Üzüldüm

2.8K 312 29
                                    

Artemis yanımıza geldiğinde yerde yatan Çınar Abi'ye ve onun yasını tutan Aslı Abla'ya baktı.

"Ah, aşk. Bir adama bağlanmak her zaman kayıptır." dedi Artemis.

Bu söz istemsizce Aksel'e bakmamı sağlarken bu hareketim Artemis'in gözünden kaçmamıştı.

Artemis, Aslı Abla'nın yanına gitti ve "Avcılarım, sevdiğin adam için mezarlık kazabilir." dedi.

Aslı Abla sertçe "O beni bırakmadı!" diye bağırdığında acısından böyle davrandığını biliyordum.

Artemis'in yanına gittim ve "Lütfen onun kusuruna bakmayın. Acısı yeni." dedim.

"Anlıyorum. Sevip de acı çeken çok kadın gördüm." dediğinde tebessüm ettim.

Artemis avcılarından birini yanına çağırdı ve "Şu adam için güzel bir yerde mezar kazın." dedi.

"Hemen yapıyoruz." diyerek giden avcının ardından Aksel yanımıza geldi.

"Yardımınız için teşekkür ederiz, siz olmasaydınız o kiklop bize zarar verebilirdi." dedi Aksel.

Artemis, "Hıhı, rica ederim." dediğinde Aksel'i umursamıyordu.

Metehan'ın da salya sümük ağladığını gördüğümde sopasının düğmesine bastım ve kapattım.

"Buraya geldiğinize göre sıradaki anahtar zoı." dedi Artemis.

"Evet." dedim.

"Deniz altına girmek zor olur. Bana biraz zaman verin, sizin için tanrı Poseidon ile konuşayım, Kayıp Şehir Atlantis'i denizin diplerinden yukarıya kaldırsın." dedi Artemis.

Artemis, "Bu yaptığınız çok büyük bir yardım ve işimize çok yarar. Teşekkür ederiz." diyen Aksel'i takmadan bana "Gidecek bir geminiz var mı?" diye sordu.

"Maalesef yok." dedim.

Artemis, "Bu akşam buraya bir gemi gelecek, korsan gemisi. Biraz rüşvet ile sizi oraya götürürler." dedi.

Şaşkınlıkla "Buranın bilinmeyen bir ada olduğunu zannnediyorduk." dedim.

"Öyle zaten. İnsanlar daha keşfetmedi. Yine de korsanlar buraya içki depolamaya ya da hazinelerini gizlemeye gelir." dedi Artemis.

"Çok teşekkür ederiz." dedim.

"Rica ederim, sadece savaş esnasında bizimle ol." dediğinde niye yardım ettiğini anlamıştı.

Tabii ki kendi çıkarları için bize yardım etmişti.

"Savaşta sizin yanınızda olacağıma emin olabilirsiniz." dedim.

Az önce mezarlık kazması için görevlendirdiği avcı yanımıza geldi ve Artemis'e "Verdiğiniz görevi halledik." dedi.

"Öyleyse bizim gitme vaktimiz geldi, Alya bize eşlik eder misin?" diye sordu Artemis.

"Tabii." dedim.

Artemis ve avcıları ile mağaradan çıkarken Aksel arkamdan bakıyordu.

Sanki onu ,onları, bırakmamdan korkuyormuş gibi bakıyordu.

Tanrıça Artemis ile yürürken bana gülerek "O erkekten hoşlanıyorsun, değil mi?" diye sordu.

Hiç düşünmeden "Evet." diye cevap verdim.

"Üzüldüm." diyen Artemis'i takmadım.

"Yine de..." diye söze başlayan Artemis'in ne diyeceğini anlamıştım.

Onun avcılarına dahil olmamı isteyecekti.

"Hayır, bakire kalacağıma dair bir yemin edip sizinle gitmeyeceğim. Aşk acı olsa dahi yaşanmaya değer. Bu yaşanmaya değer hissi Aksel'in boşa harcamayacağını biliyorum. En azından beni üzmez." dedim.

"Kendi kararın." diyen Artemis'e "Artık diğerlerinin yanına gitsem iyi olacak. Bir kayıbımız var." dedim.

"Olimpos'ta görüşürüz." diyen Artemis ve avcıları bir anda ortadan kaybolunca derin bir nefes verdim.

İyi bir karar verdiğime emindim.

Aksel'e karşı farklı hissettiğimi biliyorum ve onunla olamasam bile ondan uzak olmak istemiyordum.

Mağaraya geri dönünce Aksel bana baktı ve "Öğrenmemiz gereken bir şey var mı?" diye sordu.

Ona sarıldım ve "Hayır, yok." diye fısıldadım.

Aksel derin bir nefes verirken kollarımı belime doladı.

Gözlerimi kapatırken "Yanlış anlama, sadece kikloplar ile mücadele ederken sözün olan sarılmayı gerçekleştiriyoruz." dedim.

"Bunu demek için geç." diyen Aksel'den bir adım uzaklaştım.

Aslı Abla'ya baktığımda herkesten uzak Çınar Abi'nin dibinde oturuyordu.

Ağlamaktan gözleri kızarmış, her tarafı titriyordu.

Çember Kırılana DekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin