40.BÖLÜM ~HOŞ GELDİN~

318 232 14
                                    

"İnsanlar sevmenin ne olduğunu bilmeden seviyorum diyor. Farkında değiller ama hata yapıyorlar. Sahi sevmek nasıl bir duyguydu? Mesela bir insanı sevmek nasıl bir duygu? Bir insanı canın gibi sevebilir misin ? Ya da bir insana canım diyebilir misin ? Sahi bir insana canım diyebilmek için ne olması gerek ? Ya da o insanın sana ne hissettirmesi gerek ? Gönlüne, ruhuna hoş gelen insanı bulduğun zaman, sevmenin ne olduğunu anlıyorsun. Kelimelerin kifayetsiz olduğunu , o küçücük kalbine sığdırmaya çalışıyorsun ya. Hani o ele avuca sığmayan aşkı, bir ömür gönüle sığdırmak. Bence sevmek böyle bir şey. Ruhunuza şifa , ömrünüze huzur veren insana seni seviyorum deyin. Şu unutulmasın ki ; ruhuna , ömrüne , kalbine hoş gelen bir insana hoş geldin denir."

Multimedia : Ziynet Sali - Ömrüm

~~~~~~~~~~~~~~

İşten çıkalı 1 saatten fazla olmuştu. Alex'le birlikte bir cefetarya da oturuyorduk. Beni kahve içmek için davet etmişti. Aslında eve gidip dinlenmek istiyordum. Bugün fazlasıyla yorucu bir gün geçirmiştim. Fakat Alex'in sürekli kahve içmeye davet edip, davetini geri çevirdiğim için ısrarını kıramayıp kabul etmiştim. Şaşırdığım bir nokta vardı. Alex'le cafeterya da kahve içeceğimi Tamay'a haber etmiştim . Fakat Tamay'ın ameliyata girecek oluşundan mıdır , nedir bilmem ama. Alex'le bir şeyler içmeme bir şey demedi. Bende açıkçası fazla üstelemedim bu konuyu.

"Biray sence sevmek ve hoşlanmak arasında ki temel fark nedir ?"dedi Alex düşünceli bir ses tonuyla. Alex'in sorusu üzerine düşüncelerimden sıyrılmıştım. Bakışlarımı elimde ki kahveden alıp Alex'e doğru yönelttim.

"Aslında bu derin bir konu. Fakat bir kitapta şöyle okumuştum : "Eğer bir çiçekten hoşlanırsanız, onu kökünden / dalından koparırsınız. Eğer bir çiçeği severseniz, her gün düzenli olarak sularsınız." Sevmek böyle bir şey. Sevdiğin bir şeyin ölmesini istemezsin. Tabi bu bir serçenin gözyaşı değilse. Biliyor musun Alex? Serçeler gözyaşı döktüklerinde ölürlermiş. Aşk hikâyelerinde hep denir şu cümle ; 'seni bir serçenin gözyaşı kadar seviyorum, şimdi sen o kadarcık mı? diyeceksin ama bilmiyorsun ki serçeler ağladıkları zaman ölürler.' Anlatmak istediğim böyle bir şey aslında. Hoşlanmak geçicidir. Lakin sevmek çok başka."dedim tok bir sesle.

Tamay'ın bende ki değeri de aynı böyle. Eminim ki benim değerim de onun için böyle. Gerçekten seni seveni bulmak çok zor. Mesela gözlerinin içine baktığında güveni hissetmek çok başka. Ellerini tuttuğunda sıcaklığını hissetmek. Kalbinin daha onu görür görmez hızlı hızlı atışını hissetmek. Ya da senin onun kalbinde olduğunu bilmek çok başka. Çok...

"Teşekkür ederim Biray. Çok güzel özetledin. Umarım bir gün bende beni seveni bulabilirim." dedi Alex tebessüm ederek. "Ri-" daha kelimemi bile  tamamlayamadan Alex telefonuna gelen bildirim sesiyle hemen ayağa kalktı. "Çok özür dilerim Biray sözünü kesmek istemezdim ama seninle acil gitmemiz gerek. Tamay seni bekliyor. Eğer ben seni ona geç gönderirsem o beni oyar. Gençliğim de yanar. Tabi seni Tamay'a götürmeden önce Hazal'ın yanına bırakmam gerek."dedi Alex telaşeye girmiş bir ses tonuyla.

"Ne oluyor anlamıyorum Alex. Ayrıca Tamay ne alaka? Neden yanına gitmeliyim. Anlamıyorum." dedim merak dolu gözlerle Alex'e bakarak. "Özür dilerim Biray çok bile durduk şu süre zarfında."dedi Alex masadan kalkarak.

Alex kalkınca bende ayağa kalktım. Alex hesabı ödedikten sonra kafeteryanın kapısı önünde Alex beni bir taksiye bindirdi. Ve gideceğim yeri taksiciye söyledi. Ben ise anın şoku içerisinde sadece ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordum. Yangından mal kaçırırmış gibi kafeteryadan çıktık. Fazla meraklanmıştım. Açıkçası birazda heyecan vardı. Benden gizli neler olup bittiğini bilmemek insanda fazlasıyla merak uyandırıyor.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin