DESİRE

2.1K 131 51
                                    

"Ahh bana bir parfüm borcun var Jimin-ah."

Sırıtışına karşın utancımdan yerin dibine düşmüştüm. Hem nereden anlamıştı ki? Dişlemekten kanamış dudaklarımı bir kez daha yalayıp yüz yüze geldiğim surata baktım. Gözleri yine dudaklarımdaydı.

"Bugün Taehyung gelmiyormuş." Bunu bedenini bedenime bastırarak söylemişti. "E-Ee ne olmuş yani?"

Dudaklarını kulak mememe değirmesi ile duvarda daha da küçüldüm. Bedeni her zaman bedenime hakimiyet kuruyordu.

Elleri kasıklarıma indikçe ağızımdan anlamadığım mırıltılar çıkıyordu. "Sana dokunmama izin ver,burada benim odamda." Odamda kelimesini bastırarak söylediğinde ellerim istemsizce göğüsüyle buluştu.
"J-jungkook yapma."

Elleri kasıklarıma ilerledikçe ağızımdaki feryat daha çok mırıltılara dönüyordu. Elinden kaçamıyordum bir güç beni orada tutuyordu. Kazağına sıkıca tutunup istemsizce kendimi ona çektim. Sonunda dudakları dudaklarımla buluştuğunda ellerimi kazağından çekecekken elleriyle bu eğlemimi durdurdu.

Bunu yapmamalıydım bu koca bir yanlıştı.Hemen dudaklarımı ondan büyük bir zorlukla çekip kapıyı açıp çıkacaktım ki kapının arkamdaki kollarla tekrar kapanmasıyla olduğum yerde kaldım. Belimden daha sıkı kavrıyordu artık.

Baldırlarımdan hafifçe kaldırıp beni kasıklarına itti ağızımdan tekrar bir inilti kopmuştu. Beni kendine çekince bacaklarımı beline sarıp boynuna tutundum. Bana yiyicekmiş gibi bakıyordu.

Sonunda sırtımın soğuk yatakla buluşması ile ürpersemde belli etmedim. Jungkook koca bedeni ile üzerime çıkıp dudaklarımı boynuma yöneltti. O an nefes alamayacağımı zannettim. Çünkü ben onun altındayken görünmüyordum bile!

Boynumdan dudaklarını ayırdığında dudaklarını yaladı. Bu benim utanmamı kat ve kat arttırırken dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı.

"İz bırakacağımdan korkuyorum.Sen neden bu kadar narinsin?"

Yüzünü daha fazla izleyemediğim için kafamı boynuna gömdüm. Yani evet iz bırakmasa çok iyi olurdu. Yüzüm boynundayken bile çok güzel kokuyordu. Onun parfümü bile bende bu kadar güzel kokmamıştı. Onun kendine özel bir kokusu vardı sanki. Ona dokundukça o da geriliyordu.

Elleriyle yüzümü kavrayınca arsızca tekrar dudaklarıma kapandı. Ona karşılık verme isteğimi bastırıp onun beni öpmesini bekledim. Yanlış olduğunu düşündüğüm şeyleri tekrar tekrar yapıyordum ama hiç bir hata bu kadar güzel gelmemişti.

Üzerimdeki kazağı çıkarmaya yeltenince ellerim kısa bir süre ellerinde oyalanmıştı ama o üzerimdeyken buna karşı çıkamazdım.

Üstüm tamamen çıplak kalınca üzerime ilişen ani soğukla göğüsünde daha da küçülmüştüm. Eli tekrar kasıklarıma değince kollarını sıktım. "Jungkook ama-"

İşaret parmağını dudaklarıma gotürüp susmamı sağladı. Elleri yavaş yavaş kemerimi bulurken kalçam istemsizce havaya kalktı. Bu onun sırıtmasını sağlarken ben hâla arsızca kalçamı havaya kaldırıyordum. Ne yapıyordum ben?

Dudakları üzerimdeyken alt tarafımdaki haraketlenme canımı yakmaya devam ediyordu. Anlamış olmalıydı ki dudaklarını kasıklarımda hissedince tekrar inledim "Jung-Ah"

O yataktayken tamamen farklı biriydi. fazla otoriterdi...

Pantolonumu parçalar bir biçimde çıkarınca sadece boxer ile kaldığımı fark ettim. Beni köpek pozisyonuna getirip dizleri üzerinde yatağa çıktı.

OBSCUREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin