BÖLÜM 14- KAYIP SAAT

7.7K 317 207
                                    

Terk etmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni...

Ahmed Arif

&&&&&&

&&

"Kendimi kötü hissediyorum."

Tutku'yla sahildeki gizli yerimize gittik iş çıkışı. Ağustos ayının yapış yapışlığı yüzünden sık sık geliyorduk buraya.

"Hissetmemelisin ama, sen yanlış bir şey yapmadın." Tutku tüm bu sözlerini inanarak söylüyordu.

"Beni mi kayırıyorsun sen? Adamın parmağını yaladım Tutku!" Tüm gün yaptıklarımı düşünmüştüm. Cesur'un tepkileri aklımdan hiç çıkmadı. Her bir noktam rahatsızlıkla yanıyordu. "Ne yaptım, nasıl yaptım?" sesleri beynimde yankılandı kahrolasıca her saniye!

"Seni kaç kere tahrik etti. Bir dersi haketmişti."

"Bu kadar basit değil. Ben evliyim ve iki adamla birden flörtleşemem. Bu yanlış." Avcının sessiz oluşu da başka bir meselenin mihenk taşıydı.

"Yanlış olan kafanın içi. 10 yıl boyunca kimseyle görüşmedin. Elin birinin eline değmedi. Şimdi on yıldır hissetmediğin bir duyguyu tekrar hissediyorsun. Bunu engellemeye çalışmak yerine peşinden koşmalısın."

Altın kelime hiç kuşkusuz bu cümlede "tekrardı"...

Tekrar hissetmek...

Sol kasığımdaki izin sahibinin bana hissettirdiklerini hissediyorum! Tekrar!

Bunu ben yapmıyorum, ben istemiyorum. Sadece oluyor. Bir dokunuşla, bir bakışla, bir sözle... O kadar kolay oluyor ki üstelik, olduğuna inanamıyorum. Kendimi kontrolsüz ve zayıf hissediyorum. Siyah'ta yaptığım şeyde bunun böyle olduğunu kanıtlıyor. Herkesin içinde Cesur'un parmağını yaladım. Hiç bir şey düşünmedim o an. Sadece onun kabaran arzusuna odaklandım. Bunu hissetmesini istedim. Ona hissettiren olmak istedim.

"Ayrıca ikisi deyip durma Lisa, kimseyle yatmadın değil mi? Sadece parmağını yaladın. Avcıyla da..."

"Seviştim."

"Hayır sevişmedin. Sadece seni öptü. Ona karşılık bile vermedin. Sevişmek, işteş bir fiildir tatlım."

"Dil bilgisi dersine mi başladın Tutku?''

''Doğruları söylüyorum diye oluyor bunlar hep.''

''Bu söylediğin bana dokunmasına izin verdiğim gerçeğini değiştirmiyor ama. Yapmamalıydım, onu tanımıyorum! Görmedim bile! İnsan görmediği birini nasıl arzulayabilir? Çıldıracağım!"

"Lisa, biz buna çekim diyoruz."

"Tamam, Avcıya çekiliyorum diyelim. Cesur bu tablonun neresinde?"

"Madem bu kadar rahatsız oluyorsun, o zaman seçim yap. Birini seç ve diğerinden uzak dur. Ama seçtiğin kişiye de duvar koymaktan vazgeç."

Birini mi seçeyim? Bu yaşıma kadar girdiğim tüm sınavların şıkları ağlıyor şu an! İçimden E'ye kadar saydım...Sakin ol Lisa...

"Cesur'un etrafı kadın kaynıyor, muhtemelen Avcının da öyle. İkisi de güven vermiyor. Bak Avcı yine kayboldu. Bana mesaj atarsa, eserde beni görmek isterse... Bu tutarlı bir davranış mı sence? Hem beni kıskandığını düşündürdü, Cesur'u tehdit etti ama bir şey yapmadı. Tutku Cesur'un parmağını yaladım, oradaydı gördü yüksek ihtimal ama hiç bir şey yapmadı. Ne düşünmem gerekiyor?" İçimden de devam ettim, ne bok yediğini bilmediğim bir adamla evlilik dışı karanlık bir ilişki yaşamak hayatımın rutin bir olayı olamazdı herhalde değil mi?

GECENİN FAZ'IOnde as histórias ganham vida. Descobre agora