Öyle bir hoşgeldin demişti ki gerçekten hoş gelmiştim.

Ve ikimizde birbirimize öyle kapılmıştık ki kapının hemen yanında olduğumuzu bilmiyorduk.

"Çok hoş buldum."

Sözlerimin ardından gülüşü duyulurken geri çekildim.

Dudaklarıma yöneldiğini fark etmiş olsam ve bunu istiyor olsam da geri çekilerek konuştum.

"Ben çok acıktım. Gidelim mi?"

Bir süre yüzüme bakmış ve dediklerime gülümseyerek kafasını sallamıştı.

Elimi sıkıca kavrayan eli ile odayı inceleme fırsatım olmadan çıkmıştık şirketten. Arabama ilerlerken Karan kendi kendine yine mırıldanmaya başlamıştı.

Farkında değilmişim gibi ona döndüm.

"Şarkı mı söylüyorsun sen?"

Gözleri gözlerime tutunduğunda aramızda yine bir şeyler geçmişti.

Başını sallayarak beni onayladı.

"Öğlenden beri ağzıma takıldı. Uzun zamandır dinlemediğim bir şarkı halbuki."

Arabaya yerleştiğimizde kemerimi takıp ona döndüm ve omuz silktim.

"Şirkette biri açmıştır belki."

Tesadüf olmasını bekliyordum. Bu kadar ben olması aklımın alabileceği türden bir şey değildi.

Benim normal olmayan aklımın dahi alamadığı bir sevdaydı.

"Sıkı yönetim ve sürekli toplantılar yapılırken biri müzik açacak cesareti gösteremez."

Ardından direksiyondaki ellerime kayan gözleri gözlerimi bulmuş ve üzerime doğru eğilmişti ve şarkının bir kısmını gözlerime bakarak mırıldanmıştı.

"Biter mi bu yük kadınım, alışamam yokluğuna."

Kalbim daha fazla kaldıramayacaktı.

Dudaklarıma bir kez daha uzanmaya çalışmış fakat hızlıca önüme dönüp derin derin nefes almıştım.

Arabayı çalıştırıp otoparktan çıkarken Karan'ın kaşlarının ufaktan çatıldığını görmüş fakat görmemiş gibi yapmıştım.

"Ne yiyelim?"

Ana yola çıktığımda sorduğum soru aramızda başlattığımız gergin sessizliğin sonu olurken Karan düşük bir tonda mırıldanmıştı.

Gözleri üzerimdeydi.

Üzerimdeki gözleri oturduğum koltukta beni gererken İstanbul trafiğine odaklanamayan zihnimle yakında gördüğüm restoranı işaret etmiştim.

"Şurada yiyelim mi?"

Onaylayıcı birkaç sözcüğünün ardından restoranın önündeki park yerlerinden çıkan aracı gördüğüm gibi boşalttığı yere girdiğimde elim kemerime gitmiş, arabadan inmeye hazırlanıyordum.

Fakat Karan hareket etmiyordu.

"Bir şey mi oldu?"

Gözlerim onu bulduğunda üzerime çevirdiği gözleri ile kaşları çatık konuştu.

"Çillerini kapatmışsın."

'Ciddi misin?' Dercesine ona baktığımda oralı olmamıştı.

"Sevdiğimi söylediğim halde neden kapatıyorsun ki?!"

Hırçın çıkan sesi ile ellerim iki yanağına kapanıp elime ufak ufak batan sakallarını hissettiğimde dudaklarımdaki gülümsemeyi saklayamadım.

Bir Ege Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin