Bölüm 22

136 39 35
                                    

"Asır abi?" dedi küçük kız

"Hayır ışık, jelibon yok." dedim kollarımı göğsümde bağlayarak.

"Ama ben artık öksürmüyorum bak!" dedi küçük kız heyecanla.

Işık hastanemize ateşler içinde gelmiş küçük bir kızdı. Şans eseri tanışmamıza rağmen beni çok sevmiş, sürekli görmek istemesiyle onu yanlız bırakmamak için sürekli odasına geliyordum. Defne hanımın işi çıkması üzerine bugünkü muayenesi bendendi.

"Bebeğim abur cubur yasak demiştik ama demi?" elim yanağını sıkarken oda ofluyordu.

9 yaşlarında aşırı tatlı bir kız çocuğuydu ışık. Jelibon delisi, hafif utangaç ve aşırı güçlü bir kızdı. İğne yapmamıza rağmen kolay kolay ağlamazdı.

"Defne abla geldi!" dedi ışık sevinçle. Arkamı dönüp kapıyı açan genç kadına baktım.

"Hoşgeldiniz." dedim gülümseyerek

"Merhaba, kusura bakmayın işlerim çıktı." dedi kadın mahçupca

"Önemli değil, ışık hanıma bakmak benim için bir zevk." dönüp göz kırpmamla küçük kız kıkırdadı.

"Ben çıkayım." dedim kapıya yönelerek

"Bende geleyim mi?"dedi kız heyecanla

" Olmaz, ben sonra yine gelirim. "

" Benim odam değişecek oraya gel. " gözüm defne hanıma kaydığında konuşmaya başladı.

" Tekli odaya alacağız. 4.kat 3. Oda, oraya gelirsiniz. "

" Tamamdır. "

Kapıyı kapatıp hastanenin içinde gezmeye başladım.

"Asır!" bağırarak bana doğru koşan adama kaydı gözlerim.

"Noluyor ferdi?"

"Hiç iyi şeyler olmuyor." dedi adam telaşla

"Oğlum noldu?"

Derin derin soluklanan ve terden sırılsıklam olmuş adama baktım. Titrediği açıkca ortada, gözleri etrafta geziniyordu.

*******

"Uyanıyor."

Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda karşımda mine ve defim'i buldum. Hepsi rüyamıydı?

"İyimisiniz?" dedi genç kadın

Hatırlamıştım. Eğer zihnim bana oyun oynamadıysa azda olsa birşeyler hatırlamıştım.

"Evet." dikelmeye çalıştığımda bacağımda oluşan ağrı ile yerimden kalkamadım.

"Durun!" dedi mine beni geri yatırarak

"Hay ben senin-" ağzımı kapatan elin sahibine baktım. Genç kadın hafif bir rahatlama ve söylediğim şeyin etkisiyle kıkırdıyordu.

"Ameliyat iyi geçti ama burada kalmalıyız. İyice dinlenmelisiniz sonra yola çıkarız."

"4. Kat 3. Oda" dedim korkuyla

"Ya pardonda sen böyle her uyandığında bir oda ismimi söyleyeceksin?" dedi huysuz adam sinirle

"Işık" dedim aklıma gelen isimle

Genç kadın yanıma oturarak kaşlarını çattı. "Işığı hatırlıyor musunuz?"

"Evet! O odadaydı. 4. Kat 3. Oda!"

"Hala yaşıyor olması imkansız." dedi üzgünce mine hemşire

"Diğer taraftaydı o oda. Taşıyıcılar hala bıraktığımız yerdeyse bakabiliriz."

"Şuan çıkamazsınız."

"Alıp geri döneriz!" dedim bir hışımla ayağa kalkmaya çalışarak

"Asır bey ayağınız bu haldeyken bir yere gidemezsiniz!"

"O kızı orada bırakamam!" dedim kadına bağırarak. Kadın kafasını hafif eğip bir iki adım geriledi.

"Özür dilerim bağırmak istemedim." dedim pişmanlıkla

"Önemli değil." dedi gülümseyerek

"Kızı almaya gitmek ölüme imza vermek gibi birşey." dedi göz devirerek yaşlı adam

"Siz kalın o zaman, ben gidiyorum." dedim sedyeden inerek.

Sedyeden indiğim gibi yere yığılmam bir oldu. Yanıma gelen genç kadın beni kaldırarak sedyeye uzandırdı.

"Böyle gidemezsiniz."

"Onu bırakamam!"

"Dinlenmeniz gerek, sonra gideceğiz, söz!"

"Mine 1 gün bile ölüm kalım savaşıyken burada duramayız!" dedim sinirle

"Üzgünüm Asır bey bana başka şans bırakmadınız." dedi genç kadın. Koluma geçirdiği iğneyle göz bebeklerim büyüdü.

Gözlerimi açık tutamıyordum...

HAFIZAWhere stories live. Discover now