+18 sahneler vardır. Yetişkin içeriklidir.
Adamın gözleri kararırken, Sahra bir adım geriledi. Bulut'un kesinlikle insanları bakışlarıyla sindire bilme özelliği vardı. Ne yapabilirdi? Mecburdu içindekileri söylemeye ve sormaya. Ölüm korkusu her şey...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yorumlarınız ve desteğiniz için çok çok teşekkür ederim🙏
Umarım bu bölümü de beğenirseniz.
Ara yorumları okumaktan ayrı bir zevk alıyorum. Eksik etmezseniz sevinirim.
8.BÖLÜM
"Siz ne iş yapıyorsunuz Kağan bey?"
Fırat'ın sorusuyla, Kağan başını kaldırarak uykulu bir ifadeyle baktı adama. "Silah kaçakçılığı, petrol falan alım satım kaçak yollardan, kumarhane işleri de var tabi..."
Fırat bir anda kahkaha atarken, Leyla da gülerek 'sen ne yapıyorsun?' der gibi Kağan'a bakış attı. "Gerçekten komikti bu" dedi Fırat gülmeye devam ederek.
"Neden? Bu tarz işler yapıyor olamaz mıyım?"
"Leyla gibi bir kadının çevresinde, böyle tiplerin olması mümkün değil" diye karşılık verdi Fırat.
"Olursa ne olur? Davacı mı olursun? Hapise mi attırırsın?" Bulut'un ters soruları karşısında, Sahra'nın tek kaşı havalandı. Bulut'u anlıyordu evet, kardeşiydi. Ancak Kağan'ın sinirle bacağını sallamsı, parmaklarını masaya tıkırdatması ve söylediklerinin hiçbir sebebi yoktu. Daha önce Leylayla ilgili sorular sorup sıkıştırdığında hemen kaçmış ve Leyla'nı bir ilişkisi olduğunu söylemişti. Kağan gerçekten Leyla'ya bir şey hissediyor olabilir miydi? Bunun düşüncesi bile, Sahra'yı şoka uğratmaya yetiyordu.
"Eğer bunu kanıtlaya bileceğim bir durum olursa elbette savcılığa suç duyurusunda bulunurum. Neyse, olmayan ihtimaller üzerinden konuşmaya gerek yok. Siz ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz bu arada? Nişanlılık evresini pek uzun tutmayın derler genelde"
Kağan tam o sırada suyunu yudumluyordu ve içtiği o su neredeyse boğazında kaldı ve bir anda öksürmeye başladı. Sahra, adamın omuzuna vururken, Bulut şu anda bu durumda, burada olmaktan hiç memnun değildi.
"İyi misin Kağan?"
"Ulan ne nişanlanmasından bahsediyor bu?" diyerek kulağına fısıldadı Sahra'nın.
"Yok nişan falan. Oyun oynamak zorunda kaldık. Fırat nişanlı sanıyor bizi" dedikten sonra tebessümle Fırat'a baktı hemen Sahra. "Yaza düşünüyoruz aslında." Tam bir yalancı modundaydı. Zaten yalan konusunda mastır yapma konumuna geldiğini düşünüyordu Sahra. O yüzden işlemiyordu hiçbir şey, kolayca dökülü veriyordu sözler dudaklarından.
"Siz bu hızla yaza cidden düğün yapmayın da" diyerek kulağına fısıldadığında, Sahra sahte bir tebessümle, dişlerinin arasından cevap verdi. "Saçmalama Kağan!"
"Aynen şu anda hiçbir şey saçma değil. Benim söylediklerim saçma!" Bulut bir anda, Sahra'nın sandalyesini kendisine doğru yanaştırarak elini onun omuzuna attı. " Napıyorsun Bulut?"
