Kaya'nın çabuk çabuk kendini açıklamaya çalışmasıyla gülümsedim.

İçi bomboş kalmış bir insandım. Bir ölü..

Buna çok takılmadan gülüşüm kısa kesilirken konuştum.

"Sorun değil, boşver."

Meraklı bir ifadeyle Karan'a döndüğümde neyi sormak istediğimi anlamış ve beni gözleriyle onaylamıştı.

Belgeler hazırdı.

Kaya'ya tekrar döndüm.

"Şimdi işim var, bir gün özlem giderelim ama!"

O beni heyecanla onaylarken gözleri rahatladığını öne sürüyordu.

Karan'ın odasına birlikte çıktığımızda çok geçmeden masanın önünde karşılıklı oturduğumuz Eren'in önüne bir kağıt konmuştu.

"Özmen'lerin malı bir Özmen'de kalmalı."

Karan'ın itiraz istemez sesi ile gözlerim ona kayarken Eren ne olduğunu anlamak için yazıları okumuş ve gözlerini bana kaldırmıştı.

Başımla onay vererek imzalamasını istediğimi belirttiğimde kısa çaplı bir tartışma çıkmış fakat Eren kabul etmek zorunda kalmıştı.

Üzerimden biraz olsun kalkan yükle birlikte yerimden ayaklanmıştım.

"Benden bu kadar. Uykum geldi."

Karan'ın gözleri hızla bana kaydığında masanın karşısındaki ikili deri koltukta birlikte oturuyorduk.

Arkamdan belimle ve hatta saçlarımın uçlarıyla oynayan eli duraklamış ve gözleri gözlerimle buluşmuştu.

Benim sesimin üstüne binen ses Kaya'ya aitti.

"Haberinizi yapmışlar."

Dudaklarımdaki gülümsemeyi zorlukla sabit tutarken Eren'le göz göze gelmiştik.

"Evet, ben gördüm."

Normal tutmaya çalıştığım sesim biraz da olsa alay barındırırken Karan Kaya'nın elindeki telefonu istemiş ve hızla habere bakmıştı.

İlk kez gördüğü çatılan kaşlarından belli oluyordu.

"Yüzün çok net çıkmış."

Sinirle söylediği sözlerle şaşkınlıkla ona baktığımda o hala haberlere bakıyordu.

Buna neden bu kadar sinirlenmişti?

Kaşlarım çatılırken sesim alaycıydı.

"Ne o? Yüzüm gözüksün istemiyor musun?"

Ancak Karan alaycılığımı fark etmemişti. Yüzüme bile bakmıyordu!

"Tabiki istemiyorum!"

Verdiği cevapla sinirle ona baktım. Ancak o hiç oralı olmuyordu.

Neden yüzüm gözüksün istemiyordu?

Senden utanıyor olmasın!

Düşünmeden dudaklarımın arasından içimdeki sesin sözleri döküldü.

"Benden utanıyor musun?"

Buz gibi çıkan sesime şaşkınlıkla döndüğünde gözümü dahi kırpmadan ona bakıyordum.

Aramızda başlayan gerginlik öyle belirgin ve elle tutulur hale gelmişti ki Kaya Eren'e işle alakalı soracakları olduğunu söyleyip odadan çıkartmıştı.

"Ne diyorsun Beren?"

Kaşları çatık bir halde telefonu bıraktığında kaşlarımı kaldırarak konuştum.

Bir Ege Masalı Where stories live. Discover now