4.BÖLÜM

2.2K 193 77
                                    




En karanlık gecenin bile sona erer ve güneş tekrar doğar.

Victor Hugo

4.BÖLÜM

Sahra sandalyeyi geriye doğru çekip oturduğunda, olabildiğince özgüvenli durmaya çalışıyordu. Elbette ki şu anda masada bulunan adamların ürkütücü göründüğünün farkındaydı. Üniversite de eğitim alırdınız ancak işe gidip teoriye dökünce aslında öğrendiklerinizin aşırı yetersiz olduğunuzu anlarsınız ya. İşte tam olarak o durumdaydı. Bu konular hakkında fikri vardı fakat şimdi teori de bayağı zorlanacak gibiydi.

"Mete'nin kızı mı varmış? Yok artık!" dedi Serhat bey gözlerini kısıp bakarak.

"Mete bize bir kızı olduğundan bahsetmedi.Daha doğrusu, yıllar önce ailesinin arabasına düzenlenen saldırı da kızının da öldüğünü biliyorduk" Cahit bey'in sözleriyle, Sahra parmaklarıyla oynamaya başladı.

"Bu babamın isteğiydi. Tehlikeli bir işi vardı ve beni bunlardan uzak tutmak için ölü gibi gösterdi. Yıllarca yurt dışında yaşadım. Ancak o öldükten sonra, yerine benim geçmem gerektiğini düşündüm''

"Sen Sahrasın. Ölmedin demek, Kuşçu amcan ben. Hatırladın mı beni? Hoş hatırlamazsın ki, o zamanlar kaçaktım  be yurt dışındaydım. Doğduğun da görmüştüm ben seni" Kuşçu buruk bir ifadeyle bakarken, Sahra ona bir şeyler söylemek istedi ancak Serhat bey tekrardan araya girdi. Üstelik yüzünde alaycı bir ifade vardı.

" Sen burayı arkadaşlarınla toplandığın dedikodusu masası sandın herhalde küçük hanım.Burası ticaret masası! Oyun parkı değil".

Masanın altından bir bacağını sallarken, önünde ki suyu alıp bir yudum içti. Kağan'ın söylediği gibi sadece sakin kalıp soğuk kanlı olmayı başarmalıydı.

"Masanızdan bir kişi ölürse onun yerine vekili gelebilir öyle değil mi Serhat bey? Sırf kadın için beni yaflalıyorsunuz ama, kadınların düşkünlüğünüz tüm İstanbul'un dilinde."

Serhat beyin kaşları çatılırken, Kuşçu hemen araya girerek bir kahkaha kopardı.
Adamların gülüşleri bile korkunçtu kesinlikle. "Bak kız bile öğrenmiş senin kadınlara olan düşkünlüğünü."

"Bu masada cinsiyet ayrımı yapılmayacağına inanmak istiyorum. Siz ticaret istiyorsunuz, para istiyorsunuz. Bu konuda size para kazandıracak kişinin kadın ya da erkek olmasa fark eder mi?Sizce bütün bunların farkında olmasam, bu masaya oturur muydum?"

"Bu masaya ticaret  yapmak için mi oturmak istiyorsun?" Cahit beyin sorusuyla, Sahra gözlerini Bulut'a dikti tekrardan. Onun bakışlarından hiçbir şey anlayamıyordu, okuyamıyordu da zaten. "Tek sebep bu değil. Babamın katili her kimse onun cezasını bulması için oturuyorum"

"Burası şahsi sorunların çözüleceği bir yer değil küçük hanım.''

"Adım Sahra Kartal bey. Bence bunu aklınızda tutabilecek kadar akıllı olduğunuzu düşünüyorum. Ve ayrıca bu masada şahsi meselelerin çözülmeyeceğini bende biliyorum. Ancak eğer Mete Demiral'ı bu masadan birisi öldürdüyse, Cahit bey masa lideri olarak bunu cezasını verecektir. Çünkü hiç kimse bu masada ki üyeyi oylama yapmadan öldüremez. Bunun sebebi de ticaretin aksamasına engel olmaktır"

"Meteyi  bu masadan birinin öldürdüğünü mü düşünüyorsun?"

Cahit beyin sözleriyle, Sahra gözlerini Bulut'a dikti. "Bu masadan birinin öldürdüğünü düşünüyorum" dedi ve tekrardan adamları incelemeye koyuldu.

"O kişi kim?Kanıtın var mı?" diye sordu Kartal bey. Sahra bu sefer diğer bacağını sallarken, bir yudum su daha içti hızlıca.

"Kanıtım olmadığı için isim veremiyorum. Ama kanıtladığım an, bu masada ismini açıklayacağım"

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin