SAVE ME

3.7K 191 69
                                    

Güneş ışıklarının yüzüme vurmasıyla kalktım yataktan.Yanımdaki yer boştu,kalkalı ne kadar olduğunu öğrenmek için elimi onun yattığı yere koydum.Anlaşılan çok olmadı,yattığı yer biraz bile olsa onun sıcaklığını koruyordu.

Onun yattığı tarafa uzanıp koklamaya başladım.Yaptığım yanlış şeyin farkına varınca hemen çektim burnumu o yerden.Kendimi cezalandırırcasına vurmaya başladım.Hem göğsüme hem de onun yattığı yere yumruklar savuruyordum.Dışardan bakan birisi bana kesinlikle deli derdi.

Aklıma gelen düşünceyle yastığını alıp kapıya fırlattım.Dün gece bana neler yapmıştı öyle?Onun yüzünden her yerim ağrıyordu.

Moraran yerlerim çoğalmıştı.Bunları aynadan kendime bakarak söylüyordum.Ağlamaktan gözlerim şişmiş,burnum kızarmıştı.

Boynumdan başlayıp göğsüme doğru inen morlukları görmemle içimden ona sayısız küfürler ettim.Ama içimden, şimdi duyardı felan hiç uğraşamazdım onunla.

Kasıklarıma kadar her yerim feci ağrıyordu.Boynumu zar zor hareket ettiriyordum,boynum tutulmuştu anlaşılan.Bütün bunların sorumlusu oydu,bir ara hesap sormayı aklıma kazıdım.

Elimi kalbimin olduğu yere koydum.Sanki burası bu kadar soğuk değildi.Doğru ya annemin de bu dünyadan gitmesiyle çaresiz tek başıma kalmıştım bu dünyada.

Okuldan gelince beni karşılayan,bana "Tatlım" diye seslenen,saçlarımı okşayan,ne kadar yorgun olursa olsun yüzüme hep sevinçle bakan bir annem yoktu artık benim.Şimdi kime doyasıya sarılıcaktım ben?

Hani annene sarıldığında bir sıcaklık yayılır ya vücuduna kendini güvenli hissedersin o anda işte onların hiçbirini yaşayamayacaktım artık ben.

Bir keresinde babam öldüğünde annem beni kendimi keserken bulmuştu.Ağlayarak "Nasıl yaşıcam ben bu dünyada artık?" demiştim.O da bana "Ölen baban için yaşıcaksın,tatlım." demişti.

Bu anlar aklıma gelince gözyaşlarım sırasıyla düştü gözümden.Şimdi ise yine soruyorum "Nasıl yaşıcam ben bu dünyada?" aklıma gelen cevapla burukça gülümsedim.Ölen anne ve babam için yaşayacaktım...

Çok üzgündüm ben bugün.Her zamanki gibi.Ama annemin yanına gideceğim için bu üzüntümü birazcık bile olsa azaltıyordu."Umarım götürür,sözünü tutar." diye geçirdim içimden.

Aynadan bakışlarımı kaçırıp banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.Aşağıya inmek için elimi kapı kulpuna koyduğumda birden durdum.

Hayır ne yapıcaktım şimdi ben? Dün resmen amanın boşver.Ama boşveremem.Çok utanıyorum.Yüzüne nasıl bakıcaktım ben şimdi? Hayatımda ilk defa biriyle ahhh.Ve o kişi ultra yakışıklı biri olmuştu.Neler diyorsun sen Jimin? Kendine gel.O dün gece olanları aklıma bile getirmek istemiyordum.Ama geliveriyordu işte.

Derin bir oh çekip kapı kulpunu aşağıya indirdim.Merdivenleri sessizce inmeye çalışıyordum.Neden öyle iniyorum benim bile haberim yoktu. İçimdeki sesler döktürüyordu "Ama itiraf et Jimin yakışıklı çocuk." dedi içimdeki ses.

"Ne yakışıklısı,yakışıklı demek yetmez." dememle Jungkook yüzüme birden baktı.Neden baktığını anlayınca ellerimle ağzımı kapattım.Evet sesli söylemiştim.

İçimden kendime sadece bana özel olan küfürleri sıraladım.Kuralı çiğnemiştim çünkü girer girmez onun yüzüne baktım!

"Eh bir giderim var." diyerek benle resmen alay etti.

OBSCUREWhere stories live. Discover now