deux

1.8K 90 20
                                    

Birlikte odaya girdiğimizde kapıyı kapatmamı işaret etti ve dediğini yapıp sandalyeye oturdum.

''Sana oturmanı söyleyen oldu mu?'' Öfke hala bedenimdeydi ve yakıyordu.

''Pardon.'' deyip ayağa kalktım ve onunla kavga etmemeye karar verdim. Kahkaha attı.

''Şaka yapmıştım. Ben profesör değilim ki, otur hadi.'' dedi.

''Benimle dalga mı geçiyorsun?''

''Elbette.'' dediğini yapıp oturduğumda ödevimi inceledi.

Göz ucuyla bana bakıyor onu fark ettiğimi görünce ödeve dönüyordu bende odayı ve onu inceledim. Çok fazla tatlı olması dışında çok çekiciydi.

''Beğendim. Ufak hataların var ama..''

''Ne hatası? Ben hata yapmam.''

''Sakin olun küçük hanım. Gel yanıma da göstereyim.'' dediğinde kalkıp, yanına gittim ve ödeve baktım.

Ama o bana bakıyordu.

''Nerede?'' dedim sinirle.

''Efendim?''

''Hata. Hata nerede?''

''Şuan hissettiklerimde.''

''Ne?''

''Çok güzelsin.'' dedi ve bana hayranca baktı.

''Hastasın sen.'' dedim ve kapıya yöneldim.

Ayağa kalktı ve ben kapıya ulaşamadan elini kapıya koydu. Önüme geçerek kapıyı arkasına aldı.

''Çekil önümden.''

''Hayır.'' dedi ve kafasını iki yana salladı.

''Eğer önümden çıkmazsan seni bu okuldan attırana kadar seninle savaşırım.'' dediğimde kaşlarını kaldırıp, alt dudağını ısırdı.

Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında beni öpecek sanmıştım ama o kulağıma yaklaştı ve konuştu.

''Denesene küçük hanım.''

Kapının önünden çekildi ve bende o lanet odadan çıktım.


Covered In The Colours. / Michael Clifford.Where stories live. Discover now