"Elimizden bir şey gelirse söylemen yeterli Toprak'cım. "

Sena'nın sözleri ile ona teşekkür ettim. Çözüm yoktu ki.

"Doktor'du değil mi? Hangi hastanede?"

Tam Sena'nın sorusunu cevaplayacakken tabağa düşen daha doğrusu çarpan çatalla derin bir soluk bıraktım.

Hâlâ aynı şeyleri savunma Serap. Bana his beslediğin falan yok.

Özür dileyerek sofradan kalkan Serap ile Sena'nın sorusunu cevapladım.

Yemek genellikle sessizlik içinde geçerken evime gitmek için annemlerle vedalaşıp arabama ilerledim.

Kapısını açtığım aracıma binecekken Sena'nın seslenmesiyle durdum.

"Dün bir kız geldi. Adını hatırlayacağım bir saniye."

Sena'nın bir anda neyden bahsettiğini anlayamasam da beklemeye devam ettim.

"Selen. Selen Özmen'di. Bir tür toplanma mı ne yapacaklarmış . Rezervasyon yaptırmak istedi. Ayarlıyorduk da. O sırada telefonu çaldı. Yaptırmadan gitti. O da Çağlayan hastanesindenmiş."

Bunun benimle ne ilgisi vardı?

Selen Beren'den nefret ederdi. Toplansalar bile Beren olmazdı ki.

Anlamlandıramadığımı anlayan Sena devam etti.

"Senin... Yani Beren'in de doktor olduğunu Onur söyleyince olabilir belki dedim. Sanırım o da gelecekti. Bilmek istersin diye düşündüm."

Ya gelirse Toprak?

"Rezervasyon yaptırmadı yani?"

"Yaptırmadı ama büyük ihtimalle yaptıracak. Cumartesiden bahsediyordu."

İçimi tuhaf bir heyecan kapladı. Oysaki Beren'in gitmeyeceğinden emindim.

"Gelecek kişilerin isim listesine ulaşabilir misin?"

🎈

Cumartesi:

Sakin ol Toprak, sakin ol...

Sakin olması gereken Toprak değildi. Karan'dı.

Sabah restoranı Sena ile birlikte açmıştık. Gece boyu uyuyamamış beş gündür plan yapmıyormuş gibi planın üzerinden geçmiştim.

Güvenlikle birlikte içtiğim sigaranın sonuna yetişen vale Ahmet ile sırtını patlatlayıp içeri geçtim.

Setten tanıdığım iki yedek oyuncu ise şimdiden yerleşmişti.

Biri biraz daha yaşlı iken Beren'lerin oturacağı masaya sırtını dönen daha genç olandı. Turgut'a ve Hüseyin amcaya  da son kez planı geçtiğimde vakit çok az kalmıştı.

Restoranın iç tarafına kameradaki görüntüyü gösteren bilgisayarın karşısına geçtim.

Beren'in geleceğini Sena öğrenememişti. Fakat hastaneden öğrenmiştim.

Dicle çok ısrar etmişti ve bugün üniversitede yaşlı bir hocasıyla görüşmesi vardı. Normalde gelmezdi fakat işi olduğunu söyleyip kaçabileceği için geleceğini umuyordum.

Masadaki herkes yerlerine yerleşmişti. Bir-iki yerin boş olmasıyla Dicle'nin oturduğu yerin yanına oturacağını düşündüğüm Beren'in bakış açısına Turgut'ların tam girmemesiyle garsonla haber gönderip yerlerini değiştirmelerini sağladım.

Gelmişti.

Kırmızı dizinin üstündeki elbisesi, açık uzun sarı saçları ile parlıyordu. Lanet olsun o kadar güzeldi ki tüm plan aklımdan uçup gitmişti.

Bir Ege Masalı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin