9

2.9K 186 98
                                    


İyi okumalar<3

****

^Rose'den^

Jennie'yi zorla hastaneden çıkartıp, bir kafeye götürmüştüm. Zaten Jennie'nin ailesi gelip, Jennie'nin üzerine çok gitmişlerdi. Bu yüzden o ortamdan Jennie'yi hemen çıkartmıştım.

"Bebeğim, onu merdivenlerden sen itmedin ki? Olan olmuş ve onun ayağı kaymış. Lütfen kendini suçlamayı kes" saatlerdir sadece ağlıyordu ve kendini suçluyordu "Rose, anlamıyorsun değil mi? Ben onu düşerken gördüm! Ayağının kayışını ve oradan yuvarlanışını... O benim kardeşim. Tamam, çok inatçı, zorba, sert ve kötü gözükebilir ama inan gerçekte öyle biri değil."

"Jennie, şu an konumuz Felix'in iyi biri olup olmadığı değil. Asıl konumuz sensin." Başını tekrar başka bir yöne çevirmişti ve cevap vermişti "Şu an konu ben olamam. Hatta şu an ben burada bile olamam. Cidden ben neden buraya geldim? Hemen Felix'in yanına gitmeliyim" aniden ayaklandığında, hemen onun bileğini tutarak geri oturturmuştum. Çünkü tekrar oraya giderse, ailesinin psikolojik baskısına dayanabileceğini düşünmüyordum. "Rose, bak cidden gitmeliyi-" sözünü kesmiştim "Jennie, kendine gelir misin, lütfen? Endişelenmekte haklısın, çünkü o senin kardeşin ama biraz kendine bak. Ailenden daha çok kendini hırpalıyorsun!"

"İnan ne yaptığımı bende bilmiyorum. Durumu ağır diyorlar, kritik..." kısa bir sessizlik olmuştu. Evet, Felix'in hayati tehlikesi devam ediyordu, hatta yaşarsa sakat bile kalabilirdi ama bir umudumuz vardı. Eski sağlığına hiç bir zarar gelmeden devam edebileceğimiz bir umudumuz...

Diğerleri telefonlarını açmamıştı. Cidden sanki hepsi meşgul insanlar gibiydi... Felix'e ne olduğuna dair kimsenin hiç bir şeyden haberi yoktu. Kaç kere arasakta, hiç birinden cevap alamamıştık. Eğer bende olmasaydım kim bilir Jennie ailesi ile nasıl baş edebilirdi?
"Ben tekrar bizimkileri arayayım" elime telefonumu alıp, Taehyung'un numarasını çevirmiştim. Jimin'i aramamıştım, arayamazdım. Hele ki partide gördüklerimden sonra...

Açmayacağını bile bile Tae'nin numarasını çevirip, telefonu kulağıma götürmüştüm.
Telefon umutsuzca çalmaya devam ederken, ne kadar ilgili arkadaşlarımızın(!) olduğunu düşünüyordum. Tam telefonu kapatacakken gelen ses ile duraksamıştım "Hı, kimsin?" Uykulu ve bir o kadar da hırıltılı sesi ile telefonu açan Taehyung'a hemen cevap vermiştim "Seni salak, uyumanın sırası mı?" normalde sabaha kadar ps oynayan çocuk, bugün erkenden yatmıştı... "Uyumanın sırası mı derken? Saat gecenin 3'ü Chaeyoung!" Cümlesinin sonuna doğru sesini hafif yükseltmesi ile irkildiğimi belli etmemeye çalışmıştım.

"Taehyung, eğer o güzel uykunu bölebilirsen sana bir şey sorabilir miyim?" oflayarak ağzından onaylar mırıltılar çıkarmıştı ve ben yanlışlıkla biraz bağırarak konuşmaya başlamıştım "Sizi ahmaklar! Burada saatlerdir stresten dolayı öbür tarafa gidip geliyorum. Bir yandan Jennie'yi teselli edip, diğer yandan Felix'in iyi olmasını umuyorum ve saatlerdir sizin gibi işsiz ama meşgul salaklara ulaşmaya çalışıyorum! Nerede bizim grubun her derde yetişen Jisoo'su? Nerede senin o çok bilmişliğin? Şimdi o uykunu siktir edip, sırayla bizimkilerin evine gidiyorsun ve onları uyandırıyorsun. Sonra da topluca senin evde buluşuyoruz. Eğer ki bir kişi eksik görürsem, seni adam tutar dövdürttürürüm anladın mı?!"

Taehyung'un yataktan kalktığını belli eden ayak seslerini duyduğumda, onun cevap vermesini beklemiştim "Şey, sen önce bir sakinleşsen mi? Ayrıca adam tutup dövdürttürme işi sana hiç yakışmıyor. Ah, Tanrım! Jennie ve Felix'e ne oldu ki?" Sonunda sormayı akıl edebilmişti. Jennie bizi dinlerken, ben konuşmama devam etmiştim "Felix, düştü ve durumu maalesef ağır. Jennie'de size ulaşamayınca, hemen ben geldim. O kadar güzel arkadaşsınız ki, ölsek haberiniz olmayacak" Sanırım şu an olayları idrak etmeye çalışıyordu... "Rose, şimdi Felix düştü mü?" Bu çocuk salak taklidi yapıyor değil mi? O kadar kelimemden sonra sadece bunu mu anlamıştı?! "Hemen bizimkileri topla diyorum! Hesaplaşmamız gereken konular var" Jennie'nin bugün ilk defa gülümsediğini duyarak ona dönmüştüm ve bana karşı konuşmuştu "Bu gece sikiş var desene!"

LEBECCAWhere stories live. Discover now