8.bölüm 'Önemsiz'

12.6K 506 13
                                    

Bölümün geleceği tarihin duyurusunu sosyal hesaplardan yapıyorum. Bu yüzden sosyal hesaplardan takip etmeyi unutmayın. Yakında yeni bölümlerle geleceğim, bekliyor olun. (:  

Güneşin son demleri yüzümü okşarken, Yağız'a bakmaya çekiniyordum. Kendini yeniden kanıtlamış ve ne kadar aciz olduğu mu göstermişti bana. Bu acizlik beni eziyordu. Ağlamamak için tüm irademi kullanıyordum ama işe yaramıyordu. Kendimle verdiğim savaşın farkında olmayan Yağız, gün batımını izleyerek elinde tuttuğu viski şişesini kafasına dikerken, bir şeyler düşündüğü belliydi. Ne düşünüyordu?  

Arabayı fazla yüksek olmayan ve harika bir manzaraya kucak açmış bir dağın kenarına çekmiş, gün batımını izleyerek içiyordu. Hava daha kararmamıştı ve güneş kızıla bürünmüştü. Buradan oldukça büyük görünen güneş oysa ne kadar da uzaktaydı. Göz ucuyla baktığım kadarıyla tek gördüğüm, Yağız'ın direksiyona yasladığı elinde sigara olduğuydu. Neden bu kadar sessizdi?

"Yağız?" uzun bir sessizliğin ardından sonunda konuşa bilmiştim. Cesaretimin son demleriyle ,"Baban-" Soru mu ağzıma tıkamıştı ve o cesaretimi de sömürmüştü. Sormamam gereken bir soru yöneltmek istemiştim ama dinlemeden sözümü kesmişti. "Kapa çeneni." diye fısıldamış ve içkisini tekrar kafasına dikmişti. "Ben sadece," diyerek toparlamaya çalıştım. "Sen sadece, sus." diyerek devam etmeme izin vermedi. Dudaklarımı bir birine bastırarak susmak için kendimi zorlarken, o tüm şişeyi kafasına dikmişti. Boş şişeyi camdan attıktan sonra kalan sigarasını da atıp, motoru çalıştırdı.

Araba toprakta manevra yaparken, toprağın tekerle sürtüşmesi hissedilecek bir şekilde koltuklarımızı titretmişti. Hava kararmıştı ve Yağız ne düşünüyorsa aklı başında değil gibiydi. Yol boyunca patika yolu arabayı sarsarak kullanmıştı. Ve radyoda rastgele bir şarkı gelmiş, Teoman Bana öyle bakma çalıyordu. Müzik son sesti, beni duyma ihtimali tamamen körelmişti. Ana yola girdiğimizde fazla araba olmasa da Yağız'ın kullanma şekli ikimizi de tehlikeye atacak türdendi. Bilerek mi böyle kullanıyordu, bilmiyorum ama kaza yapma ihtimalimiz yüksekti. Düşüncelerimden haberdarmış gibi arabayı kenara çekip, müziği kıstı. Derin bir nefesi sıkıntıyla dışarıya verdi.

"Sen kullan." diyerek kapıyı açıp, çıktı. Benim araba kullanmayı bilmediği mi bilmiyor muydu? Gözlerim büyürken, benim oturduğum tarafın kapısını açtı ve bana bakmaya başladı. Sarhoş gibi görünmüyordu. "Ben araba kullanmayı bilmiyorum." deyip başımı sağa sola sallayarak istemediğimi belli etmeye çalıştım ama beni dilemeden kolumdan tuttu ve beni dışarı çıkarıp, koltuğa oturdu.

"Araba kullanmayı bilmiyorum." diyerek tekrar itiraz ettim ama bana aldırmıyordu. Başını koltuğa yaslamıştı ve koltukta yayvan bir şekilde oturuyordu. "Bak gerçekt-" Cümlemi bitirmemi beklemeden, Kapıyı suratıma kapattı. İnanamayarak gözlerine bakmaya devam ettim. Ama umursamayan tavrı karşısında, "Pekala. Bunu sen istedin." diyerek hışımla arabanın önünden dolanarak, şoför koltuğuna oturdum. Daha önce annemin bana öğretmeye çalıştığı kadar biliyordum ama aradan yıllar geçmişti ve o zaman çok küçüktüm. O arabayla bu araba arsında da büyük farklar vardı.

Bir an duraksayıp, fikrini değiştirir diye yüzünde bakışlarımı gezdim ama ifadesi hala boştu ve gözlerini kapatmıştı. Gözlerimi bir iki saniyeliğine kapatıp, kendime zaman verirken, "Savaşa gitmiyorsun, sadece araba süreceksin." diyerek Yağız sinirlerime tırnaklarını geçirip, aynı ifadeyle gözleri kapalı bir şekilde öylece arabanın tavanına bakıyordu. Biraz sonra arabayla vereceğim savaştan habersizdi.

Başlayalım bakalım.

Direk debriyaj olmadığı için motoru çalıştırıp, gaza bastım. Ama araba aniden kalktığı için koltuğa yapışmak zorunda kalmıştım. Ardından tekrar durdu ve ikimizde öne doğru atılmak zorunda kaldık. Arabayı istop ettirdiğim ve Yağız'ı rahatından ettiğim için kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Sana bilmediği mi söylemiştim." diyerek ben de ona kaşlarımı çatarak bakmaya başladım. Ne yapmıştım şimdi? Onu uyarmıştım. Araba kullanmayı bilmiyordum işte!

BEDEL - Azrail'in Gölgesi (Seri 1/3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin