Bölüm 75

382 27 13
                                    

Herkese merhabaa

İyi okumalar ❤️

Adımlarım geriye doğru gitse de kendime söz geçirmeye çalışarak geldiğim kapısını çaldım.

İçeriden kısık sesle gelen onaylaması ve kapıdaki korumaların bakışları eşliğinde içeri girdiğimde aynaya bakıyormuş etkisi yaratan gözleri merakla üzerimdeydi.

"Ben geldim anne."

Küçük, sade odasının duvar köşesindeki yatağında oturan kadının karşısındaki boş duvarın dibine çökerek otururken beni kovmasını, bağırmasını bekledim fakat sesi çıkmamıştı.

Soğuk zemine temas eden kalçamın ardından bacaklarımı da kendime çekip kollarımı bacaklarıma sararak ona baktım.

Öylece yüzüme bakıyor belki de konuşmamı bekliyordu.

"Gidecek kimsem yoktu.. Sana geldim.. Kusura bakma."

Yataktan sarkan çıplak ayakları zemine ara ara dokunurken bakışlarım zemine kaydı.

"Paylaşmak istediğim bir haberim var ama söyleyeceğim kimsem yok."

Susuyor olması kaçma isteğimi körüklerken konuşmuştu.

"Ne oldu?"

Sesi kısık ve alaydan uzaktı. Merak ettiğini söyleyemezdim fakat bir yanım ailesinin üyelerine bir şey yaptığımı sanıp korktuğunu düşünüyordu.

Belki oğlu, kızı için ya da kocası için endişeleniyordu fakat ben onun için hiçbir şeydim.

Her şeyi olduğum adamın verdiği kolyeyi bir elimle avuçlarken hala nasıl göründüğüne bakmadığım yüzüğü de hissetmiştim.

Avucumdaki kolye ucu ve yüzük tahminimden çok daha fazla güç verirken ufak bir gülüş belirdi dudaklarımda.

"Karan benimle evlenmek istiyor."

Onun karısı olarak kırmızı kapılı evimizde uyandığımız bir günün hayali aklıma geldiğinde daha çok gülümsedim.

"Sanırım evlilik fikri artık korkunç gelmiyor."

Gözlerim merakla yüzüne çıktığında allak bullak olmuş yorgun suratıyla karşılaştım.

Aceleyle konuşarak bana söyleyeceği kırıcı sözleri yok etmeye çalıştım.

"Bunu neden bana söylüyorsun diyorsun muhtemelen. Aslında söylemek istediğim şey şu, aile ne demek artık biliyorum. Bu yüzden için rahat olsun, kızına kavuşacaksın. Oğluna da eşine de karışmayacağım."

Ufak bir gülümseme oluştu dudaklarımda.

"Bu son görüşmemiz, bir daha ailenden kimseyle görüşmeyeceğim."

Omuz silktim.

"Siz de mutlu olursunuz."

Buraya gelmek en başından beri hataydı. Bana kızmak dışında ne diyecekti ki?

Kızına kavuşacağının ve hayatlarından çıkacağım iyi haberini verdiğime göre gitme vaktim gelmişti. Kulaklarımı ellerimle kapatamasam da aklımdan şarkı sözleri geçirmeye çalışarak olası bir kötü sözü duymamaya çalıştım.

Bu benim oynamayı bildiğim tek oyundu. Çocukluğumdan hatıra olarak benimle kalan bu oyunda kimse beni önemsemeden kırıcı konuşmaya başladığında veya annemle babamın öleceğini söyledikleri konuşmalarda duymamak için aklımdan şarkı söylerdim.

Bir Ege Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin