Bölüm 71 - İlk Sürüm, Son Sürüm, Yeni Sürüm

289 38 9
                                    

Selamlar... Nereden ne kadar başlanır bilemem ama bu bölümde öyle bir farklı Dağhan var ki anlatmaya kaç kelime yazacağımı bir türlü bulamadım. Bu hikayenin başrollerinden birisi, bir sevgili, bir eş, bir baba, bir abi, bir evlat olarak Dağhan çok daha farklı bir kısımda kıskacımda kaldı. 

Omuzlarında hep bir ağırlıkla dolaşsan da öyle naiftin ki ne üzülebildim sana, ne de sevinebildim ağız tadıyla. Araf da kalır ya bazı ruhlar... İşte sen Dağhan, tam da öyle bir noktadaydın. İyi ile kötünün arafında kalmış, sövülse sövülmez, övülse övülmez yerdeydin bana göre. Fakat ne olursa olsun dil ne zaman kadın dese yerini bildin Dağhan. Her adımında bütün kadınlara saygı duydun bana göre. Bazı yalanların vardı omuzlarında, ki gerçeklerinle beraber ağır şartlarda mücadele ettin. Benim hep düşünceli çocuğum oldun Dağhan. Neresinden bakarsam bakayım daima senin zihninde bir hengameyle dahi aklını kullanarak hareket edeceğinden emindim. Öyle nitelikli sev istedim ki Pera'yı tüm dünya ''Bu kadar olmaz ki!'' diyerek seni karşısına alabilmeliydi. Öyle güzel bir baba ol istedim ki, eksik kalan her kız çocuğu senin varlığına sımsıkı sarılmalıydı. İnsanların belki de en çok kadınların eksik kalan yanlarını olmayan gerçekliğinle tamamlayabilecek bir adam olmalıydın. Zaman geçti, uzun yollar aşıldı ve ben kimsenin yorum yapmasına ihtiyaç duymadan çok sevdim seni Dağhan... Seni ufak bir çocukken bağıran babanın korkusunda da, genç bir adamken baş kaldırışınla da, bir kadına aşık olunca dikkat ettiğin sağlığınla da, baba oluşunu kanından olmasa da onunla hissettiğin fındığına salıncak kurarken de, aileni kılıcınla, süngünle korurken de çok sevdim. Belki de adının Dağhan olmasını dağ gibi olan yüklerine bir han edasıyla hükmedebil diye seçtim. 

Fakat sen Dağhan, bu dünya üzerinde kadına saygı duydun diye bende çok ama çok başka yerde başladın. İyi ki de başladın...

Sizleri bölüm duyuruları ve paylaşımımızın daha da çoğalması adına instagrama beklediğim gerçeğini atlamayalım lütfen...

Instagram: BiCeruVar

---------------------------------------------

'Kimsenin kahramanı değilim, layıkıyla senin kocan, kızlarımın da babası olursam başka bir isteğim yok.'

Okyanus, tam olarak ateşi kucaklıyor, ona sığınıyor fakat asla sönmesine izin vermiyordu. Dağhan'ın dudakları sanki kendi yolunu bilircesine Pera'nın kulağının arkasına, boynuna oradan da omuzuna ulaştığında derince öptü adam. Yok olmak bazen var olmak kadar basit olmayabilirdi ancak Dağhan yok olmayı hep daha kolay bulmuştu Pera'ya dokunurken. Senelerce içini yakıp kavuran sevdada tek cephe haline getirmişti dünya onları. Yüzlerce savaş verilirdi, bazen düşmanlarla ittifak kurulurdu, bazen dostlarla aynı masaya oturulurdu. Yılların eskitemediği en büyük gerçek savaşmaktı. Bin bir silahla, topla, tüfekle, teknolojiyle, daha nicesiyle savaşa katılma şansın olurdu. Fakat sevdayla bir savaşa girerken tüm dünyaya karşı tek cephe olurdu iki beden. Üstlerinden sinek vızıltısı gibi geçen kurşunlara aldırmaz daha çok sokulur, daha çok dolanırdı ruhları birbirine. İşte tam da bu yüzden sevda, adına savaşılması gereken en güzel aynı zamanda en can yakıcı mücadeleydi.

'Abi!' araladığı kapıdan sadece başını uzatarak seslenen Arjin'le Dağhan tek kaşını kaldırıp elindeki telefonu kenara bıraktı.

'Gelsene Arjin.'

'Sen gelsen abi, mümkünse tabi.' Arjin'in yüzündeki tedirgin hal kendine yaslanmış kadının başına dudaklarını basıp doğrulmasını sağladı. Kalktıktan sonra başının altına yastık yerleştirdiğinde Pera göz ucuyla takip etse de bir şey çıkmayacağının farkında olarak Deva'nın açtığı çizgi filme döndü. Dağhan dışarı çıkar çıkmaz karşısındaki adamın yüzünü süzdüğünde derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. Yüzünde öyle bir ifade vardı ki bir bezmişlik almış başını yürümüş dahası çözüm bulama hali de üzerine eklenmişti.

BUTİMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin