BERCESTE

38.BÖLÜM ~İKİ HAYAT~

"Bir hayatı bir başkasıyla birleştirmek sanıldığı kadar kolay değildir. Sevmediğiniz bir insanla aynı sofra da yemek yemek bile istemezken, bir ömrü birleştirmek akıl işi değil. İnsan sevildiği yerden çiçek açar bir kere. Birbirinize bakarken derdinizi unuttuğunuz bir insanla bir ömür birleştirilmeli. Ömrüne ömrünü adayacağın adam senin canına can katmalı. Midemde kelebekler uçuşuyor derler ya hani. İşte anlatmak istediğim şey de tam da bu aslında. Midenizde kelebekler uçurtan insana bir ömür armağan edin. Her birbirinizi gördüğünüzde ilk gün ki aşkla birbirinize bakacağınız insanlar sevin. Şunu sakın unutmayın ; sevmeyi bilirsek eğer içimizde bir sevinç filizlenir. Ve hayat , umut ettiğimizde bize yeni yollar açar. Umut edin, hayaller kurun! Ve bir ömrü de sizi canından bile sakınacak kadar seven bir insana armağan edin."

Multimedia : Tarkan - Beni Çok Sev

~~~~~~~~~~~

2 Hafta Sonra (Ayaz ve Hazal'ın Düğün günü) ;

Hayat ne garip değil mi ? Hayata gözlerini açtığında yalnızsın aslında . Yaşayarak öğreniyorsun her şeyi . Hayatın sana sunduğu güzel ve kötü yanları oluyor. Fakat iyiyi veya kötüyü seçmek senin elinde. Hayatı sadece yaşayarak öğrenebiliyorsun. Herkes yaşadığı ve öğrendiği şeyler kadar konuşabilir . Gerisi boşa konuşmak olur. Sevmek de böyle aslında . Sevmeyi , sevilmeyi yaşayarak öğreniyorsun. Eğer seni gerçekten seven birini bulduğunda ise dünya daha çok güzelleşiyor.

Bugün büyük gün. Sevgili ikizim Ayaz ve canım dostum, kız kardeşim Hazal'ın düğün günü. Bundan bir gün önce Hazal'a aile arasında ve yakın arkadaş grubuyla küçük bir kına gecesi düzenlemiştik. Çok fazla eğlendik. Çok fazla ağladık . Fakat gün sonu hepimiz mutluyduk. Biliyoruz ki Hazal benim kardeşim ve annemin ikinci bir kızı olacak. Ayaz ise  Perihan Teyze ve Adil Amca'nın biricik oğulları.

Bugün sabah ezanı okunmadan kalkmıştık Hazal'la. Biliyorsunuz ki düğünümüz var. Düğün hazırlıklarını dün sabahtan halletmiştik. Salon çoktan tutulmuştu. Sadece hazırlanması için gereken şeyleri düğünün yapılacağı kır düğün bahçesine dün arayıp söylemiştik. Ben dün gece  Hazal'gilde yatıya kalmıştım. Çok fazla heyecanlı Hazal. Yerinde duramıyor. Destek vermek amaçlı Hazal'ın yanındayım . Gerçi ben bile yerimde duramıyorken Hazal'ın yerinde duramamasına şaşmamalı. Hele Ayaz'ı görmeniz lazım . Ben ikizimi ikinci defa böyle  heyecanlı , eli ayağına dolaşmış şekilde görüyorum. İlki Hazal'ı istemeye gittiğimiz gündü . İkincisi ise şimdi. Zaten annem ,babam ve Tamay Ayaz'a olabildiğince destek oluyorlardı. Bu süre zarfında Tamay ve Ayaz çok yakınlaşmışlardı. Aralarından su sızmıyor. Neyse neyse maşaallah diyelim de nazar değmesin.

Tamay'la bu süre zarfında hemen hemen çok az konuşuyorduk. Çok yoğunum, Tamay da çok yoğun. Uzun zamandan sonra Tamay'la beraber yan yana geleceğiz bugün. Bunun için ayrıca çok heyecanlıyım. Sabah erkenden eşyalarımızı hazırlayıp saat 08:00 da olan kuaför randevumuza gidiyorduk şuan Hazal'la. Tamay'a mesaj atmıştım. Ben gelin demeden Ayaz kuaför salonuna gelmeyecekti. Ayaz'a kalsa şimdiden kuyruk gibi peşimize takılır gelirdi. Zaten Hazal'la gelinliği Ayaz'a göstermemek için çok çaba sarf etmiştik. Neymiş gelinliği görse ne olurmuş ? Batıl inanç da olsa uğursuzluk getireceğine inandığımız için Hazal'la Ayaz ne derse desin göstermemiştik gelinliği .

Hazal'la beraber kuaför salonuna geleli neredeyse 2 saatten fazla olmuştu. Benim saçım ve makyajım bitmişti. Her zaman ki yaptığım pastel tonlardaki makyajın daha hoş ve şık duranını yaptırmıştım. Saçım da elbiseme uyumlu açık bir saç modeliydi. Elbisem mor renk drapeli saten bir elbiseydi.  Ayna da son kez kendime bakıyordum. Elbisem üstüme gerçekten fazla yakışmıştı . Saçım ve keza makyajım da elbiseme çok uymuştu. Ben ayna da kendime bakmaya devam ederken Hazal'ın bakışları dikkatimi çekti . Ona doğru döndüm . Nasılım der gibi bir bakış attım.  Hazal sıcacık bir gülümsemenin ardından dudaklarını araladı .