7

3K 207 54
                                    


İyi okumalar<3

****

Taksiciye parayı ödeyip, arabadan inmiştik. Şu an Jungkook ile koca binanın önünde dikiliyorduk "Hadi girelim, üşüdüm Lallilalisa" eğer bu her sarhoş olduğunda, herkesin adını uzatarak söylüyorsa çok çekilmez oluyordur... Şahsen benim şu an ağzına bir yumruk geçiresim gelmişti...

"Peki, hadi girelim" O tekrar elini belime attığında, bende kolumu koluna dolamıştım ve birlikte binaya giriş yapmıştık. Saat gece 01.00 olmuştu ve ben hemen uyumak istiyordum. Asansörü çağırıp, hemen binmiştik. Üçüncü kata geldiğimizde, asansör kapısını itekleyerek zorla dışarı çıkartmıştım bu ayı bozuntusunu...
Çantamdan çıkardığım anahtarı hemen kilide sokarak çevirmiştim ve kapı sonuna kadar açılmıştı. "Gir bakalım" Jungkook ayakkabılarını fırlatarak içeri girdiğinde, hızlı adımlar ile benim odama yöneldiğini görmüştüm. Jungkook'un ayakkabılarını düzeltmeye çalışırken arkadan bağırmıştım "ORAYA DEĞİL SALONA GEÇ!" tabii ki beni dinlememişti...

Ayakkabıları düzelttikten sonra kapıyı kapatmıştım ve hemen Jungkook'un girdiği -benim odama- yönelmiştim. Jungkook sadece üzerindeki siyah kapüşonluyu çıkartmıştı ve siyah tişörtü ile siyah pantolonu duruyorken, yatmıştı. Ona verecek kıyafetim yoktu ve boxerla yatmasına da izin veremezdim. Hızla büyük şortlarımdan aramaya başlamıştım. Bazenler pantolonlarımın içine giydiğim bol boxer şortlarımı hatırlayarak çekmeceme yönelmiştim.

Oradan bana en büyük ve uzun gelen siyah şortu çıkarıp, Jungkook'u dürtmüştüm "Uyan ve şunu giy. Ayrıca sen burada değil salonda yatacaksın" hala sarhoştu, ona kahve yapmalıydım ama evde kahve kalmamıştı. Bu seferlik böyle idare etsin. Yarın telafi olarak ona çorba yaparım.

Onu zorla kaldırdığımda, odamdaki banyoya itekleyerek şortu vermiştim ve o içeri girdiğinde bende hemen üzerimi değiştirmiştim. Birkaç dakika içinde Jungkook'ta şortunu giyerek lavabodan çıkmıştı. Tamam, birazcık dardı ama olmuştu. Bana en büyük gelen şort bu olduğundan, ona olması normal bir şeydi. Çünkü onunda bir erkeğe göre ince bir beli vardı. Jungkook hiç konuşmadan yatağa ilerlediğinde, dolabın başında bekleyen benimde kolumdan tutmuştu "Hey, ne ol-" cümlemi tekrarlamama izin vermeden, kendini ve beni yatağa atmıştı. Ben yatağın sağ tarafındaydım ve o sol tarafındaydı...
Tam kalkacağım sırada beni belimden tutup çekmesi ile ağır kollarının esiri olmuştum resmen...

"Jeongguk, kalkabilir miyim? Söz burada sen yatarsın ve bende salona giderim" dediğim cümle ile hareket dahi etmemişti, tam tersine sıcak ve ağır kolu ile belimi daha çok kavrarken kafasını boyun girintime sokmuştu...
Tamam sarhoştu ama neden sadece tek başına sızmadı ki? Onun tutsağı olmuştum resmen...

Boynumdaki sıcak nefesi beni ürpertirken aynı zamanda mayıştırıyordu. Jungkook bir bacağını bacağımın üzerine atarak hareket etme olasılığımı sıfıra düşürmüştü.
Her ne kadar sesli şekilde bağırsam ve ondan kurtulmaya çalışsamda, bir bataklık gibi ona daha da çok çekilmiştim resmen...

Yarım saatin sonunda artık pes ederek kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

****

^Jungkook'tan^

Sanki bir yerlerden tanıdık gelen güzel vanilya kokusunu hissetmemle daha çok bulunduğum yere sokulmuştum. Başım aşırı derecede ağrıyordu... Gözlerimi yavaşça açtığımda, güzel kokunun kaynağını anlamıştım. Görüş alanımı siyah saçları kapatırken, yüzüm tamamı ile boyun girintisindeydi. Yavaşça kafamı kaldırarak bu kişinin kim olduğuna bakmadan önce dün yaşadıklarımın birazını hatırlamaya çalıştım. Her ne kadar içsem de sarhoşken yaptıklarımın birazını hatırlayabiliyordum.

LEBECCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin