8

44 4 16
                                    

Sabah kahvaltı ettikten sonra eve gitmek için herkesten önce clarette'nin evinden çıkmıştı. Doğum günü partisi beklediğim kadar sıkıcı geçmemişti, jaehyun ve mark sayesinde oldukça çok eğlenmiştim.

Kaldırım da ilerlerken kaldırım da çok fazla insan vardı, bu saatler de genellikle evde olurdum ve evden geç çıktığım için fazla insan kalabalığın da bulunmazdım.

Kenara geçip durduğum da önümden geçen insanlara baktım. Sonra telefonumdan aramalara girip ismin üstün de durdum. Parmağım aramak için ekrana ilerlese de arayamadım o ismi. Yutkunup telefonu kapattım ve cebime geri attım. Yoluma devam ederken günlerdir özlem hissini çok hissetmeye başlamıştım ve sürekli aramak aklım da geçip duruyordu.

Yeri izleyerek ilerlerken insanlar yavaş yavaş azalmaya başlamıştı ama kafam da ki düşünceler buna zıt olarak kendilerini daha fazla belli ediyorlardı. Apartmanın olduğu mahalleye girdiğim de kaldırımın kenarın da ki kirlenmiş ve ezilmiş beyaz gülü fark ettim. Olduğum yerde durup güle baktım ve gülümsedim. Güle doğru ilerleyip gülü elime aldım. Yapraklarına dokunduktan sonra apartmana girdim ve merdivenleri çıkıp dairemin karşısın da durdum. Kapıyı açıp içeri girdiğim de salon da ki masa olduğu gibiydi. Defterim ve kalemim bıraktığım şekilde duruyordu. Salona geçip yere oturdum. Defteri ve kalemi kenara çekip beyaz gülü masaya koydum ve telefonumu çıkartıp gülün fotoğrafını çektim.

Mesajlara girip ismin üstüne tıkladım ve tereddütle de olsa fotoğrafı yollayıp mesaj attım.

Bak, ne buldum

Bir süre ekrana baktım bir süre, sonra saate baktım, uyanık olması lazımdı. Bir işi olmalıydı çünkü o asla geç kalkmazdı. Bir süre daha bekledikten sonra ekranı kapatıp masanın üstüne bıraktım ve duş almak için ayağa kalktım. Odadan çıkacakken telefonumdan bildirim sesi geldiğin de masaya geri ilerleyip telefonu elime aldım ve mesaja baktım.

Kirlenmesine rağmen çok güzel

Onu benim için saklar mısın?

Gülüp göz devirdim ve klavyenin üstün de ki harflere basmaya başladım.

Gül sevdan, başa çıkılamicak raddeye gelmek üzere galiba

Sadece bir defterin arasına koy ve kaldır, o kadar zor bir şey değil

Tamam, senin için saklicam

Teşekkür ederim bebeğim

Şimdi gitmem gerek

Sonra konuşuruz

Tamam

Konuşmaları tekrar okuyup öylece durdum bir süre. Sonra ekranı kapatıp kolumu indirdim ve masanın üstün de ki kirlenmiş beyaz güle baktım. Hafif gülüp gülü elime aldım ve kenara koyduğum defterin son sayfasının arasına koydum ve geri masaya bıraktım. Telefonu koştuğun üstüne atıp odadan çıktım ve banyoya girdim.

Musluğu açıp sıcak suyu ayarlamaya çalıştım. Uzun bir süre uğraştıktan sonra ılık su da karar kılıp duşumu aldım. Uzun sayılacak bir süre banyo da kaldıktan sonra suyu kapatıp bornozu vücuduma sardım.

Buğulanmış aynıyı silip kendime baktım. Gözlerime, burnuma, dudaklarıma, kaşlarıma, kirpiklerime, saçlarıma baktım. Sonra ellerime baktım, avuç içlerime baktım. Sonra elimi çevirip elimin üstüne baktım. Tekrar aynaya çevirdim gözlerinin ve gözlerimin içine baktım. Ellerimi indirirken sakince derin bir nefes verdim ve banyodan çıktım.

Guilty _'*'_ Park Chanyeol Kde žijí příběhy. Začni objevovat