BÖLÜM 10- GÜÇLENEN BAĞ

9.1K 330 132
                                    

Bölüm şarkıları,

Ezhel- Felaket

Arem Ozguc & Arman Aydın. Feat. Buray & Feride Hilal Akın- Rampapapam

Edis & Gülşen- Nirvana

Şebnem Ferah- Ben Şarkımı Söylerken

Pamela & Ümit Besen- Unutmaya Ömrüm Yeter mi?

Carlos & Yaren- Yanarım

&&&

Etraftan kopmuş şekilde barda oturuyorum. Numarayla ilgili haber gelmesini bekliyorum sabırsızca. Aklımda deli düşünceler dönerken sadece müzik vardı kulağımda, gözlerim boşluktaydı. Bugün gösteri olmayacak. Bugünün tek öznesi Avcı'nın kimliği. Haber gelmesi uzun sürecekti ve beklerken yapabileceğim bir şey daha vardı.

Low not war çalıyordu Siyah'ta. Yüksek ses müziğe vücudum kapılmaya hazırken dün geceyi silmeye çalıştım tenimden. Oturduğum bar taburesinde sallandım yavaş yavaş.

Kendimi kirli hissetmem tamamen ruhsaldı. Aşkımın kirletildiğini düşünüyorum. Avcıyı suçlamak istiyorum. Ama bende suçluyum. Hepsinden bok olan olay buydu.

Ben...

Ben ve isteklerim.

En büyük yangınlar bir kıvılcımla başlardı. Bizim tanışmamız kıvılcım değil baya alevdi ve rüzgar bana esti bu yüzden de yanıp kül olan ben oldum.

Şarkı değişirken hafif hafif kafamı salladım ve gözlerimi kapattım.

"Yüksek sesi seviyorsun."

Gözlerimi açtım. Cesur Akduman yanımda oturuyordu. Ona baktım. Gerçekten baktım. Benden ne istiyor? Gözlerindeki bu sır ne? Çözmek isteyerek baktım. Ama dumanlı gözleri tek bir sır vermiyordu.

"Pas vermeyeceğimi bile bile yine mi deneyeceksin?"

"Fazla denememe gerek kalmayacak Lisa." Etrafıma baktım, onu birinin duyup duymadığını anlamak için. Ona yaklaştım. Bir bacağı yerde bir bacağı taburenin demirindeydi. Arasına girip işaret parmağımı dudaklarına koydum. Düşünmeden yaptığım bu eylemimi sürdürdüm. İntikam için uygun göründü o an gözüme.

"Şşşttt" Vücudu eylemime anında tepki verdi. Kirpikleri gözlerine kapandı beni aşağıdan yukarı süzerken. Bu yakınlığım etrafta şaşkın fısıltılara yol açtı. Bana bu kadar yaklaşan bir erkek burda hiç olmamıştı. Ama bu adam Lisa'nın sınırlarını çoktan aşmıştı. Burda da ben Kelebeğin sınırlarını aşabilirdim.

Cesur'a her yaklaştığımda yoğun parfüm kokusu burnumu yakıyordu. Bu kadar sıkmasına gerek var mıydı?

"Yanlış söylüyorsun." dedim gözlerinin içine bakarken. Gün intikam günüydü.

Parmağımı çektim dudaklarından ve gömleğinin yakasına indirdim. Başparmağımı boynunda nabzının attığı yere koydum. Çok hızlıydı. Gülümsedim.

"Benim adım ne?" Gülümsedi ve o tek çukuru yine gördüm.

"Kelebek." Elimi gömleğinin yakasından göğsüne indirdim cevap verirken.

"Güzel, bunu burdayken unutmasan iyi olur." dedikten sonra uzaklaştım. Gözlerini kırpıştırarak baktı bana. Ah, ne tatlı. Onu böyle etkilemek çok iyi hissettiriyordu. Tutku haklıydı bu adam Kelebekle savaşamaz.

Dokunduğum kaslı bedeni elimi yaksada gayet başarılıydım. Sıra Avcıyı şah mat etmedeydi. Telefonumu aldım mesaj yazarken Cesur'dan uzaklaştım.

GECENİN FAZ'IWhere stories live. Discover now