42.BÖLÜM ~BERABER~

196 123 13
                                    

"Denizde ki maviliklerin dalgasını görüyor musunuz ? Nasıl da hırçın? Ama bir o kadar da dingin. Biraz adım atsan dalga seni içine çekecek. Biraz uzaklaşsan esintisi sana gelecek. Aşk da böyle bir şey. Siyah ve beyaz gibi düşünün. Ortası yok! Ya tam hapsediyor seni içine. Ya da hiç almıyor seni, gölgesine bile. Ya hep ya hiç diyorsun. Evet diyorsun, tükendim. Sonra gülüşü geliyor aklına, değer diyorsun. Benim çektiğim her şeye değer. Aşk böyle bir şey. Çıkmazlar da yaşıyorsun hayatı. İmkansız diyorsun , sana imkanı sağlıyor. Öyle bir şey ki aşk ; ya yaşarsın nefes olur , ya yaşayamazsın ölüm olur. Aslına bakarsanız aşk geçici derler ama öyle değil. Eğer seni gerçekten seveni bulduğunda , her gün ilk defa aşık oluyormuşcasına aşık olabilirsin. Tabi bu doğru zaman , doğru insan olduğu sürece. Karşınıza doğru insan çıkıncaya kadar bekleyin! Sakın pes etmeyin ! Unutmayın ki ; en güzel güzellikler uzun bekleyişlerin ardından gelir."

Multimedia : Raviş - Güzel Kadın

~~~~~~~~~~~

1 ay sonra ;

"Biray artık o yataktan kalkacak mısın ? Yoksa yanına ben gelip seni mi kaldırmamı istersin ? Biraaaay ! Kalk artık !"dedi Hazal fazla sinirlenmiş halde.

Ama o kadar uykum var ki! Bir bilseniz şu bir aydır çok yoğundum. Uzun zamandır ertelediğim tüm dosyaları düzenledim. 6 davaya girdim. Allah'tan 5 davayı kazanmıştım. Bir tanesinde de dava hala devam ediyor. Bu süre zarfında Tamay da fazla yoğundu. Annem de keza öyleydi. Birbirimize ayırdığımız vakitler çok azdı. Nereden baksanız sadece ev , iş ve uyuma. Bu uzun tempoda çalışmaktan yemek yiyemez olmuştum. Bunun sonucu da kilo verdim. Annem her ne kadar ısrar etse de yemek yemem için , ben sadece uyumak istiyordum. Fazlaca yorulmuşluk var üstümde.

"Biray! Sen hala o yatağın içinde misin ? Yahu kızım görende benim kız istemem olacak sanır ya! Kalk şu yataktan. Akşam sekiz de seni istemeye ben gelmeyeceğim. Biliyorsun değil mi ?"dedi Hazal sitemkar bir şekilde.

O an bir dakika düşündüm. Bir çırpı da üstümde ki pikeyi attım. Telaşeye girmiş şekilde bağırmaya başladım. "Neeeeeeeee? Hazal ben ne kadar aptalım ya ? O kadar işin gücün arasında kendi istememi unuttum. Ya ben ne yapacağım ? Ne giyeceğim ? Tamay da bir şey çaktırmadı ki. Abi ya cidden ben çok aptalım. Bir insan kendi isteme törenini nasıl unutur ? Hazal yardım et bana. Ne yapacağım ? Hiç bir şeyim hazır değil." dedim stresli bir şekilde hızlı hızlı konuşarak.

Hazal yanıma doğru geldi. İlk önce heyecandan titreyen ellerimi tuttu. Sonra telaşeden yatağın üstüne çıkmış olan beni yere indirdi. "Gel önce şöyle bir oturalım. Soluklan bir. Bu kadar telaşeye gireceğini bilseydim, pat diye söylemezdim. Düşünemedim unutacağını güzelim. Ayrıca telaşlanma senin bu biricik hem yengen hem dostun olan bu kızçe her şeyi halletti. Senin bu aralar ne kadar yoğun olduğunu bildiğim için çoğu şeyi Ayaz'la beraber hallettik. Ben de bu yollardan geçtim güzelim. Ve sen vardın yanımda. Bende senin daima yanında olacağım. Bunu sakın unutma."dedi Hazal şefkat dolu bir sesle.

Tam konuşacağım vakit odamın kapısı tekrar açıldı. Bu kez gelen annemdi. Hazal'la beraber anneme doğru döndük. "Hadi kızlar bu kadar oturmak yeter. Aşağı da sizi bekleyen bir kuaför ve bir makyöz var."dedi annem tok bir sesle.

Hazal ve ben sözleşmeş gibi aynı anda kalktık. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra Hazal'la beraber aşağıya indik. 3 saatin sonucunda ben sonunda hazırlanabilmiştim. Çok hoş görünüyordum. Hafif lilamsi güzel parlak kumaş tüllü bir elbise giymiştim. Nude tonlarda makyaj yapılmıştı. Makyajıma ve elbiseme uygun açık dalgalı saç modeli yapılmıştı. Ne çok fazla abartılıydım ne de sadeydim. Tam ortasıydım. Zaten kınamda iki kıyafet giyecektim. Biri bindallık diğeri ise nişan yapmayacağımız için bir elbise olacaktı. Bugün hem isteme hem Tamay'la sevdiğim adamla aile arasında söz keseceğiz.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin