18.BÖLÜM ~ÇIĞLIK~

1.4K 1.3K 44
                                    

"Söylesene onca hakarete, onca dövmeye, onca incitmeye değdi mi ? Sırf erkeklik egon yüzünden kırmaya değdi mi ? Daha kaç can bu yalan dünyanın dengesini sağlayabilir."

Multimedia : Emre Aydın - Beni Vurup Yerde Bırakma

~~~~~~~~~~~~~

Bugün büyük gündü. Bir kadının suçsuz olduğunu kanıtlayayacağım gündü. 17 Eylül 2017 bir kadının kendini ve çocuklarını kurtarmak için kocasını öldürdüğü ve 20 yıl hüküm yediği zaman. Ne acı değil mi ? Vuran o , aldatan o , döven o , inciten , kıran o... Ve daha bitmeyecek olan o'ların sahibi kocası. Fakat 20 yıl hüküm yiyen kendini ve çocuklarını kurtarmak isterken kocasını öldüren kadın Gülay Yaşar.

Bugün davanın son duruşması son 3 yıl uğraştığım ve sonunda onun suçsuzluğunu kanıtlayabileceğim gün. 29 Ocak 2021. Ondan bir 3 yıl gitti. Çocuklarını görmediği bir 3 yıl fakat bugün suçsuzluğu son bulacak. Ben buna inanıyorum. Diyeceksiniz nasıl daha yeni 1 yıl oldu işe başlayalı. Ben Gülay Hanımı stajyerlik yaptığım zamanda bu büroda çalışıyordum. Burada tanıştık. Benim okulum bitince patronum beni geri işe çağırdı benden memnun olduğu için. Zaten ben de asistan olarak çalıştığım Av. Sertap Işıner'le işe başladıktan bir süre sonra Gülay Hanım'ın davasını ben üstlenebilir miyim demiştim. Oda kırmadı ve bana davayı verdi. O zamandan bu zamana da böyle gelişti. Ve bugün duruşma günüydü.

Odamda masamın üstünde duran dosyaları topluyordum. Ayaz'ın Hazal'a evlenme teklifi etmesinin üzerinden 1 hafta geçmişti. 1 ay sonra istemeye gidecektik Hazal'ı. Çok heyecanlıydım. Fakat bugün daha fazla heyecanlıyım.

Tamay da 1 haftadır yoktu. Ankara'daydı. Memleketimizdeydi. Neden diye sorarsanız eğer. Sürekli şehir dışında konferans ve eğitimlere katılıyordu. Çok az görüşüyorduk. Gece yatarken ve gün içinde bir kaç mesajlaşma dışında başka konuşamıyorduk.

"Biray kızım nerdesin? Hadi yemek ye kahvaltı hazır. Hem daha duruşman var. Biraaaayyyyyyy kızım hadi ama."dedi annem kızmaya başlamış halde. Bunu Birayyyyyyyyyyy diye bağırmasından anlamıştım.

Annemi daha fazla bekletmemek adına. Masamdaki dosyaları tek bir dosya haline getirip çantamın içine koydum. Takım olan siyah ceket ve pantolonu giydim. Ütülemiş olduğum cübbe mi de almıştım.Hafif bir makyaj yaptım. Saçımı açık dalgalı yapmıştım. Çantamı koyduğum yerden alıp odamdan dışarı çıktım.

"Sonunda gelebildin canım ikizim. Sanki atomu parçalayacaksın bu ne heyecan."demişti Ayaz gene sulu tavırlarıyla.

Yemek masasına otururken. "Senin 'sanki atomu mu parçalayacaksın' dediğin dava için ben son 3 yılımı verdim. Sırf kocasının erkeklik gururu için kadını döven , aldatan , üstüne kuma getiren ve son olarak kumayı kabul etmezsen çocuklarını öldürürüm diyen adama kadının son çığlığı o kocası denen pisliği öldürmek oldu. Ve bunun hükmü ise 20 yıl. Son 3 yıldır suçsuz yere içeride. Bir kadın bu kadar aşağılanmayı haketmiyor. Anne olan o , çocukları büyüten o , gece acaba çocuklara bir şey olur mu diye uyuyamayan o. Ama adaletsiz dünyanın adaleti suçu onda buldu. Son olarak Ayaz Bey. Hayır atomu parçalamayacağım. Bir kadını çığlıklarından kurtaracağım."dedim ve sofradan kalktım.

"Kızım Biray nereye ? Bakma sen Ayaz'a her zaman ki gibi dalga geçiyordu. Davaya bu kadar hassas olduğunu bilmiyordu. Hadi gel yemeğini ye."dedi annem yumuşak bir sesle.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin