Bölüm 21

108 41 32
                                    

"Asır?" sesin geldiği yöne döndüm.

"Napıyon lan burda?" gelen ferdiydi. Hastanenin çatısına hava almaya ve huzur bulmaya çıkmıştım ama huzur yoktu sanırım.

"Ne istiyon lan?" dedim alaylı bir sinirle. Elini havaya kaldırıp yumruk yaptı.

"Dünyalı, dostum ben."

"Ha Ha Ha" dedim göz devirerek. Elindeki kahvesiyle yanıma gelip aşağıyı izlemeye başladı. Elindeki kahveye bakıp "Ne cimrisin be, insan arkadaşınada alır." dedim sitemle

"Seni bulabilsek ısmarlarız birşeyler." dedi alayla.

"Pardon? Sanki normalde ısmarlıyorsun, ite bak."

"Vallahi kardeşim yüzünü gören cennetlik. Bir yanımdasın bir değilsin."

"Yoğunum bu aralar biliyorsun." dedim boynumu kütleterek

"Sen hep yoğunsun be gülüm."

Gülüm mü? Sırf saçmalamak için herşeyi yapar bu çocuk. Elindeki kahveye gözüm kayınca elinden çekip aldım ve kapıya doğru yürümeye başladım.

"Lan kahvemi versene!" arkamdam gelmek yerine bağırıyordu. Aşırı üşengeç...

"Sözüm olsun, alırım sana." dedim elimdeki kahveyi kaldırıp havada sallayarak.

Kahve hafif ılınmıştı ama sıkıntı değildi. Yeterki kafamı biraz olsun dağıtsın, rahatlatsın.

"Günaydın." dedi yanımdan geçen genç kadın. Kahveden bir yudum alarak başımı hafifçe eğip gülümsedim.

"Günaydın defne hanım." Çok tanışmışlığımız yok ama iyi bir kadına benziyor. Ne kadar beni görse selamını eksik etmez.

"Sonunda! Her yerde seni arıyorum." dedi yanıma gelen yaşlı adam "Sizede merhaba defim bey." dedim gülümseye çalışarak

"Toplantı odasında bekliyoruz yarım saattir nerdesin sen?" dedi sinirle.

"Hastam vardı, buyurun geçelim." dedim toplantı odasının olduğu yeri gösterek

Yaşlı adam homurdana homurdana önden yürümeye başladı. Arkasından yürürken sabır çekiyordum.

"Asır bey."

"Efendim mine?" dedim yaşlı adamın arkasından yürümeye devam ederken

"Dosyaları unuttunuz." peşimden yürüyen kadına bakarak tek kaşımı kaldırdım.

"Ne dosyası?"

"İstediğiniz, hasta bilgileri olan."

" Ha evet, Teşekkür ederim. "

Yaşlı adam kapıdan içeri girince dönüp mineye baktım." Mine bence hasta geldi. "

" Hayır Asır bey hasta yok. "dedi anlamaz gözlerle

" Bence var ve benim bu sıkıcı toplantıdan acilen çıkıp hastama bakmam gerekiyor. "dedim göz kırparak

Kadın kıkırdayarak" Haa siz şu 2. Kattaki yeni gelen hastayı diyorsunuz! Tamamdır. "

" Bitanesin sen."dedim tekrar göz kırparak

" Asır hadi! "içerden yükselen huysuz seslere göz devirerek içeri girdim. Genç kadının arkamdan güldüğünü duyabiliyordum. Haklıydı ama yani şuan çektiğim saçmaydı.

" Sonunda Asır bey! "dedi seva hanım, kendisi hastanenin sahibiydi. (Sahibinin kızı ne kadar sahip olursa)

" Böyle alelacele ve ısrarla çağırmanızdaki sebep nedir çok merak ediyorum. "dedim gülümseyerek

" Şu virüs için. "dedi kadın arkasına yaslanarak

" Anlamadım? Hayır dediğimi hatırlıyorum. Kimsenin üstünde deney yapmayacağım. "

" Bu sizin işiniz, biz size emir veririz siz uygularsınız. "

" Yapmayacağım dedim!" bir hışımla ayağa kalktım. Burnumdan soluyordum." Benim işin insanları kurtarmak, insanları sizin oyuncağınız etmek değil! "

"Eminim yaparsınız, yoksa başınız belaya girecek." dedi kadın rahatlıkla

"Ya öylemi? Napacaksınız? İşten mi kovulacağım? Tabii ki buyurun atın beni."

"Hayır asır bey işten atılmayacaksınız. Ne yaptığınızı biliyorsunuz. Sizin nasıl bir yük altında olduğunuzu biliyorum, hepimiz biliyoruz. Ya kabul edersiniz ya da bütün herkes öğrenir!"

Sinirden elim ayağım titriyordu. "Beni tehtid edemezsiniz."

"Öyle bir ederim ki!" dedi kadın umursamazca

HAFIZAWhere stories live. Discover now