" Sana söylememem konusunda uyardı beni" diyerek ayağa kalktı ve dolabın arka kısmına geçerek aşağıda duran tarçınlı kurabiyelerden birisini alıp ısırdı. Sakin kalması için bir şeyler yemesi gerekiyordu.

" Sende o herifin söylediğini mi yapacaksın? Bu durumda olmamızın sebebi, benden bir şeyler saklaman"

Kağan'da ayağa kalktığında kıza doğru yaklaşarak ısırdığı tarçınlı kurabiyeyi alıp kenara bıraktı. "Bir şeyler yemeye son ver de neler olduğunu söyle bana"

"Seni ilgilendiren bir şey değil?"

Kağan sabırla saçlarını karıştırırken, gerçekten sakin kalmak için çabalıyordu.
Çünkü Leyla'nın iyi olmadığını, onun canını sıkan bir şey olduğunu görebiliyordu.

"Leyla sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun? Seni ilgilendiren bir şey değil ne demek!"

"Ailemle ilgili bir şey! Bak Fırat bazı şeyleri biliyor. Araştırmış muhtemelen bilmiyorum. Benim bilmediğim bir gerçeği vurdu bugün yüzüme"

Tekrardan dolabın ön tarafına geçtiğinde, sadece biraz alan istiyordu. Nefesi sıkışacakmış gibi hissediyordu çünkü kafasında oturmayan şeyler vardı.

"Ne söyledi sana?"

"Babamın öldürüldüğünü söyledi. Ben onun kalp krizi geçirdiğini zannederken, o bana babamın kurşunlanarak öldüğünü ve bunu abimin bildiğini söyledi"

Kağan'ın şaşkınlıkla dudakları aralanırken, bir an için ne söyleyeceğini bilemedi. " Doğru mu bu söylediği?"

"Açığa çıkacak bir şey için böyle gelip yalan söylemez. Beni huzursuz etmek istiyor, mutlu olmamı istemiyor"

Kağan yumruğunu sıkarken, Leyla onun ne kadar öfkeli olduğunu görebiliyordu. Aslında kendisi olmasa işin içinde kesin şu anda Fırat'ı bir yere gömeceğine emindi.

" Bu cesareti nereden buluyor lan bu adam? Arkasında kim varsa o sebep oluyor! Ama ben sefer onu yumruk manyağı yapacağım!"

"Daha çok hırslanacak! Hiçbir şey yapmanı istemiyorum Kağan. Ben onun karşısında dik duramadıktan sonra sen gidip dövsen olur? Benim duygusal olarak ne kadar zayıf olduğumun farkında! Bunun üzerine oynuyor. Ama ben istediğini vermeyeceğim ona. Abime soracağım ve gerçek her neyse öğrenip bu konuyu kapatacağım"

Babasının nasıl öldüğü onu geri getirmeyecekti ki. O gitmişti, bir daha da gelmeyecekti. "Leyla, bak bu şekilde olmaz. Bu adam seni rahatsız etmeye devam edecek belli ki. Etrafında korumaların olması gerekiyor. Sana istediği gibi yaklaşmamalı"

"Koruma istemiyorum, bu kapıdakileri de istemiyorum. Fırat bana bir şekilde ulaşır, mesaj atar, bir şey yapar yine huzurumu kaçırır. Bunun bir sonu yok. Umursamaz olacağım, ona istediğini vermeyeceğim. Bugün verdim ama bundan sonra vermeyeceğim"

Her zaman huzurlu, sakin ve kendi halinde bir hayat yaşamak istemişti Leyla. Ancak şartlar onu karmaşanın ortasında bırakmıştı. Abisinin hayatından kaçıp Fırat'a sığınırken, aslında onun nasıl bir manyak olduğunu öğrenmişti. O yüzden bundan sonra doğru bildiği her şeyi tekrardan sorgulayacaktı. Çünkü asla huzur bulamayacağını düşündüğü karşısında ki adam, kendisine huzuru ve mutluluğu çok kısa zamanda tattırmıştı.

"Abine bu durumları anlatman gerekiyor. Ondan saklayamazsın"

"Abimin işleri yeterince karışık zaten. Üstelik bütün bunları duyarsa, Fırat'ı asla rahat bırakmaz ve Fırat'a rahat durmaz." dedikten sonra derin bir nefes alarak alnına düşen bir tutam saçı sağ tarafına doğru iterek saatine baktı.

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin