OBSCURE

CRIME

"Biz Seoul karakolundan geliyoruz.Kapanan bir davanın yeniden incelenmesi için buradayız."

...

Jungkook

Polislerin neyden bahsettiğini ne yazık ki anlamıştım.Gözlerini dikmiş bana ve oluşturduğum karmaşaya bakıyorlar buna da bir hayli şaşırıyorlardı.

Evet şu anda akıllarında bir numaralı suçlu bendim.Kanlanmış olan elimi umursamayarak kapı kenarına dayadım ve onlara yol açtım.

"Burada baya bir didişme olmuş gibi duruyor."
Ayaklarının ucuna gelen cam kırıntılarını ezerek konuştu genç ve muhtemelen acemi polis.

"Tabii gecenin bu saatinde kimseyi beklemediğimiz için olağan durumlar bunlar.Özel hayatımıza burnunuzu sokacak değilsiniz ya."

Genç polis söylediklerim karşısında ne yapacağını bilememiş olacak ki eli ayağına dolanmasını zevkle izledim.
Birden saygıdan eğilince afalladım ve arkamdan gelen sesle o tarafa döndüm.

"Merhaba Jungkook bey.Ben Seoul karakolundan komiser Jungwoo.Bu arkadaş mevzu bahisimizi iyi açıklayamadı sanırım."

Acemi polise dönüp hiddetlenerek "Bana bir kahve getir bu gece çok uzun süreceğe benziyor."

"Şuraya yatak felan serelim bari."

Neşeden yoksun güldüğümde karşımdaki komiserin de benimle aynı anda gülmesi ve susması bir oldu.

"Komik çocuk sevdim seni.".

Ağzımdan çıkan 'hah' sesinden sonra yarım ağız sırıtarak merdivenlerden inen Jiminle gözüm oraya takıldı.

Uykudan uyandığı için gözleri mahmur bakıyordu gözlerime. Komiser de benim baktığım yere bakarak bir süre oraya bakıp tekrar bana döndü.

Hızlı adımlarla yanına çıkıp hafiften belini tutarak tekrar odasına yönlendirmeye çalıştım. Uslu çocuktu o. Umarım yine sözümü dinlerdi. Bunu tek başıma halletmeliydim. Bu sefer üzülen kişi, karşımdq duran sarışın çocuk olmamalıydı.Üstünde duran beyaz pijamalı gecelikle kaşlarımı çattım ve sinirden dudaklarımdaki et parçalarını yemeye başladım.Demek Taehyung'un yanında bunları giyiyordu.

"Jimin hadi gel sen geri yat."
Elimi koluna koyacaktım ki geri çekmesiyle elim boşta kalmıştı.

"Jimin bak... Beni zorlamadan git hadi yat."

"Sence şuan yatmanın sırası mı? Artık senin sözlerini dinlemeyeceğim çekil şuradan."

Büyük bir hiddetle söylediği laflara karşı kulaklarım sağır olmuştu.Bu sözler bana nedensizce ağır gelmişti.Boğazımdaki büyük yumruyu yuttuktan sonra ona seslendim.

"Jimin"

Bu ismi söylerken sesim titremişti.İşte o anda bu çocuğu ne kadar çok kırdığımı anladım.

Omzuyla bana çarparak merdivenlerden inip komisere doğru yol aldı. Birden kolunu yakalayarak bana söylenmesine izin vermeden dudaklarımı çok özlediğim dudaklarla birleştirdim.

Eliyle kendisini bırakmam için sırtıma vuruyor tam fırsat bulup çekileceği sırada tekrar hapsediyorum onu kendime. Dudaklarımı hafif oynatarak çenesinden tutup öpülesi dudaklarını dilimle üzerinden geçerek bir tebessüm kondurdum dudaklarıma.Ardında ufak bir buse kondurup geri çekildim dudaklarından.