COLLAPSE

1.8K 131 81
                                    

Hediyeyi aceleci tavırlarla açıp şaşırarak benim yüzüme baktı.

"Sana bir parfüm borcum vardı."

...

Bunu dedikten sonra yüzlerine bakamadan koşar adımlarla oradan ayrıldım.Koridorda koşarken sanki herşey yavaş çekime alınmış gibiydi benim için,hızlı koşmaya çalışıyor ama bacaklarım ancak bu kadarına el veriyordu.O da ne yapsın! Beni taşıyacak kadar ancak bu kadar güçlü oluyordu.Ağır olduğum için değil hatta kemiklerim sayılıyordu yani en azından yemek yemediğim için annem bana böyle derdi ama içimdeki bu ne zaman biteceğini bilmediğim ağrıyı taşıyamıyordu maalesef.Kalbim sanki bana kendini hatırlatırcasına atıyor benim derin derin nefes almama sebep oluyordu.Başımı kısa bir anlığına pencereye çevirdiğimde uçan sonbaharın habercisi olan yaprağın hızından anladığım kadarıyle bu yavaş çekimin sadece bir zihnimin oyunu olduğunu anladım.

Sonunda durmayı akıl edebildiğimde yavaşlamış ardından ellerim dizimde öylece soluklanmıştım sanki çok büyük bir efar sarfetmişim gibi.Elimle kafama vurmaya başladığımda içimdeki seslere engel olamadım.

"Aptal kafam,neden o parfümü verdim ki?"

Beynim benim yüzünden sahte mi yoksa gerçek mi olduğunu bilmediğim nişanlarının bozulmasından yana endişeleniyor,ezilmesine sebep oluyordu.

Ellerimi bu sefer yeni hedefini bulmuş gibi koluma gittiğinde hiç acımadan sıkıverdim.

"Sen çok kötü bir çocuksun."

Kolumu gereğinden birazcık fazla sıktığımda ağzımdan istemediğim bir inilti kopuverdi.Elimle ağzımı hemen kapatıp büyüttüğüm gözlerimle etrafı taramaya başladım.

Kim bilir biri bu iniltiyi yanlış anlardı felan.Burası kalabalık bir yerdi sonuçta.Etrafta kimse olmayınca yani benim göremediğim kimse olmayınca elimi ağzımdan çekiverdim.

"Heryer temiz,sorun yok."

Daha fazla burada vakit kaybetmemek adına adımlarımı hızlandırıp hemen odaya varmayı istedim.

Başım sanki çok büyük bir suç işlemişim gibi arkada biri geliyor mu diye duruyor ve farkında olmadan başımı birine çarptığımda kafama acırcasına elimi oraya koyuyorum.

Kolum aniden tutulduğunda daha kim olduğunu öğrenemedim kişi tarafından odaya çekiliverdim.Aklıma sadece bir isim geldiğinde işaret parmağımı ona doğru sallayarak konuştum.

"Jungkook ne yapı... n-ne sen miydin?"

Maria bana gözlerini dikmiş baya korkutucu duruyordu.

"Ne yani beğenemedin mi? Jungkook'un mu olmasını isterdin?"

Diyerek benim az önce zaten kendime ders vermek amacıyla sıktığım kolumu cimcikliyor bir yanda da beni çekiştiriyordu.

Beni hırpalaması bitince omuzlarımdan tutarak beni yatağa oturtup hızlı adımlarla açık olan kapıyı kapattı.

"Seni dinliyorum."

"Asi kız seni." diyerek bacağına şaka yollu vurduğumda öldürücü bakışlarını bana yolladı.

OBSCUREWhere stories live. Discover now