58.BÖLÜM

1.3K 174 167
                                    

Herkese selammm. Yeni bölümle sizlerleyim.💙

150 yorum sınır olsun. Sonra bölümü yazayım. Bu seferlik böyle olsun😀

Yazım hataları karışıklıklar olabilir.  Çünkü yazarken çok karıştırdığım ve silip tekrardan yazdığım bir bölüm oldu. Artık şimdiden kusura bakmayın.

Umarım beğenirsiniz ve bolll yorum yaparsınız diye umuyorum. İyi okumalarr.

 İyi okumalarr

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




58.BÖLÜM

Önünde ki yemeği yemek için uğraşırken bir türlü içi almıyordu Sahra'nın. Kendisini pek iyi hissetmiyordu ancak bunu çaktırmamak için fazlasıyla çabalıyordu. Anneannesi ve dedesi o kadar mutluydu ki, sürekli Fırat'a yemek yedirmek için uğraşıyordu ve sürekli olan sorular soruyordu.

"Ahh bak Sahra'mun düğününü göremedum ama ilk torunumun düğünün göreceğum" Semiha hanım dolu dolu gözlerle bakarken, Süleyman bey de başıyla onayladı.

"Ben yapacağum torunimun düğününü. Her şeyu ben halledeceğım. Annen babamla da tanişalum kizum olur mu?"

Ceren buruk bir şekilde gülümserken, ammesiyle babasıyla olan ilişkisini nasıl anlatacağını tam olarak bilmiyordu.

"Annem ve babamla görüşmüyoruz."

"Neden görüşmüyorsunuz?"

"Karişma uşaklarun işina sen. Annen babanla görüşmüyorsan senun da bir anneannen deden vardir kizum. Üzülme sen"

Semiha hanım usul usul kızın saçlarını okşarken, Ceren içini çekerek baktı onlara. O kadar tatlı bir güzellerdi ki, keşke kendisinin de sonradan böyle bir ailesi çıksaydı. Olsun. Fırat'ın ailesi kendi ailesiydi.

"Teşekkür ederim Semiha hanım."

"Hanim nedur? Anneanne diyecesun"

"Olur " dedi Ceren gülerek. Fırat ise hala inanmakta güçlük çekiyordu. Şu yediği yemeği, şu ortamı, şu samimiyeti daha önce hiçbir yerde görmemiş, hiçbir şekilde hissetmemişti.
Gerçekten onlarla tanışmakta bu kadar geç kaldığı için kendisine kızıyordu.

"Hadi yiyun azcuk sizu dolaştirayum yaylada"

"Ben biraz yorgunum. Siz dolaşın" dedi Sahra gülümsemeye çalışarak.

"Sende bir şey vardur. Ben anlarum, ne oldu kizum?" Semiha hanım fısıldayarak yanağını okşadığında, Sahra onun nasırlı elini tutarak avucunun içine öpücük kondurdu.

"Yoruldum biraz iyiyim. Hatta içeride dinlensem iyi olacak"

"Tamam kizum sen dinlan, odanı bilıysın"

Sahra ayaklanıp içeriye doğru gidecekken, Fırat'ın seslenmesiyle arkasına dönerek baktı. "Bulut aradı, sesi endişeli gibiydi. Senin nasıl olduğunu sordu."

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin