Bölüm 23

109 38 33
                                    

"Asır dikkat et!"

Önümdeki taşıyıcı bana doğru koşuyordu. Yan tarafa çekilmemle arkadaki duvara yapışması bir oldu.

"Ferdi sopayı bana at!" dedim ayağının önündeki demir sopayı göstererek.

Hızla eğilip eline aldığı demir sopayı bana doğru fırlattı. Elime aldığım gibi üstüme koşan taşıyıcının kafasına indirdim.

"Asır çok fazlalar kaçmamız gerek!"

"Kaçamıyorum, sıkıştım!" etrafımı taşıyıcılar sarmıştı.

"Asır dikkat et!"

Birdenbire önümde beliren taşıyıcı elimdeki sopayı tutup fılattı. Çığlığı yüzünden refleks olarak ellerim kulaklarıma gitti. Beni tutup fırlatan taşıyıcıya karşı bile koyamadım. Sonrası karanlık, hiç birşey hatırlamıyorum. Tek duyduğum adımı haykıran bir adam

"Asır!"

******

Gözlerimi tekrar kırpıştırarak açtığımda odayı loş ışığıyla aydınlatan lambayı gördüm. Kafamı etrafa gezdirdiğimde yerde duvara yaslanmış ve uyuyakalmış 2 insanı gördüm.

"Ciddi ciddi bayılttın mı beni sen?" sessizce söylediğim şeye tepki almadan hafifçe dikeldim.

Bacağım sargılıydı ve ağrıyordu ama eskisi kadar değil. Sedyeden aşağıya indiğimde biraz daha iyi hissediyordum. Genç kadının olduğu yere yaklaşıp mineyi kucağıma aldım ve sedyeye taşıdım. O kadar derin uyuyorduki odaya taşıyıcı dalsa umrunda olacağını düşünmüyordum.

Yerde uyumasını istemediğimden onu sedyeye uzandırmış kendimde onun olduğu yere geçip sırtımı duvara yaslamıştım.

Ferdiyi görmüştüm tekrar. Beni bırakıp gittiği zamanı. Aslında bırakmak istememişti, zorunda kalmıştı ama ben bunu yüzlerce defa onun yüzüne vurup ona sırt çevirmiştim. Kendimce haklı sebeplerim vardı ama ona 'benim için neden ölmedin' demeye hakkım yoktu. Bunu anlamam biraz geç olmuştu.

Gerçi Ferdi bunuda yapmıştı. Bizim için ölmüştü...

Gözüm uyuyanlara kaydı sonrada bacağıma. İyi hissediyordum, azda olsa üstüne basabiliyordum. Diğerleri zaten uyuyordu. Işık için tam zamanıydı...

Sessizce ayağa kalkıp defim beyin önündeki demire yaklaştım. Yeterince uzundu hem kendimi korumak için hemde tutunmak için. Yerden eğilip aldığım demirle, kapının yanındaki çantamı alıp odadan dışarı çıktım.

Kimse yoktu...

Asansöre doğru hızla yürüyüp 4. Katın düğmesine bastım. Asansör ufak bir gıcırdamayla aşağıya inmeye başlayınca taşıyıcıların ve minelerin bu sesi duymaması için dua ettim.

Asansör durduğunda kapı açıldığı gibi kafamı dışarı çıkarıp etrafı inceledim. Hala sessizdi. Elimden geldiğince hızlı şekilde koridorun öteki ucuna koşmaya başladım.

Hassiktir!

Koridorun önünde bir taşıyıcı vardı. Kendimi duvarın arkasına atıp görebileceğim kadar kafamı dışarı çıkardım. Elimdeki demiri sıkıca tutup derince nefes aldım. Belki gider diye beklemeye başladım.

Bir dakika...
İki dakika...
Üç dakika...

Gideceği yoktu ve zamanım daralıyordu. Fazlalaşabilirlerdi yada mine ve defim uyanabilirdi. Taşıyıcı bir o tarafa bir bu tarafa boş boş geziyordu. Arkasını dönmesini bekledim saldırmak için.

Bana ters yönde yürüyünce hızla yürümeye başladım. Bir anda manevra yapıp arkasını döndü. Kendimi kapıya yapıştırıp kısa duvarın arasında beni görmemesini sağladım.

Kafamı tekrar çıkartıp baktığımda bana arkasını dönüktü. Bir daha hızlı yürümeye başladım. Ellerimin içi kaşınıyor, arkasına dönmemesi için dua ediyordum.

Arkasını döndü birden. Ben tekrar bir oda kapısının önüne yapıştırdım kendimi.

Bu sefer şanslı değildim sanırım. Kapıya kendimi hızla vurmuştum yanlışlıkla ve çıkan sesi duymuştu. Taşıyıcı birden önüme çıktı. Bakılıyorduk şuan.

Beni görmüyordu çünkü kördü. Gözleri yoktu ve kokumu almaya çalışıyordu. Burnunu etrafta gezdiriyordu ve neredeyse burnumun dibindeydi. Nefesimi tutmuştum. O etrafı koklarken ben kenardan çıkmaya çalıştım.

Çıkmayı başardığımda koşarak kendimi 3. Odaya attım.

"Hassiktir, sonunda!" dedim tuttuğum nefesi dışarı verirken

Etrafta gezdirdim gözlerimi kimse yoktu.

"Işık?" ses yoktu, etrafta kimsede gözükmüyordu.

"Işık, ben Asır abinim bebeğim." dedim son kez beni duyması umuduyla.

Ses yoktu...

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Daha çok küçüktü lan o

Yere çöküp saçlarımı karıştırdım. Sürekli burnumu çekiyor, göz yaşlarımı siliyordum. Tek hatırladığım o kız ve ferdiydi. Ve ben ikisinide...

" Asır abi?" kafamı kaldırdım hemen

"Işık?"

HAFIZAWhere stories live. Discover now