Bölüm 18 - Becerebileceksen Memnuniyetle

462 49 10
                                    

Selamlar pandispanyalarım... Hepinizin bayramı mübarek olsun, sevdiklerinizle, aynaya baktığınız gülen yüzünüzle dolu bir bayram ve nice güzel hatıralarınızın kalacağı bayramlar olsun inşallah... 

Cansınız...

Daha fazlasından haberdar olabilmek ve iletişim için,

instagram: BiCeruVar

'Saçmalama, ne gerek var?' gözlerini belerterek adama baktığında onun sakince başını sağa sola sallamasıyla göz devirip oturduğu koltuktan yan koltuğa geçmişti bile

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

'Saçmalama, ne gerek var?' gözlerini belerterek adama baktığında onun sakince başını sağa sola sallamasıyla göz devirip oturduğu koltuktan yan koltuğa geçmişti bile. Adamın da yerleşmesiyle beraber kontağı çevirmesi bir olduğunda çalışır gibi olup susan motorla kadının bakışları sakince Dağhan'ı buldu. Adamın ise göz kapakları sinirle titreyerek kapandıktan sonra tekrar açıldı.

'Ama bunu yapabilirim.' Kapattığı kapıya elini uzatır uzatmaz yakalamıştı Pera. Bir saat daha adamın bu kez kendi aracıyla uğraşmasını kesinlikle istemiyordu.

'Yol yardımı çağıralım.'

'Saçmalama. Hava soğuk olduğu için çalışmadı, bunun için yol yardım çağırılır mı? Hallederim ben beş dakika içinde.' Açtığı kapıdan ayağını çıkardığında hala kolunu tutan parmaklarla bakışlarını Pera'ya çevirdi.

'Dağhan, lütfen... Ne olur yol yardımı arayayım bırak da.'

'Ne gerek var yavrum ya, halle-'

'Vazgeçtim.' Adamı ikna edemeyeceğini anladığında el mecbur durdurmak istemişti. Neden kabullenmiyordu ki, gerçi babası da böyleydi. Yolda kalsalar da yol yardıma ne gerek var derdi. Bir insan yol yardıma yolda kaldığında ihtiyaç duymayıp ne yapacaktı? Gel gelelim bu sadece araba için de geçerli olmuyordu. Evdeki bilumum bozulan küçük ev aletini de tamir edeceğine, hatta sigorta kutusunu yenileyebileceğine dahi inancı vardı babasının. Ki konu hakkında hiç bilgisi olmamasına rağmen yapıyordu. Her seferinde de annesinin isyanlarıyla daha çok bozulan küçük ev aletleri, prizler çalışırken aydınlatma anahtarının çalışmaması gibi sorunlar teşkil eden sigortayla sonuca ulaşıyorlardı.

'Ne yapalım biliyor musun? Eve girelim, ben Elfe'yi arayıp durumdan haberdar edeyim. Daha sonra oturur film izleriz. Hava sakinleştiğinde de yeniden deneriz şansımızı.' Şirin olmaya çabalayarak boynunu büktüğünde adamın kısaca hesap kitap yapan haline odaklandı.

'Toparlamazsa?' ikna olmaya meyilli haline gülümseyerek baktı Pera. Hava toparlanmazsa veya şu an bu tamir etme girişimine müsaade ederse araç dağılacaktı.

'O da olmazsa bakarız duruma göre.' Dağhan başını sallayarak arabadan inerken aklına şeytanlık gelip arabayı zorlamak istese de tehlike içerdiğini ve kaputun adamın ellerine geçme ihtimaline karşın çantasından telefonunu çıkardı. Açıklaması yeterli gelecek şekilde Elfe'ye mesaj gönderdikten sonra kendisi de indiğinde aracı kilitleyip merdivenleri inmişti. Deniz elindeki ve üzerindeki mantoyu aldığında kadına gülümsedi anında. O bile ümitsiz şekilde gülüyordu bu hallerine, zaten Pera'da birazcık geriye çekilip Dağhan'ın uğraşına baksa bu umutsuzluk sadece hücrelerinde değil tüm mimiklerinde kendini gösterirdi.

BUTİMARDonde viven las historias. Descúbrelo ahora