7.BÖLÜM

2K 162 81
                                    

Meyda: Leyla Arslan

BİR GÜNDE İKİ BÖLÜM ATMAYANDA NE BİLEYİM😂

UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

ARA YORUMLARINIZI VE GENEL YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

7.BÖLÜM

Şu anda nasıl bir şeyin içine düştüğünü bilmiyordu Sahra. Kağan, Bulut ve adamları buradaydı ve bunun üzerine restoranın arka tarafından, Soner'in de adamları çıkmıştı. "Tek başına gelmeyeceğini tahmin etmeliydim!" dedi Soner kızı süzerken, Bulut bir anda adamın suratına yumruğu indirdiğinde, Kağan onu hemen geri çekti.

"Siz ne arıyorsunuz burada?" Bulut asla yüzüne bakmıyordu ve öfkeden boynunda ki damarlar dahi belli oluyordu.

"Arabaya geç Sahra" Kağan'ın sözleriyle, Sahra ona doğru yaklaştı hızlıca. "Arabaya falan geçmiyorum!"

"Sahra arabaya geç dedim sana. Hadi!"

Kağan sözlerini ikilerken, Sahra çantasını alıp hızlıca mekandan ayrıldı. Normal şartlarda kendisiyle bu şekilde konuşan birini dinlemezdi. Ama içerisi o kadar gergindi ki, her an birisi birinin kafasına sıkabilirdi

"Sahra?" Leyla'nın sesiyle arkasına döndü hemen genç kız. "Leyla senin ne işin var burada?"

"Abim beni pastaneden almıştı. Sonra bir telefon geldi, bayağı öfkelendi. Kağan'ı aradı sonra 'senin haberin var mı' falan diye sordu. Beni eve bırakacak vakti olmayınca da, beraber geldik"

Nereden öğrenmiş olabilirlerdi ki? Hiçbir fikri yoktu ama nasıl olsa öğrenecekti. Hiç kimseye tek kelime dahi etmiş değildi.

Kağan silahını indirmeden Soner'e bakarken, onu uyarması gerektiğinin farkındaydı. Ancak diğer yandan bir şey yapmasın diye Bulut'u tutmakla meşguldü. "Sahra'dan uzak duracaksın! Eğer onun yanına yaklaşırsan, sonun benim elimden olur. Bilmiş ol!" Bulut'un dişlerinin arasından kurduğu bu cümle karşısında, Soner'in kaşları çatıldı. Evet bir gücü vardı ancak Bulut Arslan'ın da normal olmadığını biliyordu, duyuyordu.

"Sahra neden seni ilgilendiriyor Bulut Arslan?"

"Sahra'nın adını ağzına almayacaksın" diyerek başını sağa sola çevirdi ve Soner'e doğru yaklaşarak, masada ki bıçağı alarak oynamaya başladı.

"Ha ilgilendirme kısımına gelecek olursakta, üstüne vazife olmayan işlere karışmayacaksın! Anlamadığın başka bir şey var mı?" Soner sessiz kalırken, Bulut elinde ki bıçağı sertçe masa örtüsüne sapladı ve arkasına dönerek mekandan ayrıldı. Onlar çıkarken, Soner'in öfkeyle bağırmasını ve masayı dağıtmasını duymadılar elbette.

Sahra, Bulut'un ve Kağan'ın geldiğini görünce sakinleşmeye çalıştı. Ama ne kadar başarılı olabilirdi bilmiyordu. Resmen saçmalamışlardı! Kendisi zaten hallede bilirdi. Neden böyle bir şey yapmışlardı ki?

"Leyla arabadan inme demedim mi ben sana?" diyerek Sahrayı görmezden gelerek, arabanın kapısını açtı ve onu bindirdi Bulut. Sinirden yüzü dahi kıpkırmızı bir haldeydi.

"Siz napıyorsunuz ya? Babamın katilini öğrenecektim!"

Bulut kızın yüzüne dahi bakmadan direksiyon tarafında ki bölüme geçerken, Sahra hemen diğer tarafa dolanıp adamın açtığı kapıyı sertçe kapattı. "Beni duymuyor musun sen!"

Bulut bir anda kızın bileğinden tutup, onu arabaya yasladığında ikisi de kırmızı görmüş boğa gibiydi. "Sen bana yalan söyledin! Ve ben yalandan nefret ederim"

Dişlerinin arasından tıslarken, Sahra nefes alış verişini düzenlemeye çalışıyordu. " Babamın katiliyle ilgili ipucu alacaktım!"

"Sen kafayı mı yedin? Adamları oradaydı görmedin mi! Belli ki seni etkisiz hale getirecekti, sonra belki bir otel odasına götürecekti ve sonra...." devamını getiremedin yumruğunu arabaya geçirdi Bulut. "Hiç kimseye haber vermeden buraya gelecek kadar aptal mısın sen Sahra. Gerçekten o adamın sana babanın katilini söyleyeceğini mi sanıyorsun!"

SON NEFESİME KADARWhere stories live. Discover now