34

1.8K 161 196
                                    


İyi okumalar<3

****

Hafta sonunda olmanın verdiği rahatlıkla geç saatte kalkıp, son psikolog randevum için hazırlanmıştım.

Meleklere rest çekecek derecede güzel uyuyan Jungkook'u birkaç dakika odasının kapısından izleyip, yavaş adımlarla evden çıkmıştım.

Abimin verdiği harçlığın rahatlığı ile bir taksi tutarken, dudaklarıma sürdüğüm lipbalm'ı dakika başı yeniliyordum. Sanki, bir an Jungkook gelecekmiş ve beni öpecekmiş gibi hazır olmak istiyordum...

Tüm gece boyunca 'o anı' ve 'artık ne olacağımızı' düşündüğümden dolayı uyumamıştım ve gözlerimin altının şişliğinden dolayı kendime maske yapmıştım. Arada telefonumu kontrol edip, Jungkook'un mesaj atıp atmadığını merak ediyordum. O, şu an kim bilir kaçıncı rüyasındaydı...

Nihayet psikoloğa geldiğimde, taksiciye parayı ödeyip tebessümle kliniğe girmiştim. "Hoşgeldiniz Bayan Manoban" baş selamı verip konuşmuştum "Merhaba" ardından bana bekleme koltuğunu göstermişti "Bugün randevusuz geldiğiniz için sizi biraz bekletmek zorunda kalacağım" sorun olmadığını belirtir şekilde kafamı sallayıp konuşmuştum "Benim yeterince zamanım var"

Bir kadının yanına oturup beklemeye başlamıştım. Yaklaşık 40'lı yaşlarda gibi gözüküyordu ve açıkçası neden buraya geldiğini merak etmiştim. Tabii ki ben ve utangaçlığım, ona 'neden buradasınız?' diye sormamı engelliyordu.

"Çok genç görünüyorsun..." yetişkin sese doğru kafamı çevirdiğimde, yanımdaki 40'lı yaşlardaki kadının konuştuğunu anlamıştım "18 yaşındayım efendim" bana üzüldüğünü belli etmemeye çalışarak ve tebessüm ederek konuşmuştu "Çok gençsin... dünya şartları yüzünden, buraya 10 yaşında gelenler bile var. Sorun olmazsa neden burada olduğunu sorabilir miyim?" Şefkatli sesine karşın eski anıları aklıma getirip burukça gülümsemiştim "Birkaç arkadaşım olmadan önce zorbalığa uğrayan bir genç kızdım. Ailemin başka bie ülkede olması ve benim hiç arkadaşım olmaması üzerine kötü zamanlar geçirmiştim. Bu yüzden destek almaya başlamıştım ancak bugün burada ki son günüm."

İçten gülümsemesiyle konuşmuştu "Senin adına çok sevindim. Umarım bende buradaki son günümü görebilirim" bende moral vermek istercesine ve en içten halimle gülümsemiştim "Ben tek başıma iyileşmedim. Sadece birkaç hafta içinde edindiğim arkadaşlarım beni iyileştirdi. Size tek tavsiyem, yakınlarınızla iletişimde olup mutlu hissetmeniz." Elini omzuma koymuştu "Buraya oğlum ile eskisi gibi olmak için geliyorum..."

"Eskisi gibi olacağınıza eminim. Sizin gibi iyi bir annenin eskisi gibi mutlu olacağına inanıyorum" gözlerime bakıp konuşmuştu "Ailen, senin gibi bir evlada sahip olduğu için çok şanslı olmalı..." gülümsememi sürdürmeye devam ederken onu cevaplamıştım "Oğlunuz da sizin gibi bir anneye sahip olduğu için çok şanslı olmalı..."

"8 numaralı odaya girebilirsiniz; Lalisa Manoban" danışmanın sesi ile ayağa kalkıp, kadına baş selamı vermiştim "İyi günler dilerim efendim" gülümseyerek beni cevaplamıştı "Sanada güzel kızım"

****

"Demek bugün buraya son gelişin Lalisa..." Seon-ah unnie'yi onaylamıştım "Evet, unnie." Bana karşı gülümsemişti "Arkadaşların ve ailen ile güzel bir hayat geçirmeni umuyorum ve tanıştığımıza çok memnun oldum" bende tebessüm ederek konuşmuştum "Jimin'e söyleyeceğim ve sizi, bize getirecek. Evime ziyarete gelme sözünüz vardı, unutmuş değilim" beni kafası ile onaylamıştı "Hala Jungkook ile beraber yaşadığına inanamıyorum. O sessiz bir çocuktu. Nasıl oldu da öğrenci evine çıkabildi?"

LEBECCAWhere stories live. Discover now