DAZE

2.4K 142 44
                                    

Ellerimi masada birleştirip doğruldum. "Jiminle evlenicem." bu sözler kafamda yankı yapıp duruyordu. Bay Lee kahkaha atıp geriye yaslandı. " Çok iyi bir seçim oğlum böylelikle şirketin başına sen geçersin."

Bayan Jia ise aklından her ne geçiyor ise öldürücü bakışlarını Jimin'e yollamaya başlamıştı bile."Bula bula bunu mu buldun oğlum? Çocuk daha bu bir kere."

Deyip bakışlarını Taehyung'a çevirdi. Taehyung'u hiç bu kadar kararlı görmemiştim.Bu işleri daha da heyecanlı hale getiriyordu.

Ortamdaki sessizliği bozan Jimin'in ince çıkan sesindeki hıçkırık sesiydi. Tüm dikkat onun üzerine düştü. Taehyung alt dudağını dişiyle çekiştirip yüzünü yere eğdi.

Bu Jimin gerçektende çocuktu...

Davranışları beş yaşındaki bir çocukla eş değerdi. Hıçkırığını tutmaya çalışsada beceremiyordu. Hiç şaşırmadım.

Taehyung tekrar kafasını kaldırıp "Bu konu hakkında tekrar konuşmayacağım."diye ekledi. Açıkçası güzel gösteriydi. Ben bile etkilenmiştim. Jimin'in de hıçkırığı geçmemişti zaten. Kuş gibi çırpınıp duruyordu. Biri şu çocuğa su felan vermeleydi.

Jia ne düşünüyordu bilmiyordum ama o da yemek masasını terk edip gitmişti. Bay Lee de masada birleştirdiği ellerini çözüp Taehyung'un güven verircesine omuzunu sıkıp salonu terk etti.

Taehyung Jimin'e çocuk bakıcılığı yapardı artık. Bir sürtükle ciddi düşünmek ne kadar mantıklıydı. Ve o kişi kore'nin en ünlü şirketin sahibinin oğluysa. Sonuçta Jimin parayla satın alınan biriydi.

Jimin beklenmedik bir anda masadan kalkınca Taehyung soru sorar bir ifade ile baktı.Jimin kısık sesiyle"T-tuvalete gitmem lazım." dedi.

Taehyung etrafına bakarak ordaki hizmetli kıza işaret vererek Jimin'e lavabonun yerini göstermesini istedi. Jimin küçük adımları ile hizmetli kızı takip ederken Taehyung da beni yeni fark etmiş gibi "Hm selam Jungkook." dedi.

Ona cevap vermeye tenezzül bile etmeden ayağa kalkıp salonu terk ettim. Lavabonun önünden geçerken Jiminden gelen ağlama seslerini işittim. Bu çocuk yine neden ağlıyordu?

Ellerimi cebime koyup lavaboya girince ağlamayı kesmişti. Beni umursamadan çıkmaya çalışınca kolundan tutup onu engelledim. Kafasını kaldırıp ağlamaktan şişmiş gözlerini yüzüme çevirdi. Gözlerime bakmaktan gerçekten kaçınıyordu. Sanki onun korkulu rüyasıydım.

Bu beni daha da sinirlendiriyordu kolunu daha sıkı tutup bedenini duvara yasladım. Ağızından küçük bir inilti koptu. İniltisi tüm lavaboyu sararken alt dudağını ısırıp tekrar kafasını eğdi.

Onu daha da duvara bastırıp "Ne yapmaya çalışıyorsun sen?" diye çıkıştım.Yine gözlerini gözlerime değdirmeyip yüzüme baktı.

Onun ellerini duvarın arasına alıp tekrardan duvara bastırdım."Cevap ver bana." dedim bağırarak.

Ama o hiçbir tepki vermeden başını eğmeye devam etti.Elimi yumruk yapıp duvara savurunca birden vücudu irkildi.

OBSCUREWhere stories live. Discover now