-2.7-

17.1K 1.2K 339
                                    

Yaşamak güzeldi.

Sevdiklerinle kalmak, onlarla eğlenmek, büyümek, yakın olmak, gülmek, ağlamak, üzülmek güzeldi.

Sevgilinle yaşamak güzeldi. Öpüşmek, sevişmek, yemek yapmak, kavga etmek, hırçınlaşmak gerçekten güzeldi.

Ama en güzeli, ikinize ait bir parçaya tüm ilgi ve alakanızı vermekti.

"Burnu aynı senin gibi olacak. Dudakları da benim gibi. Değişmez, değil mi?"

"Hayır bir tanem, şu koca gözlere baksana, sence değişir mi? Evimde bir Jeongguk daha var, ne kadar şanslıyım, biliyor musun?"

Beline sardığım parmaklarımı sıkılaştırıp ikisini de kendime çektim. Koltuğumuzdaydık. Ben sırtımı kolçağa dayamıştım, Jeongguk da göğsüme sırtını yaslayıp kucağındaki bebeğimizin ileride kime benzeyeceğini çözmeye çalışıyordu. Bacaklarımı biraz daha araladığımda daha çok yaklaştı bana ve gerdanıma kafasını yasladı, ben de çenemi başına koyup minik askerimi sevmeye devam ettim.

"Acaba ileride ne meslek seçer?"

"Asker olmasını ister miydin?"

"O zaman o da benden gider. Yalnız kalırım. Hayır, olmasın."

Kafasını kendime çevirip alt dudağına ıslak bir öpücük bıraktım. Çikolata kahvesi gözlerine bakarken ne şanslıyım dedim.

Bu gözler bana baktığında parlıyor.

"Ben senden gitmem. Sen gitsen bile gitmem. Yalnız kalmayacaksın, bu saatten sonra seni uzunca süre bir başına bırakabilir miyim sanıyorsun? Hamileliğinin dördüncü ayında geldim sana, oğlumuzun büyümesini kaçırmayacağım Jeongguk. Bensiz büyümeyecek, sevgimi hissetmeyeceği tek bir an bile olmayacak. Arkasını döndüğünde hep görecek beni. Benim gibi sevgisiz büyümeyecek, yemin ederim ona çok iyi babalık yapacağım. "

Sesim titrediğinde dudaklarımı ısırıp alnımı saçlarına yasladım ve derin bir nefes alıp sakinleşmeyi bekledim. Jeongguk bebeğimizin karnına bıraktığı elini beline sardığım parmaklarıma geçirip tekrar uzandı bana.

" Özür dilerim, özür dilerim, üzülme, ne olur Taehyung, hata yaptım. Çok durgunsun, n'olur yapma bana bunu. Bu pişmanlık beni öldürecek."

"Olma bebeğim. Jeongguk, benim cennet çiçeğim, eğer ben de istemeseydim hangi güç götürebilirdi beni oraya? Sadece cesarete ihtiyacım vardı, istiyordum, ben de gitmeyi istiyordum, bebeğimi gördüğünde yumuşar, belki ona verir sevgisini dedim. Ama cesaret edemedim. Sen diyince dedim ki, ne kaybederim? O zaten yoktu, daha ne kaybedeceğim? Senin bir suçun yok, hatta iyi bile oldu. İstemiyor beni, artık vicdan azabı çekmeyeceğim. Ona gittim, gittim ve istemedi beni. Yalnız diye üzülmeyeceğim, çünkü bunu kendisi seçti. Pişman olma, ben, yemin ederim bana dediklerine üzülmüyorum. Alıştım, ama, ama sana neler dedi. Aşkını kaybetmeliydin dedi, kendimi yerine koydum, Jeongguk, seni kaybedersem yaşayamam ben ama oğlumuza kızamam da, nasıl kızarım? Ona gözüm gibi bakardım, senin emanetin olurdu bana, suçlamazdım onu. Bora benim canım, benim yaşadıklarımı yaşamasına izin vermeyeceğim. O benim gibi büyümeyecek, o bizimle çok mutlu olacak. "

Dolan gözlerini kırpıştırıp olduğu yerden bakmaya devam etti bana. Öylece bakıştık, gözlerimiz kenetli kaldı ama asla sıkılmadık bundan. Böyle anlaştık çünkü, yeniden ezberledik birbirimizi, yeniden başladık her şeye. Gözlerinden geçen her bir duygunun şahidi oldum, kırılan gecenin güneşi oldum, yıldızlarına ışık oldum ama asla kötü olmadım.

Biz böyleydik çünkü. Biz birbirimizi deli gibi seviyorduk. Deli oluyorduk, deliriyorduk.

°°°

Delta×Taekook ✓Where stories live. Discover now