gelmesini beklediğimiz sürede beni biriyle tanıştırmak istiyordu. Yamaç abiye güveniyordum ama hala heyecanlıydım.

Siyah takım elbiseli adam Yamaça sarıldıktan sonra gözü bana takıldı. Çekinerek iki adama yaklaştım.
Kimdi bu?

"Yamaç- Akına gelin mi buldun naptın sen?"

Yamaç abi gülüp eliyle yüzünden geçti.

"Akına mı abi- Allah korusun."

Allah mı korusun?
Allah beni Akından mı korusun? Niye bu kadar sert davranıyor çocuğa karşı?
Gerçi, Babamda söylemişti, Akından uzak dur.
Duramadım.

"Ceren, senin Baban kim?"

Şimdi Yamaç bana döndü ve cevabımı heyecanla bekledi.

"Emmi."

Tanımadığım adamın çenesi yere düştü diyebilirdim. 

"Tanıştırayım- Ceren, Emminin kızı ve bu Cumali abim."

Cumali abi- Cumali Koçovalı yani? Gülümseyerek bir adım daha yanaştım Cumali abiye.
Gözlerini hala benden ayıramıyordu. Galiba Babamla bir benzerliğimi çıkarmaya çalışıyordu.

"Ben- Bilmiyordum? Bu adam niye anlatmıyor ya? Biz sana bakardık vallaha —"

"Amcalar, günaydın."

Akın bize yanaşınca bana sadece başını salladı. Cumali abi yeğenini karşıladıktan sonra kolunu omuzlarıma koyup beni kendisine çekti.

"Emminin kızı var oğlum-"

Az önce öğrendiğini hala inanamıyormuş gibi fısıldayıp durdu. Yamaç Akınla ne konuştu bilmiyorum ama adımı duyduğumdan emindim.
Anayoldan üç polis otobüsü geçince Yamaç abisiyle bakıştı.

"Hadi başlıyoruz, Akın- Ceren sende."

Bir dakika içinde Cumali ve Yamaç abi yanımızdan kayboldular. Akın bana eliyle yolu gösterince yanından yürüdüm ve adalet sarayın bahçesinde Babamı gören bir yer aramaya başladım.

O kadar kişinin arasından kendimi en öne attım ve derin bir nefes aldım. Babam en az iki saat içinde çıkacaktı, bana sarılacaktı.

"Heyecanlıyız galiba."

Akına bakmadan başımla onayladım.

"Babam söz konusu."

"Benim Babamda çıkıyor."

Ne? Şimdi yanımdaki adama bakıp kaşlarımı çattım. Ne yani- Babası içerdeyken bu kadar rahattı yani?
Yok ben yapamazdım. Yapamadımda zaten.
Her yeri alt üst edip bir türlü Babamın yanına gittim.

"Çokta mutlu görünmüyorsun."

Akın başını bana çevirip hafif bir gülümse taktı dudaklarına. Otobüslerden insanlar çıkınca heyecanla Babamın yolunu gözledim.
İlk otobüste değildi. İkincinin kapısı açılınca ilk olarak Babam indi.

Heyecandan örülmüş tel çite tutundum, falat Babamın yüzünü görünce kalbim indi. Gözü morarmış ve şiş, üstünede kan vardı çenesinde. 

"Baba.."

Diye fısıldayıp Babamın nasıl içeriye girdiğine izledim. Kapı arkasından kapanınca sinirimden elimle çite vurdum.

"Sakin ol kızım-"

Gözlerimi kapatıp Akıma Arkamı döndüm. Onum salak salak sözlerini dinlemeye hiç kafam yoktu. Sinirliydim, üzgündüm ve en çokta korkuyordum.
Babamı bu halde görmek- içimde bişey döndü.
Sanki ben bütün o yumrukları yiyordum.

Gözlerimi açtığımda yanımdaki adam ceket kolundan bir silah çekince bir adım geriye atıp Akının koluna tutundum.

Akın başını eğip şaşkınca gözlerime baktı. Ben ise etraftaki insanları ineceledim. Herkesin elinde bir silah olduğunu fark edince Akının koluna daha da sıkıca tutundum.

"Kızım sen manyak mıs-"

Birden Akında silahlı adamları fark etti. Beni hemen kolumdan tutup bahçeden uzaklaştırdı. Akının arabasını görünce içim rahatladı. Hızlı adımlarla arabaya koştum ama arkamda sesli bir patlama beni yerimde durdurdu.

Kadınların ve çocukların bağırışları kulaklarımda çınlıyordu. Akın- Akın nerdeydi? Arkamdaydı. Nereye kayboldu şimdi? Herkes kaçmaya çalışırken ben olay yerine yaklaşmak için itiştim.

"Akın!"

Kaçan bir kadın beni yere itip elimin üstüne basıp geçti. Ayağa kalkıp öbür elimle sızlayan elimi tutup Akını bulmaya çalıştım.
Yerde yatan birini görünce kalbim durdu.

"Akın.."

SAKLIM. - AKIN KOÇOVALI-Where stories live. Discover now