Kapaklandık

2.8K 291 141
                                    

Kaptan Chen yanımıza gelince ona baktım. Saatlerdir yoldaydık.

"Güneş doğduğunda varmış oluruz." diyerek yanımıza oturdu Kaptan Chen.

Uykumun gelmesinden dolayı esnerken elimle ağzımı kapattım.

Aksel, "Kaptan gece nerede yatacağız?" diye sordu.

Kaptan Chen gemideki mürettebata kısa bir bakış attıktan sonra "Galiba mürettebat ile sizi aynı yerde yatırmak doğru olmaz." dedi.

Metehan, "Bence de olmaz." dediğinde tırsarak mürettebata baktı.

"Dümene çıkmak için kullanılan merdivenin altında bir kapı var, benim odam. Orada kalabilirsiniz." dedi.

Gülümseyerek "Çok teşekkür ederiz." dedim.

Kaptan Chen ayağa kalkarken "O yatağı fazla kadın gördü." dedi.

Ona cevap vermemizi beklemeden sırıtarak gitti Kaptan Chen.

Hızlıca "O yatakta ben yatmam." dedim.

"Belki sadece gördüler, işi pişirmiş olmak zorunda değiller." diyen Aksel'e ters bir bakış attım.

Metehan, Kaptan Chen'i göstererek "Adam sırıtarak bir şeyler düşünüyor. Ben de o yatakta yatmam." dedi.

Aksel derin bir nefes verdi ve "İkinizin de gözleri uykusuzluktan gidiyor. Hadi, kalkın." diyerek ayağa kalktı.

Metehan ile ayağa kalktığımızda Kaptan Chen'in odasına giden Aksel'i takip ettik.

Kaptan Chen'in odasına girince köşedeki çift kişilik yatağa ve duvara hizalanmış koltuğa baktım.

"Ben koltukta yatacağım." diyerek koltuğa gidip oturdum.

Yatmak için hazırlanırken başımı koyacağım yerde kan lekesi gördüm.

Hızla ayağa kalktım ve "Ya da koltukta siz yatabilirsiniz." dedim.

Aksel cevap vermeden çantasını çıkardı ve iki çarşaf çıkardı.

"Çantana çarşaf mı koydun?" diye sordum şaşkınlıkla.

"Kalacak bir yer bulamazsak veya ormanlık bir alanda kalmak gerekirse diye yanıma almıştım." dedi.

"O güzel aklını seveyim." dedim ve çarşaflardan birine aldım.

Aksel bana gülümseyerek bakarken çarşafı yatağa güzelce serdim.

İçim rahat etti diye gülümseyerek yatağa uzandım.

Metehan da diğer çarşafı alıp koltuğa uzandığında Aksel bana baktı.

Yatakta duvara doğru kaydım ve "Gel, hadi." dedim.

Aksel bu teklifime gülümseyerek yanıma uzanınca tavanı izlemeye başladım.

Daha önce karşı cinsime karşı hoşlantı gibi şeyler hiç hissetmemiştim.

Bu sebepten nasıl davranmam gerekir bilmiyorum.

Acaba ona dönüp sarılsam çok mu abartı olur?

Saçmalama, Alya.

İstersen direkt kendisinden hoşlandığını söyle!

Dur, biraz. Söylesem mi acaba?

Acaba nasıl bir tepki gösterir? Karşılık alır mıyım?

Aksel'e göz ucuyla bakmaya çalışırken göz göze gelince hızlıca önüme döndüm.

Aksel'in bu duruma güldüğünü hissedebiliyordum.

Şu an en çok ihtiyacım olan şey aşk ve güzellik tanrıçası olan Afrodit'in gelip bana tavsiye vermesiydi.

Of!

Acayip derecede Aksel'e yakınlaşmak istiyordum.

Son günlerde yaşadığım olaylar yüzünden duygusal çöküşte miydim ki?

Canım çikolata çekti. Yoğun bir çikolata tadı almak istiyordum.

Ailemle alışveriş merkezinde hep girdiğimiz şekerci dükkanı vardı. Ondaki çikolatalar harikaydı.

Ailemi özledim.

Aslı Abla ve Çınar Abi gibi onların da ölümüne sebep olmuş gibi hissediyordum.

Evet, zamanları doldu diye öldüler ama sebepleri benim.

Kamptakiler ne yapıyordur? Çemberin kırılmasına daha çok var ama çatlak her geçen gün ilerliyor olmalı.

Kafamdaki düşünceler başımın ağrımasına sebep olurken gemi bir anda sallandı.

Sallantı yüzünden Aksel'e doğru kayınca Aksel ile burun buruna geldik.

Bu durum beni utandırırken gözlerimi kaçırdım.

Aksel bu duruma tebessüm ettikten sonra bana sarılınca çaktırmadan gülümsedim.

Keşke daha önceden sarılsaydım, diyorum ama bende olan bu utangaçlık ile yapamazdım.

Gemi bu sefer daha güçlü sallanınca Aksel ile yere kapaklandık.

Aksel'in üzerine düştüğümden dolayı canını yaktığımı düşünerek hızla ayağa kalktım fakat gemi sallanmaya devam ediyordu.

Kalçamın üzerine düşerken Aksel "Bir şeyler oluyor." dedi.

Çember Kırılana DekWhere stories live. Discover now