11

2.6K 165 75
                                    


İyi okumalar<3

****

^Jungkook'tan^

"Jin bir şeyler söyledi ama hiçbir şey anlamadım. Neler oluyor Jeon?"

Jisoo ile bize gelmiştik ve annem nihayet bizi rahat bıraktığında, o konuya girmişti... Diğerlerinin aramalarına cevap verememiştim ve akıl almak için Jisoo'yu bize çağırmıştım. "Hey, konuya girecek misin artık?" Annemin bize getirdiği limonatadan bir yudum alıp, konuya girmiştim "Bu sabah olanları biliyorsun... Ben okulu ektim" Jisoo hafif sinirle beni onaylamıştı "Bana hasta olduğun yalanını söyledin ama asıl işin kızlar mıydı? Bak Jeon, ben dinlemeden yargılamayı sevmem. Her ne kadar Jin seninle konuşurken, onun yanında olup her şeyi duysam da, yine de senin açıklamanı bekliyorum ve sinirlenmemeye çalışıyorum." Jisoo çok haklıydı çünkü benim için öğretmenlere yalan söyleyip, beni idare etmişti. "Evet, hasta değildim. Yalan söyledim ve üzgünüm Jisoo... ama cidden gitmem gerekliydi. Lütfen beni anla"

"Özel bir konu ise üstelemeyeceğim ama umarım gerekli bir neden için beni zor durumda bırakmışsındır Jeon... Ayrıca öğretmenlerden azar işittiğim için yarın benimle dosyalar üzerinde düzenleme yapmak için çalışacaksın. Bu ceza hafif bile sana!" Tamam demekten başka çarem yoktu "Peki Jichu" beni anlayışla karşılayıp, soru sormadığı için ona minnettardım ama yarın Jisoo hariç tüm grubun beni sıkıştırıp, ağzımdan laf almaya çalışacaklarına da emindim.

^Lisa'dan^

Arada öksürmem dışında hiçbir hastalığım kalmamıştı. Ateşim çoktan düşmüştü ve kendimi iyi hissediyordum. Şu an ise ayakkabılarımı giyiyordum çünkü evde sadece birkaç paket ramen kalmıştı ve bana 2 gün bile yetmezdi...

Kapıyı çekip, hızlı adımlarla binadan çıkmıştım. Bir sokak ötedeki markete doğru adımlaya başladım. Akşam olduğundan etrafta sadece araba sesleri ve birkaç insan sesi duyuluyordu. Nihayet markete geldiğimde, her çeşit ramen alarak sepeti doldurup, kasaya yönelmiştim. Kasiyer ramenleri kasadan geçirirken, kendimi izleniyor gibi hissediyordum...

Sanki biri beni izliyordu ve ben bunu hissediyordum.

Kesin yine doğru çıkmayan ve saçma olan hislerimdir. Ramenleri doldurduğum poşeti elime alıp, marketten çıkmıştım ve birkaç dakika içinde eve girerek kendimi yatağıma atmıştım.

^Jungkook'tan^

Jisoo ile beraber Jennie'nin yanına gitmeye karar vermiştik. Çoktan gece yarısı olmuştu ama Felix'in fazla ziyaretçi sayısı yüzünden daha yeni hastaneye gidebiliyorduk.

Taksinin parasını verdiğimizde, hızla hastaneye girmiştik ve Jennie bizi karşılamıştı "Hoşgeldiniz" Jennie'nin yorgun ama enerjik çıkmaya çalışan sesi ile ona gülümsemiştik "Hoşbulduk" eli ile bize asansörü işaret ettiğinde ilerlemeye başlamıştık "Felix'i normal odaya aldılar, durumu iyiye gidiyor. Hatta birkaç gün içinde uyanabilirmiş!" Cümlesinin sonlarına doğru heyecanla konuştuğunda, gülümsemiştik "Kötüye bir şey olmaz. Dedim ben sana Jen"

Moralini yükseltmek adına kurduğum cümleye yalandan sinirlenerek konuşmuştu "Hıh, o zaman seni merdivenlerden itelim ve öl" Tamam, Jennie ile laf kavgasına giremezdim çünkü o beni yerdi. "Sen bana iyi mi dedin yani?" Sorduğum soruya karşı oflamıştı "Siktir git Jeon Jungkook. Sen asla iyi biri olamazsın" yüzümde buruk bir gülümseme oluşmuştu...

Asansör nihayet durduğunda, koridora yönelip bir odaya girmiştik; Felix odada tek başınaydı ve baygındı... "Nerede müdür olacak babanız?" Ben sinirle konuştuğumda, Jisoo kolumu tutarak beni sakinleştirmeye çalışmıştı "Babam işleri olduğu bahanesini söyleyip, beni Felix'e bakmam için burada bıraktı. Annemde kocası olacak, yeni evlendiği adamın yanına gitti"
Size söylemiş miydim bilmiyorum ama okulun müdürü olan ve aynı zamanda Jennie ile Felix'in babası olan Bay Kim, kesinlikle paragöz biri... Ailesinden önce her zaman para ve işi önce gelir. Felix hastanede günlerce yatıp, ölüm riski geçirse bile...

Hatta bu yüzden Felix, annesinin soyadını kullanıyor "Lee Felix" ama maalesef kimliğinde o hala "Kim Felix"

"Oh, her neyse saçma şeyler için birbirinize sesiniz yükseltmeyin. Biz buradayız ve Felix'e gece gündüz bakabiliriz. Babanın parasına da kalmadık. İsterseniz Felix iyileşince de bana taşının ve uzun bir süre beraber yaşayalım." Jisoo her ne kadar okulda müdür ile beraber çalışsa da, asla onu sevmezdi. Çünkü onun ne kadar paragöz olduğunu biliyordu. "Olmaz ama teklifin için teşekkürler Jichu" Jennie her zamanki gibi Jisoo'nun yüzlerce kere ettiği teklifi geri çevirdiğinde, Jisoo tekrar konuşmuştu "3 odalı evden bahsediyoruz. Bir odada ben ve diğerlerinde de siz kalırsınız. Bu kaçıncı reddedişin be kızım" Jisoo, Jennie'yi ikna etmeye çalışırken yaşlanacak...

"Unnie, lütfen şu anlık bu durumu konuşmayalım. Felix uyanınca düşünürüz" Jennie sıkılarak konuştuğunda, Jisoo kafası ile onaylamıştı ve bende Felix'in yanındaki koltuğa oturmuştum. Günlerdir sadece uyuyordu ve sanırım biraz kilo vermişti "Lan Jimin'in çakması, hadi kalkta seni döveyim. Canım sıkılıyor" tekrar burukça gülümseyip, uyuyan Felix'e karşı kurmuştum bu cümleyi... Bana bile kötü davranırdı. Yıllardır birbirimizi tanıdığımız için onun herkese neden kötü davrandığının sebebini biliyordum...

Her neyse, "Felix bir uyansın, Jimin ile birlik olup seni yok eder. Tavşandan olma Jeon yakışıklı kardeşime laf atıyor... Hah, onun güzel, sexy ve çok güçlü bir ablası var" ve bir adet haklı Jennie...

"Demedim say, Sayın Kim Jennie" üçümüzde gülüşürken, yanımdan gelen sessiz öksürük sesi ile kafamı oraya çevirmiştim "FELİX, LAN PİÇ! NE ZAMANDAN BERİ UYANIKSIN?!"

Fark etmeden bağırdığımda, Jisoo omzuma okkalı bir yumruk geçirmişti "Gerizekalı, belli ki çocuk yeni uyandı" Jisoo ile biz aramızda didişirken, Jennie'nin isyan edercesine bağırması ile ona dönmüştük "AHMAKLAR! FELİX UYANDI VE SİZ KAVGA EDİYORSUNUZ. ÇABUK BURAYA GELİN!" Hızlı adımlarla yatağın diğer ucuna ilerlediğimizde, Felix bize meraklı gözlerle ve yorgunlukla bakıyordu "Ş-şey kimsiniz?"

Ne yani, bu çocuk bizi hatırlamıyor muydu?

****

Felix hafızasını kaybetti... Bakalım yeni Felix nasıl biri olacak? Ehehhe

Yb'de görüşürüz

Sizi seviyorum, öpüldünüz❤️‍🔥

LEBECCAWhere stories live. Discover now