Çöpçatanlık

3.3K 387 53
                                    

"Çok tuhaf." dedi Aksel.

"Çok tuhaf."

"Biliyorum. Titanların hepsi öldü sanılıyordu." dedim.

Rüyamın her bir detayını Aksel ve Metehan'a anlatmıştım.

"Çünkü ölmüşlerdi." diyen Metehan'a "İnan bana fazlasıyla yaşıyordu." dedim.

"Olimpos'a gidene kadar çok geç olabilir. Hades'in yanına gittiğimiz vakit bu rüyandan ona bahsedelim. Biz Olimpos'a varmadan o gidip durumu söyler, hazırlanırlar." dedi Aksel.

"Mantıklı." dedim.

Uçağın inişe indiğine dair anons gelince camdan dışarı baktım.

Metehan'ın gülme sesi geldiğinde onlara döndüm.

Aksel gözlerini sıkıca kapatmış kendini kasıyordu.

"Uçaktan korkuyor musun?" diye sordum.

Aksel gözünü açmadan "Hayır." deyince "Bu halin ne o zaman?" diye sordum.

"Uçaktan değil, uçağın iniş anında olabilecek kazalardan korkuyorum."

Aksel'in verdiği bu mantıklı cevap ile birkaç saniye hiçbir şey diyemedim.

"İyi cevaptı." dedim.

Aksel, "Teşekkür ederim." dediğinde Metehan'a baktım.

Aksel'in boynunu işaret ettim ve ağzımı oynatarak "Gıdıkla." dedim.

Metehan beni onaylayarak Aksel'i gıdıklamaya başladı.

Aksel ise hiç tepki göstermeden gözlerini açtı ve Metehan'a baktı.

"Metehan çocukluk arkadaşıyız. Gıdıklanmadığımı bilmiyor musun?"

Aksel'in dediği ile Metehan'a baktım ve onaylamaz bir derecede kafamı sağa sola çevirdim.

"En azından gözlerini açtı." dedi Metehan ve arkasına yaslandı.

"Geri zekalı adam." diyerek Metehan'a söylenen Aksel'e güldüm.

Uçak sonunda indiğinde ayağa kalktım ve yukarıda valiz konulmak için olan yerin kapağını açtım.

Sırt çantamı alırken biri sırtıma çarptığında olduğum yerde kalakaldım.

Olduğum yerde kalakalma sebebim sırtıma çarpan kişi Aksel'di ve düşmemek için iki yanımdan kenara tutunuyordu.

Yavaşça ona döndüm ve "Çekilsen fena olmaz." dedim.

"Pardon, Metehan birden ittirince dengemi kaybettim." dedi ve benden bir adım uzaklaştı.

"Sorun değil." dedim ve yürüyerek ondan uzaklaştım.

Metehan'a baktığımda bize sırıtarak bakıyordu.

"Bu neydi?" diye fısıldadım Metehan'a.

"Çöpçatanlık."

Verdiği cevaba göz devirdim ve diğer yolcular ile birlikte uçaktan indim.

Metehan ve Aksel arkamdan bana yetişince "Saat kaç?" diye sordum.

"Yedi buçuk." dedi Aksel.

Acıyla "Normalde bu saatte uyuyor olurdum." dedim.

"Uçakta uyudun işte, daha ne istiyorsun?" diye sordu Aksel.

"Ah, doğru! Hatta öyle rahat bir uykuydu ki rüyamda bir titan ile konuştum!" dedim.

"Senin için de bir prova olmuş oldu." diyen Metehan'a "Ne provası?" diye sordum.

"Birkaç saat sonra tanrı Hades ile konuşacağız." diyen Metehan ile durumun gerçekliği yüzüme çarptı.

Ciddi ciddi birkaç saat sonra canlı kanlı bir tanrı görecektim.

"Hayatımda daha önce hiç tanrı görmedim!" dedim heyecanla.

"Kamptan kimse görmedi." dedi Aksel.

Metehan heyecan ile "Tabii Aksel görmeye yaklaşmıştı, şey de görmüştü." derken Aksel yalandan öldürdü.

Metehan, "Bunu dememeliydim." diyerek susunca kaşlarımı çattım.

"Siz ikiniz benden ne saklıyorsunuz?" diye sordum.

Metehan cevap vermemek için gözlerini kaçırırken Aksel beni umursamamıştı.

"Hadi ama çocuklar. Cevap verin." dedim.

"Hayatımızda olan her şeyi sana anlatmamız gerekmez." diyen Aksel ile "Haklısın." diye mırıldandım.

Metehan bir bana bir Aksel'e bakarken yere baktım.

Tamam, haklıydı. Bir gündür tanıyoruz birbirimizi ve her şeylerini bana anlatmalarını isteyemezdim.

Yine de Aksel ile konuştuğum süreler boyunca bazı zamanlar çok gizemli durmuştu.

Gizeminin ardında bir acının yattığına neredeyse eminim.

Az önce kaba davranmasının sebebinin de anlatmasını istediğim olayın acısını hatırlattığını düşünüyorum.

Şansımı denemek adına "Acını hatırlattığım için özür dilerim." dedim.

Metehan ve Aksel bana şaşkınlıkla baktığında Metehan "Sen nereden biliyorsun?" diye sordu.

Tebessüm ederek "Sadece tahmin." dedim.

Aksel göz ucuyla bana baktı ve "Sert davrandığım için üzgünüm, o günleri hatırlamak acı veriyor." dedi.

Sonra derin bir nefes verdi. "Belki olaylı günleri geride bırakınca sana detaylıca anlatırım."

Çember Kırılana DekWo Geschichten leben. Entdecke jetzt