Taehyung 24 - Jeongguk 16
°°°
Bir eş bulabileceğimi hiç düşünmezdim.
Annemi, doğarken öldürmüş biri olarak, alfa annem benden hep nefret etmişti. Zar zor katlanırdı bana, on yedime gelene değin böyleydi bu. Sürekli kötü sözler söyler, lanetler okurdu bana. Eve girmek istemezdim, sarayda, Hoseok hyungla geçirirdim zamanımı.
Annem, bir diğer anneme, bir de tanımadığım erkek omegaya yumuşak olurdu. Omegayı daha görmemiştim, annemden yemek tarifleri almaya gelirdi hep.
"General, imzalayacağınız raporlar."
"Tamam Yoon, teşekkürler."
Yoongi'nin getirdiği raporlara üstünkörü bakıp gerekli yerleri imzaladım. Yapacak işim kalmamıştı, kışladan ayrılabilirdim artık.
"Ben çıkıyorum, işini bitirip çıkarsın sen de."
"Tamam, görüşürüz."
Hafifçe selam verip şapkamı başıma geçirdim ve büyük adımlarla odamdan çıktım, evime gidip uyumak istiyordum. Ormanın içinden geçerken duyduğum itişme sesleriyle bakışlarım ağaçların ardını buldu.
"Çirkin, çirkin omega! Elindekileri ver dedim sana! "
"Uzak durun benden, vermeyeceğim size onları!"
Duyduğum bebeksi yumuşak sesle adımların kendiliğinde ağaçların çok olduğu yeri buldu, yeminler ederim ki beni kurdum yönetiyordu. O tatlı sesi duyar duymaz ayaklanmış, kontrolü ona bırakmama izin vermeden yerime geçmişti.
Nasıl olduğunu anlamamıştım bile.
Açıklığa girdiğimde onu gördüm.
Küçücüktü, reşit değil gibi görünüyordu. Üstü başı toz içinde kalmış, saçları çekiştirilmekten dağılmıştı. Karşısında kokusundan omega olduğu belli olan iki kişi elleriyle sıkıca tuttuğu defterleri almaya çalışıyorlardı ama o dudak büzerek izin vermiyordu. Arkası bana dönüktü, omegaların yüzlerini görebiliyordum. Omegalardan biri onu itip yere düşürdüğünde neden olduğunu anlamadığım bir şekilde sinirlendim ve onlara doğru yürüdüm.
"Ne yapıyorsunuz siz burada?"
Kalın sesimle hepsi donup kaldı. İki omega beni gördüklerinde koşar adım uzaklaşmış ve ağaçların arasında kaybolmuşlardı.
"İyi misiniz? Yaralandınız mı?"
Önüne geçip onu kaldıracakken kokumu duyumsamış olan omega yüzünü bana çevirdi ve yemin ederim adım attığım yerde dondum.
O, o çok güzeldi.
Görüp görebileceğim en güzel omegaydı.
Yüzü topraktan kirlenmiş, canı yandığından ya da korkusundan, emin değilim, gözleri dolmuştu. Alt dudağı titriyordu hafifçe. Sara illetine tutulmuş gibi titredim yerimde, deltam, ilk kez canımı bu kadar fazla yakıyordu. Omegaya ulaşmak için her şeyi yapıyordu resmen, omeganın ürkek kurdunu hissedebiliyorduk.
