BÖLÜM 17- YEŞİL

6.3K 283 91
                                    

En önemli karşılaşmalar, bedenler daha birbirlerini görmeden ruhlar tarafından hazırlanır. Bundan sonra bedenler ruhun diliyle konuşmayı öğrenir. Buna seks denir.

Paulo Coelho


&&&&&&

&&

"Lisa, Lisa sana diyorum!"

İrkilerek Tutku'ya baktım. Bizim evde balkondaydık. Şu an boş olan karşı eve daldım muhtemelen.

"Ne dedin canım anlamadım."

"Nereye konuşuyorsam zaten. Diyorum ki fotoğrafların her yerde, elbise yok satıyor. Fazlasıyla sükse yaptın."

Her yerde resimlerimi görmek beni çok rahatsız ediyordu. Kaan'ın eşi olduğum için haber değeri taşıyorum. Bu da ekstra ilgi görmeme neden oluyor. Röportaj teklifleri alıyorum sürekli ve reddetmekten yoruldum.

Mankenlik yapmak en başından beri mantıklı değildi zaten. Cesur para kazanmayı da bilen bir piçti nokta. Bir manken tanıtsaydı elbiseyi bu kadar satılmazdı.

"Koray çok yetenekli Tutku. Alkış benim değil."

"Haklısın, tek senin değil. Kaan bu durumdan çok memnun olmalı."

"Beni yine ortaya attı, memnun olmaz mı!"

"Kaan yine Kaan işte Lisa ama Cesur'un senin manken olmanı istemesi beni şaşırttı."

"Neden ki?"

"Seni çok kıskanıyor ve fotoğrafların her yerde."

"Erkeklere güven olmaz Tutku, nerde ne yapacakları belli olmuyor. Bize dengesiz diyorlar ama gel git onlarda bolca mevcut."

Avcı ve Cesur'un tepkilerini hala düşünüyorum. Rahatsız eden bir şeyler var beni. Tam boynumun önünde zehirli bir yılan ağzını açıp bekliyor ve ben o yılanı göremiyorum gibi hissediyorum.

"Ona ne şüphe. Hiç birine güven olmaz hem de."

Sesi kısılan ve boşluğa dalan arkadaşıma baktım hüzünle. Sencer'i hatırladı. Kahrolasıca Sencer!

"Şşştt bana bak, Berk'ten kurtuldun mu tamamen?"

"Evet, bıraktı peşimi. Zor oldu ama kurtuldum."

"Uzun zaman oldu, hormonların ne durumda?"

"Bana bunu diyen on yıldır kuraklıkta yaşıyor." Bana gözlerini deviren arkadaşıma baktım. Haklıydı. Şu dokunuşlarla renklenmeseydi bedenim Tutku'nun cevabı beni rahatsız etmezdi. Ama rahatsız ediyor,  ihtiyaç bedenimde geziniyor. Avcıya rest çektim, bana dokunamaz artık. Cesur'sa bir yaklaşıp bir uzaklaşıyor. İkisi aynı hissettirdiği için ayıramıyorum özlemimi.

Ne farkı var bu adamların? Seks bağımlısı değilim yahu ben, alt tarafı bir kere yaptım! Kaan bana çokça dokunmaya çalıştı, asla bu ikisi gibi hissettiremedi. Erkekler Kelebeğe hep dokunmak ister. Hiç birine izin vermedim, istemedim. Bu adamlarda hala çözemediğim bir şeyler var. Beni çok rahatsız eden bir şey. Bana dokunmalarını istememi ne sağlıyor bulacağım.

"Benim aşk hayatım sol şeritte elliyle gidiyormuşum gibi. Sinyal de veremiyorum. Direksiyona hakim değilim maalesef, kaldım solda. Her an birisinden birisi benim sonum olabilir. O yüzden beni bırak şimdi, seni konuşalım biraz kıvırcık."

"Rölantide iyiyim ben bir süre kimseyi istemiyorum. Elvin olayı canımı çok sıktı. Artık GBT'sine bakmadan biriyle olmam."

Kahkahama engel olamadım. Ters ters baktı bana Tutku. "Ne gülüyorsun anlamadım ki? Kızı yaktın, abisine ispiyonladın. Niye, sırf Cesur'dan hoşlandı diye." Gözlerini belerte belerte verdiği karşılığa tepki olarak çenemi sıktım. Cesur'dan hoşlanmamıştı ki, Cesur'u gözleriyle ayaküstü becermişti! Yavşaması aklıma geldikçe... Gene dellendim bak şimdi! İyi yaptım ama oh, töreli iş yapar bi dahakine.

GECENİN FAZ'IWhere stories live. Discover now