"Ablacığım..."

Ablasının cansız bedeninin başındayken ona attığı tokadı hatırlayarak tüm gücüyle bu kez o tokat attı. "Kes sesini!" diye bağırdığı sırada Boncuk'un patlayan dudağını fark etmişti. Ablasına tokat atmıştı fakat kendini kötü hissetmiyor, daha fazlasını isteyen tarafını bastırmaya çalışıyordu. "Nefret ediyorum senden. Duyuyor musun? Senden tüm kalbimle nefret ediyorum."

Ağlaması yetmiyordu. Boncuk yıllardır hayatlarını nefretiyle mahvediyordu ve şu anda ağlaması yetmiyordu. Tırnaklarını Boncuk'un koluna geçirerek büyük ablasının cansız bedenine doğru itti. "Bak! Nefret ettiğin ablanın cesedine iyice bak! Mutlu ol, hadi!" Dünyadaki tüm güzellikleri hak eden kadının morluklar içinde, cansız halde öylece yerde yatan bedenine bakamayan Zehra bu kez Boncuk'u çenesinden tutarak kendisine çevirdi. "Bana da bak." Şimdi de tırnaklarını kızın yüzüne geçiriyor, yine umursamıyordu. Bağırarak ağlayan ablasını sarsarak "Aç gözlerini, abla!" diye haykırdı. Yıllar boyunca Emine ve o ağlamıştı. Bu yüzden Boncuk sarsılarak ağlarken Zehranın gözlerinden tek damla akmıyordu. "İyice bak. Bana ne yaptığını gör. Ablamın katilini görmedin ama şanslısın, kardeşinin katilini görebilirsin." Boncuk'a daha fazla dokunamayacağını anlayınca tüm gücüyle kızı aynaya doğru itti. Yerde yatan Eminenin cansız bedeni de, Boncuk'un zangır zangır titreyen bedeni de, kendisinin enkazı da aynada bir araya gelmiş durumdaydı. "Görüyor musun? Kardeşinin katili o yansımadaki kişi. Sensin. Benim katilim sensin, abla."

Ardından vücudundaki tüm güç tükenmiş olan Zehra dizlerinin üzerine çöktü. Bu sırada öyle bir çığlık atmıştı ki, Boncuk kardeşinin çığlığını duymamak için başını karşısındaki aynaya vurmuş, üç kız kardeşin de yansımasını paramparça etmişti. Zehra Balabanın isyan ettiği ilk ve son anda attığı çığlık Boncuk Balabanın zihninin kötü anıları silmeye başlamasının nedeni olmuştu.

Günümüz...

Boncuk'un ruh sağlığının bozulduğu güne dair görüntüleri gözlerimin önünden silmek için başımı sağa sola salladım. Ablama bunu yapan bendim. Kendi ellerimle, kelimelerimle Boncuk'u delirtmiştim. Belki de yediğim dayaklara ses çıkarmamamın nedeni de buydu. "Belki de haklısındır, Turgut," diyerek gözlerinin şaşkınlıktan dolayı büyümesine neden oldum. Kurduğum son cümle ikimizi de titrememize neden olacak buzdan duvarların arasına hapsetti. "Zehir olan benimdir."

✂️

Duyduğum seslerle yataktan kalktım. Birkaç saattir öylece uzanmış, tavanı izleyerek Turgutla konuştuklarımızı düşünmüştüm. Sürekli kötü anılara dalıp gitsem de en sonunda bazı kararlar vermiştim. Bakışlarımı komodinin üzerindeki saate çevirdim. Gecenin ikisiydi. Demek Serdar günler sonra eve gelmeye karar vermişti, hem de bu saatte. Kimseyi, daha doğrusu beni görmemek için. Ruhsuzca gülümseyip ayağa kalktım. İstese de istemese de yüzleşecektik.

Kapıyı tıklatmadan odasına girdiğimde bunu beklemediği yüzünün her noktasına sinen şaşkınlıktan belli oluyordu. Gerçekten de benimle karşılaşmamayı ummuştu. Duygulardan tamamen arınmış sesimle "Hoş geldin," dememle Serdar zorlukla yutkundu.

"Hoş gelmediğimi biliyorsun, hoş bulmadığını bildiğim gibi."

Bakışlarımı yavaşça üzerinde dolaştırdım. Her zamanki gibi takım elbise giyiyordu. Odaya yeni girdiğinden üzerini değiştirememişti. Yaptığı tek şey belinde taşıdığı silahı komodinin üzerine bırakmaktı. Sakalları uzamıştı. Göz altları da doğru dürüst uyumadığını gözler önüne serecek şekilde morarmıştı. Bir kez daha komodinin üzerindeki silaha baktıktan sonra "Ne yaptın?" diye sordum.

"Bilmek istemezsin."

"Bilmek istiyorum. Ne yaptın?"

Yeşilini kaybetmiş gözlerini yüzümde dolaştırdı. Bomboş bakıyordum. O anda anladı. Kafamda bir şeylere karar verdiğimi ve yapacağımız konuşma sayesinde kararımdan emin olmak istediğimi anladı. Bu konuda bana yardım etmek adına tereddüt etmeden "Hepsi öldü," diyerek sorumu cevapladı. Yaptığı işten bahsettiği ilk andı. "Bize ateş eden herkesin tüm kemiklerini kırdım ve öldürdüm. Pişman değilim, Zehra. Vicdan azabı da çekmiyorum." İki elini kaldırarak kendini işaret edip "Ben buyum," dedi.

Affet [+18]Où les histoires vivent. Découvrez maintenant