34.BÖLÜM ~ANI YAŞA~

610 528 10
                                    

"Şu hayatta hiç bir şeye kızmaya değmez. Kırılmaya ise hiç değmez. Üç günlük dünya derler ya hani çok doğru. Göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor zaman. Ne dünü getirebiliriz ne de yarını. Sadece bugünü yaşayabilirsin. Çünkü şuan var yaşayabileceğin. Dün dün de kaldı. Yarının ne getireceği ise meçhul. Anı yaşayın mesela. Gülün , gezin , çocuklaşın. Şarkılar söyleyin , aşık olun , resim çizin , aklınıza gelebilecek her şeyi yapın. Yeter ki içinizde ukte kalmasın. Şunu unutmayın ki ; içinizde  hiç bir şeyin uktesini bırakmayın. Sonra yapmak istersiniz yapamazsınız. İçinizde yara olur , acı olur , bir garip ukte olur kalır. Diyeceğim o ki şuanı yaşayın. Hayatın tadını çıkarmaya bakın."

Multimedia : Ozzy The Musician - Boşu Boşuna ( bu şarkıyı bir de böyle dinleyin ben dinlerken tüylerim diken diken oldu)

~~~~~~~~~~~~~

Tamay'ın anlatımından ;

Biray babasının öleceğini duyduğundan beri kimseyle konuşmuyordu. Sadece susuyordu. Bazen içli içli ağlıyordu. Ben yüzüne bakmaya çalışınca yorganın içine daha çok giriyordu. Sonra da ağlamaktan  yorgun düşen gözleri kapanıp uykuya dalıyordu.  Her gece  iş çıkışı Biray'ın yanına gidiyordum. Onun düzenli nefes alışverişini duyunca huzur buluyordum. Sevdiğim yeşilin mavisi gözleri ne kadar yorgun olsa da hala çok güzel bakıyorlar bana.  Bende aynısını yapıyordum. Ona öylece bakıyordum. Uyuyunca odasından çıkıp rahat uyumasını sağlıyordum.

Beni sorarsanız eğer nötrüm. Susmak , konuşmamak daha iyi. Bana çok şey yaşattı geçmişte. Fakat onu artık umursamıyordum. Zamanında onunla ilgili olan her şeyi aştım ben. Evet doğru  onu hayatımı zehire çeviren adamı  Biray'la beraber ilk gördüğümüz zaman afallasamda şimdi ona karşı hiç bir şey yok  içimde. Çünkü geriye benden alabileceği bir şey kalmadı onun. Zaten almaya çalıştı fakat alamadı. Çünkü bizim aşkımız onu yendi. Benim için yeşilin vermiş olduğu maviliklere sahip olan gözler önemli. Onun kötü olmasına dayanamam. Ben ona kıyamıyorken babasının ona kıyması ne kadar da ironik değil mi?  

Uzun zamandan sonra parka gelmiştim. Biraz oturup kalkacaktım. Fakat parkta babasıyla kumdan kale yapan kız çocuğunu görünce onları izlemeye koyuldum. Babasıyla nasıl da güzel kumdan kale yapıyorlar öyle. Sanki dünyanın bütün kötülükleri şuan onlar için yoktu. Bembeyaz bir sayfa açılmış sanki onlara. O anın içinde sadece onlar var. Fazlasıyla güzeller. Küçük kızın kocaman bir gülümsemesi var o , küçücük dudaklarında. Babası ise özlemle bakıyor ona.  İleride diyorum ileride... Umarım bizimde Biray'la böyle tatlı bir kızımız olur. Böyle lüle lüle saçları,  boncuk mavisi gözleri , gülerken çıkan gamzeleri...

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin