BÖLÜM 4- TEHLİKELİ DÖVÜŞ

10.6K 347 117
                                    

Saçma bulacaksın, ama değil! Bak; ''En çok seni seviyorum'' diyorum, ama gerçek sevgi bu değil belki.

''Sen bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla.'' dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki.

Franz Kafka

&&

"Canım yanıyor."

"Neden?"

"Yoksun çünkü. Sensizlik bir ses oldu ve kulaklarımda çınlıyor artık."

"Kulaklarını kapat."

"Kalbim yokuş aşağı yuvarlandı ve döküldü. Her bir parçası bir yere saçıldı görmüyor musun?"

"Ağlama, benim seni güldürmem lazım. Seni ağlatmış olamam. Zamanımız..."

"Sus! Ben tüm zamanını istiyorum! Her anını, her şeyini! Tek gece istemiyorum, anlamıyor musun?"

"Gelemem..."

"Hani sözünü tutacaktın?"

"Geride kaldı. Unut..."

^^

Gözlerimi açtım. Kalbimdeki ağrıyı nasıl anlatsam? Okyanusun ortasında kupkuru hissettim. Her yer suydu, her yer! Ama ben kupkuruydum. Tek bir kelime, gecelerimle gündüzlerimi birbirine geçirdi. Gerçek ve hayal karıştı. Farkındalıkla çarpılan bedenim, acıyla kasıldı. Son gücüyle çocuğunu rahminden atmaya çalışan bir kadın gibi sancı çekiyordum yatağımda. Ikınıyorum kan ter içinde.

"Çık artık içimden! ÇIK!" Kırpıştırdığım gözlerimi netleştiremedim bir süre. Ve doğrulup yüzümü ellerimle örttüm. Bu takıntıydı. Ben hastaydım. Rüyamda bilinçaltımla konuşmuştum. Onunla değil...

Bana gerçekleri bir bir söylemişti aklımdaki onun yansıması olan adam... Unut...

Unutayım. Peki! On yıldır yapamadığımı bir günde nasıl yapacaktım? Devam edeyim. Tamam. Kimle ve nasıl? Benim kimseye ihtiyacım yoktu. Bu zamana kadar da kimse olmamıştı zaten.

Ben, tek bir gece kendimi güçlü kollara bırakmanın diyetini ödüyorum on yıldır. Beni, benden başka kimse kaldırmayacak yerden. Savrulsam da, hırpalansam da, kanasam da bana, ben yardım edecektim. Kimse değil! Beklemeyecektim artık onu. O kimdi? Merak etmeyecektim artık. Tek isteğim ismini söylemekti oysa. Gerçek olduğunu bilmek, hissetmek...

Cesurdum ben ona söylediğim gibi. Çaresiz değildim. Bu kadar acınası olamazdım. Dönse bile evli ve zengin olduğumu, harika bir hayatım olduğunu görecekti. Yani yalan bir tablo görecekti. Beni kurtarmak isteyecek miydi? Ben ona verdiğim sözü tutmamışken, o neden benim için verdiği sözleri tutsun ki? Beni tanımıyordu. Bende onu. Beni okudu evet, kırıp dökmeden satır aralarına dokunarak okudu. Aşkımızın yalan olmadığını biliyorum.

Hisler yalan söylemez.

Buna rağmen birbirimizi ne kadar bilebilirdik? Ertesi güne başka uyanan insanlar vardı. On yıl bir insanı ne kadar değiştirirdi? Gençken verdiği bir söze neden bağlı kalsın? Şu an 29 yaşındaydı. Kim bilir nerde, ne yapıyordu? Farkındalıkla kalktım yataktan.

Duşa girdim. Bir kez bile aşağı bakmadan aldım duşumu. Dövmemi okşaya okşaya dolabın önünde oyalandım.

Çok yavaştım.

Bir kot bir tişört geçirdim üzerime. Aşağı indim. Gece Kaan gelmemişti. Dün barda bana yakınlaşması ve imaları beni çok rahatsız etmişti ve ne kadar uzak durursa o kadar iyiydi. Gelmesindi. Kadınlara gitsindi. Her gün birine. Hevesini alana kadar. Patlayana kadar... Yeter ki bana heves etmesin.

GECENİN FAZ'IWhere stories live. Discover now